Written by 11:58 Allgemein

Paskalya yürüyüşleri 50 yaşında

Paskalya yürüyüşlerinin tarihçesine göz atarsak 1950’lerde İngiltere’de gelişen atom karşıtı harekete dayandığını görürüz. Hamburglu Konrad Tempel, 1960 yılında İngiltere modelinden esinlenerek Paskalya Yürüyüşü’nü Almanya’ya taşıdı. Nato üyesi diğer bazı ülkelerde de yapılan yürüyüşlerin örgütsel kaynağı ise War Resister’s İnternational hareketiydi. Hareketin kuruluş felsefesi, herkesin savaşa karşı bir şeyler yapmak zorunda olduğuydu. War Resister’s İnternational içinde toplananlar sadece sürmekte olan savaşlara veya savaş hazırlıklarına tepki vermekle yetinmiyor, savaşın nedenlerini yok etmek için de sözde düşman taraflardan oluşan delegasyonlarla etkinlikler düzenliyorlardı. İngiltere’de savaş karşıtları Nükleer Savaşlara Karşı Direkt Eylem Komitesi kurarak 1958 yılında savaşa karşı barışçıl eylemlere başladılar.

HER ŞEY LONDRA’DA BAŞLADI
İlk hedef Londra yakınındaki Aldermaston’daki Atom Araştırma Merkezi oldu. Yaklaşık 10 bin kişi Londra’da toplanarak Aldermaston’a yürüdüler. Böylece İngiltere’deki geleneksel Paskalya Yürüyüşü başlatıldı.
1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarıyla nükleer silahlara karşı duyarlı hale gelen Avrupa halkları da, komünizm tehlikesi yalanıyla Avrupa’yı atom başlıklı silahlarla donatmak isteyen ABD ve kendi hükümetlerine karşı bir araya gelmeye başladılar. II. Dünya Savaşı sonrası parçalanmış Almanya’da ABD nükleer silahlarının konuşlandırılması zaten tepki çekmekteydi. Bu dönem Almanya başbakanı olan Konrad Adenauer, 1957 yılında yeni model atom silahlarının diğer silahlardan farkı olmadığını, Almanya’nın kendini korumak için bu tür silahlara ihtiyacı olduğunu belirterek atom başlıklı raketlerin tümüyle Alman Hükümeti’nin kontrolünde olmasını istedi. Almanya açısından atom silahlarının yerleştirilmesi ötesinde silahlanmanın meşru hale getirilmesi açısından da önemli olan bu açıklama en geniş kesimden tepki aldı. 1958 yılında SPD ve sendikalar atom silahlarına karşı ‘Atom ölümlerine son’ başlıklı bir kampanya başlattılar. Kiliseler, sendikalar, değişik kitle örgütleri ve halkın çoğunluğunun desteğini alan kampanya, meclisin 25 Mart 1958’de Almanya’daki atom silahlarının sökülmesi kararını almasını sağlayamadı. Bunun üzerine 17 Nisan 1958’de Bremen, Kiel, Münih, Mannheim, Dortmund, Essen ve Hamburg’da eylemler yapıldı. Toplam 120 bin kişinin katıldığı eylemler sonrası Hamburg’da 14 gün süren uyarı nöbeti düzenlendi. Böylelikle Almanya tarihine ilk kez ‘Mahnwache-Uyarı Nöbeti’ adlı bir protesto biçimi girmiş oldu. Başlangıçta barış hareketinin içinde yer alan SPD, CDU’nun NRW seçim başarısı ve barış hareketine yönelik komünistlerin yönlendirdiği haberleri üzerine önce parlamentoda çekimser oy kullanarak daha sonra ise tamamıyla karşı çıkarak barış hareketinden uzaklaştı.

İLK EYLEM BERGEN BELSEN’DEYDİ
Federal Almanya’da ilk Paskalya Yürüyüşü, 1960 yılında pasifist WRI (Savaş Karşıtları Grubu) tarafından düzenlendi. Bergen Belsen Toplama Kampı yakınlarında konuşlanan atom silahlarıyla ilgili tatbikatı protesto etmek için Hamburg, Hannover, Bremen ve Braunschweig’ten savaş karşıtları birkaç günlük bir yıldız yürüyüşü düzenlediler. 1200 kişi tatbikat alanı olan Bergen Hohne’de toplandı. Hedef, atom silahlarına sahip olan tüm ülkelerin protesto edilmesi ve imhaya zorlanmasıydı. Kendilerine Sovyet yanlısı damgasının vurulmasını istemeyen barışseverler, bir sonuç bildirgesi hazırlayarak saldırı ve savunma nedeniyle bu türden silah bulunduran tüm ülkeler mahkum edildi. İmzacılar arasında Bertrand Russell, Martin Niemöller, Helmut Gollwitzer, Ernst Rowohlt, Erich Kaestner, Stefan Andres gibi tanınmış isimler de vardı.
Paskalya barış hareketine başından itibaren komünistler, işçi sınıfı hareketi ve kiliseler de aktif olarak katıldılar. Değişik akımların bir arada hareket etmeleri 1968 yılında eylemlere 300 bin kişinin katılmasını sağladı. Bu süreç içinde ‘Silahsızlanma Kampanyası’ ‘Demokrasi ve Silahsızlanma Kampanyası’na dönüştü. Gerd Semmer ve Fasia Jansen barış şarkılarıyla bu dönemin değişmez isimleri oldular. Paskalya Yürüyüşü organizatörleri, başarılarını kitleden kopuk yönetim mekanizmalarını reddetmelerine bağladılar. Koordinatörlerin de sorun sahipleri oldukları bilinciyle hareket ettikleri, pratik içinde öğrenmeyi esas aldıkları belirtildi. Bu nedenle Paskalya Yürüyüşü Hareketi, Almanya’daki parlamento dışı ilk geniş muhalefet hareketi olarak da tarihe geçti. 1968’de çıkarılan Sıkıyönetim Yasaları, Varşova Paktı’nın Çekoslovakya işgali, SPD/FDP hükümetinin kurulması 1970 yılında barış hareketinin değişik sosyal hareketlere dönüşümüne yol açtı.

80’Lİ YILLARDA GÜÇLÜ BARIŞ HAREKETİ
Kendini Paskalya ile sınırlamayan barış hareketi de güçlendi. 1979’da NATO kısa ve orta menzilli silahların yerleştirilmesi çifte kararlarının protestosu için çok güçlü eylemler gerçekleştirildi. 1983 yılında yapılan eylemlere ise toplam 700 bin kişi katıldı. Bu dönem, atom silahlarına karşı barış hareketi yanında çevre hareketinin güçlenmesiyle sonuçlandı ve içinden Yeşiller hareketini çıkardı.
Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın dağılmasıyla barış hareketi de zayıfladı. İki Almanya’nın birleşmesi sonrası, silahlanma, ordunun saldırı ordusuna dönüştürülmesi,Yugoslavya, Afganistan ve Somali’ye asker gönderilmesi, İran savaşına verilen dolaylı destek barış hareketinin hedefleri arasında yer aldı. Son dönemde Afganistan, Irak ve İran’a yönelik emperyalist politikalar protesto edildi. Almanya’da barış hareketinin talepleri arasında her zaman Orta Doğu’da barış da vardı. Filistin ve İsrail için iki devletli çözüm ve İsrail’in saldırılarına son vermesi talepleri ileri sürüldü.

Semra Çelik

Close