Çok fazla çalışma ve fazla mesai beyin yapısını da değiştirir ve bizi hasta edebilir. Uzmanlar iş-yaşam dengesini sağlayacak bilinçli molalar vermeyi öneriyor.
Çalışanlar bilir; işyerinde yapılacak daha çok şey vardır ve fazla mesai gerekir. Kişisel yaşam, aile ve eğlence için neredeyse hiç zaman kalmaz. Ancak iyi bir iş-yaşam dengesi bulamayan ve sürekli aşırı çalışanlar yalnızca genel huzurlarına zarar vermekle kalmaz. Son zamanlarda yapılan bir araştırma çok fazla çalışmanın beynimizin yapısını bile değiştirebileceğini gösteriyor.
Peki iş-yaşam dengesi tam olarak ne anlama geliyor? Terim, iş ve özel yaşam arasındaki dengeli ilişkiyi tanımlar. İş, aile, arkadaşlar, hobiler ve dinlenme gibi farklı yaşam alanları mümkün olduğunca uyumlu bir şekilde birleştirilmelidir.
Bu alanlardan hiçbiri baskın olmamalı veya diğerlerini önemli ölçüde etkilememelidir. Sağlıklı bir iş-yaşam dengesinin amacı hem profesyonel hem de özel olarak tatmin olmak ve denge sağlamak için yeterli zamana ve enerjiye sahip olmaktır.
AŞIRI ÇALIŞMA BEYİN YAPISINI DEĞİŞTİRİYOR
Bunun önemi Güney Kore’de yapılan ve Occupational & Environmental Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışmayla vurgulanıyor. Araştırmacılar 110 sağlık çalışanının beynini inceledi. Bazıları haftada 52 saat veya daha fazla çalışıyorlardı ve bu nedenle aşırı çalışıyor olarak kabul edildiler. Diğerlerinin düzenli çalışma saatleri 52 saatten azdı.
Bilim insanları manyetik rezonans görüntüleme (MRI) kullanarak deneklerin beyin yapılarını analiz ettiler. Sonuçlar: Aşırı çalışan bireyler planlama, konsantrasyon, çalışma belleği ve duygu kontrolünden sorumlu beyin bölgelerinde önemli değişiklikler gösterdi. Özellikle
bilişsel işlevler için önemli olan orta frontal girus yüzde 19 daha büyüktü.
DAHA FAZLA İŞ HACMİNİN BEYNE FAYDASI YOK
Bu değişiklikler tam olarak ne anlama geliyor? Araştırmacılar henüz tam olarak emin değiller. Ancak bunların kronik iş stresine karşı nörobiyolojik adaptasyonlar olduğundan şüpheleniyorlar. Hacimdeki artış, aşırı çalışan kişilerin konsantrasyon sorunları, karar verme zorluğu ve depresyon ve anksiyete gibi psikolojik stres yaşama olasılığının neden daha yüksek olduğunu açıklayabilir.
Araştırmacılar, “Bu sonuçlar, uzun çalışma saatlerinin bilişsel ve duygusal sağlığı etkileyebilecek nöroadaptif değişiklikleri tetikleyebileceğini gösteriyor” diye yazıyor. Aşırı çalışmanın beyin sağlığı için ciddi bir sorun olarak kabul edilmesini ve iş güvenliği önlemleriyle dengelenmesini istiyorlar.
İŞ YAŞAM DENGESİ SAĞLIK VE HUZURUN ANAHTARIDIR
Sonuçlar, iyi bir iş-yaşam dengesinin zihinsel sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Yalnızca iş ve özel yaşam dengede olduğunda uzun vadede sağlıklı ve üretken kalabiliriz. En uygun denge kişiden kişiye değişir. Bazıları aile veya hobiler için daha fazla zamana ihtiyaç duyarken, diğerleri mesleki gelişime daha fazla değer verebilir.
Önemli olan, kendi ihtiyaçlarınıza ve koşullarınıza uygun bir yol bulmaktır. Ev ofisi veya yarı zamanlı çalışma gibi esnek çalışma modelleri bu konuda yardımcı olabilir. Gerçekten kendinizi kapattığınız bilinçli boş zaman da sağlıklı bir denge için önemlidir. Sonuç olarak, şirketler de bundan faydalanır: memnun, dengeli çalışanlar kanıtlanabilir şekilde daha üretkendir ve hasta olma olasılıkları daha düşüktür.
Araştırma şunu açıkça ortaya koyuyor: Sağlıklı bir iş-yaşam dengesi bir lüks değil, sağlığımız için bir zorunluluktur. Sadece iş ve özel hayat arasında denge kuranlar uzun vadede üretken kalabilir ve bu süreçte beyinlerini koruyabilir. (YH)