Written by 12:48 Allgemein

Sendika tabanı mücadeleden yana

İnşaat ve Temizlik İşçileri Sendikası (IG BAU) Merkez Yönetimi, yaklaşık iki seneden beri “Mit mach gewerkschaft” (katılımcı sendika) projesiyle; diğer sorunların yanı sıra asıl olarak üye kaybını azaltmak için sendika tabanını aktifleştirmeye çalışıyor. Bunun için de sendika içinde, kendilerinin de katıldığı çeşitli tartışma platformları açıyor. Eylül’den Aralık ayına kadar Frankfurt, Berlin ve Nürnberg’de, başta Genel Başkan Klaus Wiesehügel olmak üzere merkezi yöneticiler şehir yönetimlerindeki fahri yöneticilerle (ehrenamtlich) buluşuyorlar.
Bunlardan birisi de 24-25 Eylül’de Frankfurt’ta yapıldı. Münih’ten Osnabrück’e farklı şehirlerden 40’a yakın ‘gönüllü’  yönetim kurulu üyesi, ‘nasıl bir sendikal çalışma istiyoruz’ ana başlığı altında tartıştılar.
Genel Başkan Wiesehügel tartışmayı açış konuşmasında, sendikanın sağlık reformu ve 67 yaşında emeklilik, iş sağlığı, gençliği sendikaya kazanmak, reel ücret artışı gibi konulardaki çalışmalarının önemli olduğunu vurgulayıp ‘sendikal çalışmanın politikleştirilmesi’  gerektiğine dikkat çekti.
Bölgelerden gelenlerinse hemen hepsi sosyal alanlardaki saldırılara karşı Almanya’daki tepkilerin neden zayıf olduğunu ve ‘eylemsizliği’ tartıştı; “Niye Fransa gibi grev yapıp sokaklara çıkmıyoruz’ soruları pek çok katılımcı tarafından dile getirildi ve IG BAU’dan da tüm sendikaların gücünü eylemlerde birleştirmesi için çaba göstermesini istediler. Wiesehügel’in asıl tartıştırmak istediği konular ise rağbet görmedi.
IG BAU olarak 13 Kasım’a kadar, 67 yaşında emekliliğin geri çekilmesi için imza kampanyası sürdürüldüğünü ve kısa zamanda 60 bin imza hedefini anlattı. (IG BAU’nun üye sayısı 317 bin.)
Temizlik işçilerinin Magdeburg’daki grevinde öncülük eden İşyeri Temsilcisi Sabine’nin “bunların değişmesi için sadece cumartesi günleri yürüyüş yapmak yetmez. Daha etkili olabilecek başka şeyler yapmak zorundayız ve mücadeleyi sürekli kılmalıyız. Biz Batı’dan daha düşük ücret alıyoruz ama bizde hayat daha ucuz değil. Tereyağı 30 Cent daha pahalı örneğin. Biz temizliğin saat ücretinin 10 EURO olması talebimizden de vazgeçmedik; bu mücadelemizi de unutturmadan kesintisiz devam etmek istiyoruz.” demesi bütün tartışmaların özeti ve tüm işçilerin ortak talebiydi aslında. Osnabrück’ten gelen bir kadın arkadaş da işyerlerinde taşeron işçiliğin ‘yerden mantar biter gibi’ arttığını, işyerinde çalışanların neredeyse üçte ikisinin taşeron işçi olduğunu ve sendikanın acil olarak taşeronluğa karşı mücadele etmesini istedi.
İki günlük toplantıda dikkat çeken, gönüllü çalışan sendika yöneticileri, sosyal, ekonomik ve politik saldırılara karşı grev ve yürüyüşler gibi daha mücadeleci bir tutumdan yana iken; profesyonel yöneticilerin ise çalışmayı, sendika içi organlarda ‘işin örgütlenmesine’ dönüştürmesindeki ustalıkları oldu.

Toplantıya katılan bir sendikacı

Close