Written by 14:55 Allgemein

Sendikal konferanslar yapıldı

ERKAN AYDOGANOĞLU

Bir süredir Türkiye’nin çeşitli illerinde sendikaların, mücadeleci işçiler ve kamu emekçilerinin öncülüğünde sendikaların ve sendikal hareketin yaşadığı sorunlar gündemli sendikal konferanslar ya da işçi kurultayları yapılıyor. Bu etkinliklerde geçmişte yapılmış benzer etkiliklerdeki gibi sadece sendikaların içinde bulunduğu durum ya da sendikal hareketin sorunları üzerine tespitler yapılmıyor. Sorunların tespiti kadar, hatta ondan daha fazla oranda, sendikal harekete ilişkin neyin nasıl yapılması gerektiği yönünde çözüm önerileri ileri sürülüyor.
Bugüne kadar yapılan sendikal konferanslarda örgütlü ya da örgütsüz işçiler, taşeron işçiler, işsizler, kamu emekçileri gibi kesimler yaşadıkları sorunların farkında olduklarını dile getirdiler. Sorunları bizzat yaşanlar çözümün dışarıdan ya da yukarıdan müdahale ile sağlanmasının zor olduğunu hepimizden iyi biliyorlar. Dolayısıyla yürütülen tartışmaların önemli bir bölümünü tabandaki işçilerle onların sırtından yükselerek sendikaların tepesine çöreklenen sendikal bürokrasi arasındaki ilişki ve mücadelenin biçimi ve niteliği oluşturdu.
Takip edebildiğim kadarıyla (bazılarına katılma şansım da oldu) gerek sendikalarda örgütlü işçilerin, gerekse henüz sendikalı olamamış, ama sendikal örgütlenme konusunda kafaları son derece açık olan örgütsüz genç işçilerin ortak değerlendirmesi, sendikaların ve sendikacıların bugünkü durumlarıyla işçi sınıfından uzaklaşmış olmaları üzerinde odaklanıyor. Temsil ettiği sınıfın istek ve beklentilerine yabancılaşmış sendikalar, işçilerin yaşantısından hem maddi hem de düşünsel anlamda uzaklaşmış, içinden çıktığı kesime çoktan sırtını dönmüş bulunan sendikacılar eleştirilerden en çok payını alanlar. Ancak çok sayıda işçi “Bütün bunların yaşanmasında bizim de payımız var, biz birlik olsak bunlar bu kadar rahat edemezler” diyerek özeleştiri yapma olgunluğunu da gösteriyorlar.
Sendikal konferansların hazırlıklarının yapılmasından sonuçlanması aşamasına kadar, benzeri etkinliklerden farklı olarak aşağıdan, yani işyerlerinden yukarıya doğru örgütlenmiş olmaları, konferansların yoğun katılımlarla yapılmasına ve kürsülerden yapılan konuşmaların içeriğine de yansıyor. Özellikle örgütsüz işçilerin, taşeron işçilerin yaşadığı sorunları tartışmaya yer bırakmayacak bir açıklıkta dile getirmeleri dikkat çekici. Bir taraftan yaşadıkları sorunlara yeterince sahip çıkmadığı için sendikaları eleştirirken, diğer taraftan sendikaların kendileri için ne kadar önemli birlik ve mücadele araçları olduğunu vurgulamaktan geri durmuyorlar.
Sendikaların, birçok ülkede emekçilerin kazanılmış haklarını gerileten koşullara bağlı olarak ciddi bir güç ve güven kaybına uğradıkları biliniyor. Bu durum, aynı zamanda örgütsüz milyonlarca işçi ve emekçinin ortak sınıf çıkarları etrafında örgütlenme yönelimlerini olumsuz etkiliyor.
Sendikal konferanslarda yapılan değerlendirmeler sendikaların, bütün eksikliklerine ve zaaflarına rağmen emekçiler arasındaki rekabete son vererek, ortak çıkarlar etrafında birlik ve güç oluşturmalarını sağlamak açısından yeri doldurulamaz örgütler olduğunun da hakkını veriyor. Ancak bütün bu tespit ve değerlendirmelere rağmen sendikalara yönelik algıların günümüzde geçmişe göre çok daha farklı ve olumsuz bir içerikte olduğunu da bir gerçek. Sendikal konferansların yapıldığı il ya da ilçelerde oldukça geniş bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Bütün bu çabalar, sendikal yapıların demokratikleştirilmesi, tabanın isteklerinin sendikal politikaların oluşmasında belirleyici olması ve sendikaların gerçek birer örgütlenme ve mücadele merkezleri olarak yeniden örgütlenmesine kadar geniş amaçlar etrafında gerçekleşiyor.
Sendikal konferans ve kurultaylarda alınan kararların içeriği üzerinden oluşturulan ortak irade, bir taraftan sendikaların ve sendikal hareketin içinde bulunduğumuz dönemin mücadele ihtiyaçlarına uygun bir içerikte dönüştürülmesini hedeflerken, diğer taraftan işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesinin önündeki engellere karşı daha uyanık olmayı da işçi sınıfının önüne somut bir hedef olarak koyuyor.

Close