Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Parlamento Milletvekili Cansel Kızıltepe, partisinin CDU/CSU ile sürdürdüğü “büyük koalisyon” görüşmeleri ve talepler hakkında gazetemizin sorularını yanıtladı.
Cansel Hanım, partinizle CDU/CSU arasında koalisyon görüşmeleri başladı. Bugüne kadar sürdürülen görüşmeler hangi aşamada?
SPD’nin koalisyon görüşmelerine başlaması için parti kurultayı, yöneticilere gereken onay verdi. Görüşmeler farklı gruplarda sürüyor. Toplam 12 değişik grupta görüşmeler devam ediyor. Bütün bu görüşmelerin Kasım ayı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Elde edilen sonuçlar parti yönetimi tarafından üyelerin oyuna sunulacak. Eğer üyeler çıkan sonuçlara onay verirse o zaman hükümet için bakanlık dağılımı yapılacak.
Basından izlediğimiz kadarıyla siz büyük koalisyonun kurulmasına pek sıcak bakmıyorsunuz. Neden?
Ben seçimlerden önce de bu konudaki düşüncemi her tarafta açık bir şekilde ifade ettim. Çünkü ben mecliste bulunan sol partilerin (SPD, Yeşiller ve Sol Parti) bir araya gelerek hükümet kurmasını istiyorum. Bunun daha doğru olacağına inanıyorum. Seçimlerden önce bu çoğunluğun mecliste sağlanması durumunda böylesine bir hükümetten yana olacağını ifade etmiştim. Hem de parti liderleri buna karşı açıklamalar yaptığı halde. Özellikle SPD yöneticileri, Sol Parti’nin dahil olacağı bir hükümeti istemediğini seçimlerden önce de ifade etmişti.
Bu nedenle şu anda CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine başlandı. Bana göre bu koalisyon hükümeti dört yıl sonra yapılacak seçimlerde SPD için pek olumlu olmayacaktır. Bu nedenle de büyük koalisyona karşıyım.
SPD bu kez öncekilerden farklı olarak parti tabanını da sürece dahil etmek istiyor. Üyeler arasında oylama yapılacak. Bütün bunlar tabanın desteğini almak için yapılan bir politika mı?
Elbette. SPD ilk defa, delegelere değil, üyelere hükümete katılıp katılmayacağını soruyor. 470 bin üyenin ne diyeceğini henüz bilmiyoruz. Çünkü koalisyon görüşmeleri devam ediyor. SPD’nin şu anda tabandan onay alarak hükümete girmekten başka şansı yok. Bakalım sonuçlar nasıl olacak.
SPD 10 maddelik vazgeçilmez madde açıkladı. Sizce bunlar ne kadar hayat bulacak?
Bu 10 madde dediğiniz gibi vazgeçilmez olarak ilan edildi. Bunlar içinde iyi maddeler de var. Ancak ben bunların hepsinin görüşmeler sırasında muhafazakar partiler tarafından olduğu gibi kabul edileceğini sanmıyorum.
Sizce hangi istekler yerine gelmezse büyük koalisyona destek vermeyeceksiniz? Bu konuda tabanda nasıl bir tartışma var?
Ben, Berlin’de seçim kampanyası yaptığım sırada karşılaştığım insanlardan çifte vatandaşlığın çok önemli olduğunu gördüm. Yine aynı şekilde seçme ve seçilme hakkı da çok önemliydi. Eğer ilan edilen çifte vatandaşlık önümüzdeki dönem hükümet programında yer almazsa buna destek vermem söz konusu olmaz. Gerçi ben zaten temelden de karşıyım. Bu nedenle de bu türden tartışmalara da pek girmek istemem.
Şu anda çifte vatandaşlık SPD’nin vazgeçilmezleri arasında. CDU/CSU da buna yeşil ışık yaktı. Daha önceki büyük koalisyonun anlaşmasında da yerel seçim hakkı vardı ama hayata geçirilmedi. Çifte vatandaşlığın da aynı şekilde hayata geçmemesi söz konusu olabilir mi?
Ben görüşmelerde olmadığım için çok fazla detaylarını bilmiyorum. Ancak bizim için çifte vatandaşlık hakkı vazgeçilmek bir madde. Kendi tecrübelerimden söyleyebilirim ki, CDU/CSU çifte vatandaşlığa tahmin edilenden de çok fazla karşı. Hatırlarsanız Hessen Eyaleti’nde CDU Roland Koch’un öncülüğünde çifte vatandaşlığa karşı imza kampanyası başlatmıştı. SPD-Yeşiller koalisyonu da Federal Konsey’de çoğunluğu kaybettiği için bunu hayata geçirememişti.
O zaman çifte vatandaşlığın hayata geçmemesi durumunda Türkiye kökenli göçmenlerin SPD’ye güvenin daha fazla sarsılacağını söyleyebilir miyiz?
Bence evet. Seçim çalışmaları sırasında karşı karşıya geldiğim insanlar hep bana “Siz daha önce hükümetteydiniz, neden bunları yapmadınız” diye sordular. Ben de Federal Konsey’deki durumu ve politik sistemi anlatmaya çalışarak yanıt verdim. Ancak bazı şeyleri anlatmak çok zor. İnsanların kafasına SPD’nin daha önce hükümet olduğu ve bunları yerine getirmeyeceği, bu nedenle şimdi de yerine getirmeyeceği yerleşmiş. Bu nedenle insanlar bana “Eğer bu kez de getirmezseniz bizi komple kaybedeceksiniz” diyordu.
YÜCEL ÖZDEMİR
