Ver.di Sendikası Köln şubesinde perakende işkolundan sorumlu sekreter Benedikt Frank, 30 binden fazla kadının çalıştığı Schlecker firmasının iflas başvurusunda bulunması üzerine yaşananlar hakkında gazetemizin sorularını yanıtladı.
Schlecker patronu iflas dairesine başvurarak, işyerini zarardan ötürü kapatmak istediğini açıkladı. Bu konuda son gelişmeler nedir?
Evet, dediğiniz gibi Schlecker iflas başvurusunda bulundu. Şu anda iflas sürecinin nasıl devam edeceği tam bir muamma. İşyeri tamamen kurtarılacak, işçiler işlerini korumaya mı devam edecek, başka bir firma tarafından Schlecker satın mı alınacak yoksa, işyeri kapatılacak ve 30 bin kadın çalışan sokağa mı atılacak… Bütün bu soruların yanıtları halen belirsiz.
Şu ana kadar yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç alınamadı. Şu anda bildiğimiz tek şey iflas başvurusunda bulunulduğu için çalışanlar üç ay boyunca maaşlarını ARGE üzerinden alacaklar. Ondan sonra ne olacağını ise biz de bilmiyoruz. Elimizde kesin bir sayı olmamakla birlikte Schlecker’de Türkiye kökenli göçmen kadınların oranı yüzde 10 dolayında.
İşçiler arasında nasıl bir tepki var?
Elbette öncelikli olarak öfke var. Kadınlar öfke içinde. Kadınlar öfkeli çünkü, hepsi ortalama 20-30 yıldır bu firmada çalışıyor. Bugüne kadar çok ağır ve zor şartlarda işveren için çalıştılar. Şimdi ise kapı dışarı edilmeyle karşı karşı karşıyalar. Bu nedenle çok büyük bir öfkenin olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca Köln’de çalışan kadınlardan yola çıkarak söylüyorum, yalnız bırakıldıklarını düşünüyorlar. Umarım, kadınların işlerini korumaya devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yaptığımızda, üç ay içinde başarı elde eder ve işyeri olduğu gibi devam eder.
Şunu da hemen belirtmeliyim ki, Schlecker’de, erkekler sadece yönetim düzeyinde çalışabiliyor. Bunların sayısı da çok az.
Somut olarak ne öneriyorsunuz?
İşverenlerle sendika arasında görüşmeler daha önce başlamıştı. Ancak iflas başvurusunun yapılmasından sonra işveren devreden çıktı yerine İflas Dairesi geçti. Şu anda Schlecker’in tek şefi İflas Dairesi’dir. Bu nedenle görüşmeler Anton Schlecker ile değil İflas Dairesi’yle yapılıyor.
Bizim talebimiz çok açık. Öncelikli olarak işyerlerinin olduğu gibi korunmasıdır. Bunun yanı sıra, firmanın sahibi Anton Schlecker, hesapların sendika tarafından da denetlenmesini, kontrol edilmesini engelledi. Biz elbette bilmek istiyoruz, firmanın ne kadar sermayesi var, neden bu duruma geldi. Eğer işlerinin modernleştirilmesi yönünde yeni bir sözleşme imzalanacaksa sendikanın bunu bilmesi gerekiyor. Geçmişte yapılmayanın bugün yapılması gerekiyor. Bütün bunlar şimdi İflas Dairesi tarafından bir yana bırakılmış durumda.
Schlecker iflas ederse…
Öncelikli olarak kadınlar şimdi işsiz değil, umarım da işsiz kalmazlar. Eğer işsiz kalırlarsa önce iflas parası alacaklar, sonra işsizlik parası, sonra da bütün işsizler gibi Hartz 4 yardımı almak zorunda kalacaklar.
Ücretler ne kadar?
Aktüel olarak Schleker’de çalışanların saat ücreti 13 Euro’nun üzerinde toplu sözleşmeyle belirlenmiş bir ücret alıyorlar. Şunu da açıkça söylemeliyim ki, sendika olarak Schecker’in politikasını açık bir şekilde eleştiriyorduk. Şu anda da eleştirilerimiz kesilmiş değil, ama gerçekten de Schlecker, toplu sözleşmeyle belirlenen ücreti ödüyor. Ama burada da diğer işyerlerinde olduğu gibi çalışanların mola süresini azaltma, uzun çalıştırma oluyor. Şu anda konu bundan ziyade, Köln’de pek çok firmadan farklı olarak TİS’le belirlenmiş ücretin çalışanlara ödenmesidir. Perakende işkolunda işyerlerini ancak yüzde 50’si TİS’le belirlenen ücretleri ödüyor.
Gelişmelere baktığımızda, 45 yıl boyunca tam gün çalışan bir kişi emekli olduğunda net olarak 900 Euro kadar emekli maşı alıyor.
Schlecker’e karşı ne yapacaksınız?
Öncelikli olarak gelişmeler konusunda bütün çalışanları aydınlatacağız, sonrada işyerlerinin korunması için mücadeleye seferber edeceğiz. Bu sadece biz sendikacıların elinde değil, asıl olarak çalışanların elindedir.
