Written by 11:05 HABERLER

Sığınmacılarla değil, kaçışın nedenleriyle mücadele edilsin!

Her geçen gün artan sayıda insan, savaş ve baskılardan kaçabilmek için çaresizce yollara düşüyor. Yollarda yaşam mücadelesi veriyor. Ölümden kurtulanları ise vardıkları ülkelerde zorlu mücadeleler bekliyor.

Almanya’da sığınmacılara yönelik bir taraftan ırkçı saldırılar yaşanırken bir taraftan da geniş kesimler tarafından dayanışma kampanyaları düzenleniyor, açıklamalar yapılıyor. Kadın örgütleri de sığınmacıların yaşam ve barınma koşullarının düzelmesi, sığınmacıları ölüm kalım savaşı verdikleri yolculuklara iten nedenlerle mücadele edilmesi için çağrılar yayınlıyor, dayanışma kampanyalarına destek sunuyor.

Alman İnsan Hakları Enstitüsü (DIMR), sığınmacı kadınların kaçış sürecinde erkeklerden daha fazla tehlike atlattığına değinerek özellikle cinsel şiddete ve tacize uğradıklarını belirtti. DIMR, cinsiyet temelli şiddete daha çabuk reaksiyon gösterilmesini ve kadınlara daha hızlı yardım edilmesini talep etti. Hessen Eyaletinde, kadınlar için üniteler kurulduğu, örneğin Darmstadt’ta doktor, psikolog ve sosyal çalışanlardan da bir birlik oluştuğu belirtildi. Onlarca gönüllü organizasyonun da sığınmacı kadınlara destek verdiği ifade edildi. Ancak buna rağmen Almanya’da da sığınmacı kadınlar partnerlerinden, oda arkadaşlarından, sığınmacı kamplarındaki personelden hatta tanımadığı insanlar tarafından şiddete maruz kalıyor. Kadınların hemen güvenli ortamlara alınması ve kadınlarla iletişim kurabilecek, onlara yardımcı olabilecek personel sayısının artırılması da talepler arasında.

Acil insani yardım ve onurlu bir yaşam hakkı!

Göçmen kadın derneklerinin çatı örgütü DaMigra 5 Eylül’de Köln’de yaptığı “Göçmenlerin hakları, insan haklarıdır“ başlıklı konferansta sığınmacılarla ilgili basın açıklaması yayınladı. İnsan haklarının geçerli olması çabasının böyle bir dönemde büyük bir önem taşıdığına değinilen açıklamada, “Yüzbinlerce insan, dünya çapında savaşlardan, çatışmalardan, doğal afetlerden şiddetten dolayı daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa’ya geliyor. İnsan Hakları Evrensel Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere  ‘Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır’

Biz DaMigra konferansı katılımcıları olarak hayatını kaybeden sığınmacıların korkunç görüntüleri karşısında şoktayız. Aynı zamanda sığınmacıların barındıkları yerlere yönelik saldırıların artışını da kaygıyla gözlemliyoruz. Biz sığınmacılar için acil insani yardım ve onurlu bir yaşam hakkı istiyoruz.” denildi.

Hoşgeldiniz!

Bir başka açıklama da, Göçmen Kadınlar Birliği tarafından yapıldı. Açıklamada, milyonlarca insanın savaştan ve şiddetten kaçarken daha iyi ve güvenilir bir yaşam umutlarının yok olduğuna dikkat çekildi ve “Biz Göçmen Kadınlar Birliği olarak savaştan, şiddetten kaçan sığınmacılara yönelik kışkırtmaları kınıyoruz. Barış içinde onurlu ve güvenli bir hayatın olanaklı kılınmasını istiyoruz. Almanya’da Hükümet ve partilerden beklentimiz, ırkçılığa karşı tutarlı bir mücadele sürdürülmesidir. Bu mücadele, ırkçı, faşist parti ve derneklerin ve onların propagandalarının yasaklanmasını içerir.” denildi.

Birçok şehirde gerçekleşen muhteşem yardım ve bağış kampanyalarının mücadelenin ve birlikteliğin gücünü gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sığınmacılar hoş geldiniz” sözlerine de yer verildi.

Öte yandan Göçmen Kadınlar Birliği’ne bağlı dernekler, bulundukları şehirlerde yardım ve dayanışma kampanyalarına destek veriyorlar. (YH)

Barış istiyoruz!

Köln Göçmen Kadınlar Derneği bir buluşma düzenleyerek, Türkiye’deki son gelişmeleri değerlendirdi ve Almanya’da mültecilere nasıl yardımcı olabileceklerini ele aldı.
Türkiye”nin kıyılarına çocuk bedenlerinin vurduğu, annelerin çocuklarını, gömebilmek için buzdolaplarında sakladığı ya da askerlik bedelini ödemeyedikleri için çocuklarının öldüğünü haykırdıkları dile getirilerek bir an önce saldırıların son bulmasını istendi. Özellikle 8 Eylül gecesi Türkiye’nin her tarafında, parti merkezlerinin yakılması, gazetelere saldırı ve katliam isteyen gruplara sessiz kalınması protesto edildi.
Almanya’da da Neonazilerin, ırkçıların sığınmacı yurtlarını kundaklama / yakma girişimleri içinde olduğuna dikkat çekilerek faşist örgütlenmelerin, ırkçıların farklı ülkelerde olsalar bile benzer tutumlarda olduğu ifade edildi.
Bir an önce saldırıların ve ölümlerin durmasını isteyen kadınlar, barış talebini dile getiren sözlerini de kağıtlara aktardılar. Toplantıda ayrıca, Almanya genelinde ve Köln’de yapılacak Türkiye’deki ırkçı saldırıları protesto eylemlerine katılma çağrısı da yapıldı. (YH Köln)

 

Close