Written by 13:31 Allgemein

Savaşa dur de, demokrasi için birleş

Tamer Arda Er

 

Emek Partisi (EMEP), Kürt sorunu temelli çatışmalara ve başta Suriye olmak üzere bölge ülkelerine yönelik savaş çığırtkanlığına karşı barış için kampanya başlattı. “Savaşa dur de demokrasi için birleş” adını taşıyan kampanyanın tanıtım toplantısına Ankara’daki emek ve demokrasi güçleri temsilcileri geniş destek verdi.

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan bugün Mimarlar Odası toplantı salonunda düzenlediği basın toplantısında kampanyayı tanıttı. Gürkan, AKP Hükümetinin içeride ve dışarıda uyguladığı politikaları “kaygı verici” olarak değerlendirdi. Hükümetin Ortadoğu’da emperyalist güçlerin taşeronluğunu yaptığını söyleyen Gürkan, “Türkiye, radar üssü ve füze sistemleriyle donatılarak hedef haline getirilmiştir” dedi. Emperyalistlerin asıl hedefinin Suriye değil İran olduğunun altını çizen Gürkan, Türkiye’nin maşa olarak kullanılmaya çalışıldığını vurguladı. Kürecik’e kurulan radar üssü, Kahramanmaraş’tan Adana’ya olan bölgeye Patriot füzelerinin yerleştirilmesinin anlamının, Ortadoğu’da bir savaş hazırlığı olduğunun altını çizen Gürkan, “Suriye’den gelebilecek olası tehditler”in işin bahanesi olduğunu söyledi.

 

‘KİM HAK ARADIYSA BASKI GÖRDÜ’

Binlerce kişi hakkında haksız yere tutuklama yapıldığını, soruşturma açıldığını belirten Gürkan, Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’la başlatılan görüşmelerin olumlu olduğunu söyledi. Gürkan, “Bütün emek demokrasi güçleri olarak sürece destek vermeliyiz” diyerek çağrı yaptı. Ancak AKP Hükümetinin samimi olmadığını belirten Gürkan, Türkünden, Kürdüne, işçiden köylüye, çevrecisinden, aydın ve sanatçısına, bilim çevrelerine, inanç gruplarına, öğrencilere kadar kim hak aradı, özgürlük talep etti ise tazyikli su, gaz bombası ile karşılaştığını söyledi.

 

‘OPERASYONLARI DURDURMALI’

Bu ortamda Kürt sorununda Öcalan ile görüşmelerin yeniden başlatılmasını, tüm emek, demokrasi ve barışçı güçlerin desteklemesinin önemli olduğunun altını çizen Gürkan, bu desteğin, Kürt halkının tam hak eşitliği sağlanana kadar sürmesi gerektiğini ifade etti.

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP kurmaylarının söylemlerinin de endişe verici olduğunu aktaran Gürkan, “Hepsinden önemlisi barış görüşmelerinin başladığı bir süreçte silahların susmamış olmasıdır” dedi. Askeri ve siyasi operasyonların sürdüğünü, her gün Kandil’in bombalandığını belirten Gürkan, “Böyle bir durumda barışçıl çözüm şansı ne kadar olabilir ki?” diye sordu.

Gürkan, içeride ve dışarıda savaşa karşı verilecek barış ve demokrasi mücadelesini, yalnızca parti olarak değil, emek, demokrasi ve barış güçleriyle el ele vererek yürüteceklerini söyledi. Gürkan, “Her ulus ve milliyetten halkımızı ve emek demokrasi güçlerini savaşa karşı birleşmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

 

KAMPANYAYA DESTEK BÜYÜK
Toplantıya katılanlardan da kampanyaya destek geldi. Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necla Kurul, savaşa karşı yürütülen kampanyanın kendi hislerini de yansıttığını belirterek, “EMEP başlattı, ben de bütün gücümle destekliyorum” diye konuştu.

Tüm Bel Sen Genel Başkanı Vicdan Baykara da müzakere sürecinin önemine ve kendilerinde umut yarattığına dikkat çekti. Bu görüşmeler sonrasında EMEP’in kampanyasını önemsediklerini belirten Baykara, kendilerinin de ellerini taşın altına koyacaklarını ifade etti. Baykara, Kürt sorununun çözümü konusunda EMEP’in kongre ve tüzük kararlarıyla da soruna yaklaşımını ortaya koyduğunu ifade etti.
BES Genel Başkanı Ahmet Kesik, kampanyaya destek verdiklerini, savaştan kazananın emperyalistler, kaybedenin emekçiler olduğunu söyledi.
BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol da barış adına atılan adımları önemsediklerini, EMEP’in bu kampanyasının da bu adımları güçlendirmek açısından önemli olduğunu dile getirdi.
Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya ise Türkiye’nin savaşa sürüklendiğini, bunun göstergesinin de her gün tanıtılan tank ve bombalar olduğunu belirtti.
BDP Parti Meclis Üyesi Selahattin Esmer ise iktidarın etnik ve mezhepsel kimliklerle oynama politikasını değiştirmedikçe, kendilerine samimi gelmediğini vurguladı.
İHD Genel Sekreteri İsmail Boyraz doğayı ve insanı korumak, halkların kardeşçe yaşaması ve anaların ağlamaması için barışa olan ihtiyacın altını çizdi.
Sosyal İş TİS Daire Başkanı Engin Sezgin, savaş uygulamalarının devam ettiği yerde barıştan söz edilemeyeceğini, demokrasi mücadelesinin savaşa karşı tutum almak anlamına geldiğini ifade etti.
Mamak General Zeki Doğan Mahallesi Muhtarı Nurhayat Farımaz, savaştan en çok kadınların ve çocukların etkilendiğini, savaşa karşı mücadelenin mahalle, mahalle örülmesi gerektiğini vurguladı.
TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Kubilay Özbek de Ortadoğu’daki petrol ve enerji kaynaklarının orada yaşanan savaşların asıl sebebi olduğunun göz ardı edilmemesini istedi. AKP’nin içeride muhalif her kesime savaş açtığını ifade eden Özbek, yasalar değiştirilerek, TMMOB’un da hedef alındığını, bütün bu mücadelelerin birleşmesi gerektiğini ifade etti.
ESP Genel Meclis Üyesi Orhan Çelebi, savaşa karşı toplumun tüm dinamiklerinin  birleşmesi gerektiğini ifade etti. ABD’nin olduğu gibi Başbakan Erdoğan’ın da gittiği yere “demokrasi götürdüğünü” iddia ettiğini belirten Çelebi, “Ama biliyoruz ki, katliam oluyor” dedi. Çelebi “Bu savaşı birleşim mücadelemizle durdurabiliriz” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Sekreteri Sadık Özsoy da içeride açılımlarla toplumun bütün kesimlerinin ihtiyaçlarını karşıladığını öne süren iktidarın, görüşmeler sürerken bir yandan bombalar yağdırdığına dikkat çekti. Hükümetin Alevilere de “haklarını tanıyacağız” derken, taleplerini gözardı ettiğini belirten Özsoy da bu kampanyaya her türlü desteği vereceklerini ifade etti.

Close