Sol Parti Federal Parlamento Grubu AB İlişkileri Sorumlusu Andrej Hunko, Cenevre 2 Konferansı ve Almanya’nın bölgedeki rolü konusunda gazetemizin sorularını yanıtladı.
Sayın Hunko, 22 Ocak’ta başlayan Cenevre 2 Konferansı’nda asıl olarak ABD ve Rusya’nın pazarlık yaptığı anlaşılıyor. Peki AB ülkeleri ve Almanya’nın Suriye konusunda özel bir rolü bulunuyor mu?
AB’nin süreçte özel bir rolü söz konusu değil. Çünkü, yaklaşık 3 yıldan beri iç savaş sürüyor. AB olarak değil, tek tek devletler sürece dahil oldu. Fransa özel kimyasal silahların kullanıldığı iddialarından sonra daha müdahaleci bir çizgi izledi. François Hollande, ABD ile birlikte askeri müdahaleyi gündeme getirdi. Hem de kimyasal saldırının arkasında kim olduğu bilinmemesine rağmen. Aynı dönemde İngiltere ise geleneksel olarak ABD ile çok yakın hareket etmesine rağmen parlamentoda askeri müdahaleyi reddetme yönünde tarihi bir karar aldı.
Özetle AB ülkelerinin hepsi kendi çıkarını düşünüyor ya da kendi çıkarını korumak istiyor.
Almanya’nın politikası nasıl oldu?
Almanya göreceli olarak çok erken sürece dahil oldu. Genel olarak batının politikalarını destekledi. Suriye’de kısa bir süre içerisinde rejim değişikliği olması gerektiğinden yola çıktı. Esad’ın da tıpkı Kaddafi örneğinde yaşandığı gibi devrilebileceğini umuyordu. Ancak Almanya’nın askeri olarak büyük bir rolü bulunmuyor. Bölgede istihbarat sistemiyle destek verme ve diğer NATO ülkelerine yardımcı olma şeklinde bir çalışma içinde oldu.
Bu çerçevede Patriot füze savunma sistemi Türkiye’ye gönderildi. Patriotların Türkiye’de kalmasına bir gerekçe var mı?
Almanya geçen yıl Aralık ayında Suriye sınırına yakın Maraş’a Patriot füze savunma sistemini gönderdi. Sol Parti’nin dışındaki bütün partilerin oyuyla. Gönderme nedeni ise biraz komikti. Çünkü askeri olarak Türkiye’ye yapılan bir saldırı yoktu. Sadece bazı sınır bölgelerinde atılan el bombaları vardı. Eğer böyle bir şey olmuş olsa idi Patriotlar o zaman belki işe yarayabilirdi. Bana göre Patriotların Türkiye’ye gönderilmesi sembolik ve politik bir destekti. Tabi ki bunu yanlış buluyorum. Çünkü Türkiye bu çatışmada yararlı bir rol oynamadı.
Ama buna rağmen izlenen politikalarda bir değişiklik görünmüyor. Avrupa, Türkiye’nin Suriye’deki radikal İslamcı gruplara silah vermesini nasıl değerlendiriyor?
Geçen hafta Federal Parlamento’da ilginç bir tartışma yaptık. Parlamentoda Patriot füze savunma sisteminin Türkiye’de kalması için yeniden oylama yapıldı. Maalesef yine SPD, CDU ve Yeşiller Patriotların Türkiye’de kaymasından yana biz Sol Parti ise buna karşı oy kullandı.
Bu konuda yapılan ilk oturumda yapılan tartışmada Jan Van Aken yaptığı konuşmada bölgedeki durumu anlattı. Tartışma sırasında ilginç olan, CDU temsilcisi Philipp Mißfelder’in ilk kez, hükümetin Suriye’deki durumu yanlış değerlendirdiğini, Kürtler’in bölgede, bütün süreç açısından önemli ve yararlı bir rol oynadığını söylemesiydi.
Ben şahsen CDU/CSU’nun politikasının değişeceği konusunda pek umutlu değilim. Ama buna rağmen kamuoyuna açık bir tartışmada sarfedilen bu sözler dikkat çekici.
Türkiye’nin rolüne gelecek olursak şunları söyleyebilirim. Yıllarca insani yardım olanaklarını fiili olarak savaşı desteklemek için kullanıldı. Bunun bir an önce sona ermesi gerekiyor. (YH)
