Written by 10:08 uncategorized

Sigortacı

Almanya’nın Kassel kentinde sigorta komisyonculuğu yapan MEG şirketinin batışından sonra çekilen “Sigortacı” (Versicherungsvertreter) isimli film, büyük ilgi görüyor. Kurduğu MEG şirketi ile bir anda büyük paralar kazanan Mehmet Ercan Göker’in yaşamının ele alındığı film, Almanya’nın önde gelen belgesel yapımcılarından Klaus Stern tarafından çekildi. 70 dakika süren filmde, Mehmet Ercan Göker’in şaşalı yaşamı anlatılırken, yanında çalışanların alkış tutan ve her türden yalakalığı içeren davranışları ile iflastan sonra söyledikleri tam bir dramı yansıtıyor. Mehmet Ercan Göker, sadece üç yıl içinde, Almanya’da özel sağlık sigortası poliçeleri satarak, 65 milyon Euro ciro yapan ve tüm ülkede binden fazla kişiyi çalıştıran bir özel sağlık sigortası danışmanlık şirketinin sahibi olmayı başarır. Dünya boks şampiyonu Arthur Abraham’ı reklam ikonu olarak görevlendirir ve Arminia Bielefeld ve Kassel Huskies gibi spor kulüplerinin sponsorluğunu üstlenir.
Lüks içinde bir hayat yaşar. 28 yaşında bir Rolls Royce satın alır. Yerel gazete onu “Kuzey Hessen eyaletinin Tek Popstar’ı” olarak adlandırır. En pahalı markalardan giyinir, su gibi para harcar.
2009 yılı sonbaharında bu gösteriş aniden sona erer. Firma, 28 Ekim 2009 günü iflas başvurusunda bulunur ve milyonluk alacakların altında batar.
YAĞMAYA DEVLET ZEMİNİ
Mehmet E. Göker’in ve MEG şirketinin çıkışı ile inişi sadece bir şehir efsanesi ya da kişisel başarı-başarısızlık hikayesi değildir: Mehmet gibi açıkgöz vurguncuların üremesini sağlayan ortam bizzat devlet eliyle yaratılmıştır. Sağlık sistemi özelleştirilerek, bir ticaret ve kar alanı olarak büyük sigorta şirketlerinin önüne konmuştur çünkü.
Örneğin Alman Sağlık Bakanı Ocak 2006’da sigorta sektörü için çok güzel bir Noel hediyesi hazırlamıştır: O zamana kadar çalışanların, özel sağlık sigortasına geçebilmeleri için üç yıl boyunca ayda brüt 4162 Euro’dan fazla kazanmaları gerikip Ocak 2006 dan itibaren bu tutar 4125 Euro’ya indirilir ve süre de bir yıl olarak belirlenir.
Bu, Göker gibi sigortacılar ve onun arkasında duran şirketler için yuvarlak hesap 300 bin potansiyel yeni müşteri anlamına gelir. Aynı zamanda, bugün zaten özel sigortası olanların önüne de, yılbaşında yeniden dolgun bir prim artışı sürülür. Bu da, değişim yapmak isteyenlerin sayısını arttırır.
2006 yılında Göker MEG A.G.’sini kurar ve daha ilk yılda 11 milyon Euro ciro yapar. Rakiplerinden farklı olarak, telefon rehberini açıp rastgele kişileri arayıp, onlara ayaküstü bir sağlık sigortası önermez. Bunun yerine Google’a ilan verir. Orada, “Özel Sağlık Sigortası” anahtar sözcüğü her girildiğinde, Google arama motorunda sağ tarafta Göker’in MEG’ine ait ilanlar görülür ve masrafsız bir sigorta anlaşması önerir. Bu ilanlara başvuranlar zaten esas olarak konuyla ilgilenmektedir. Bunun için Göker adres bayilerinden, halen özel sigortası olan kişilerin verilerini satın alır. Bu müşterileri elde etmekteki başarı oranı da yüksektir. MEG bu kişileri telefonla arar ve aracılığını yaptığı sigortalardan hangisinin onlar için uygun olacağını hesaplayarak gösterir. Sözleşme yapılırsa, Göker komisyonunu, aracılığını yaptığı sigorta şirketinden tahsil eder.
İş ortakları büyük şirketlerdir: Allianz, Axa, Consal, Inter, Central ve Die Hallesche. MEG normal olarak müşteri bulma sürecini hızla aşar ve inanılmayacak bir hızla büyür. Göker’in kuzenleri, yeğenleri, amcası ve diğer akrabaları da firmada kendilerine yer bulurlar. Porsche bayiinde bir otomobil satıcısını işini bırakıp MEG’e gelmeye razı eder. Kendisi yönetim kurulu üyesi olur, karısı pazarlama elemanı, babası da denetleme kurulu üyesi.
2009 yılında Göker, Kassel’den şirketini yönetir, ülkenin her yanında onun için çalışan 1400 kişi vardır, 100 milyon Euro’luk bir ciro tahmininde bulunur.
MEG, özel sağlık sigortası için her yıl sigorta şirketlerinden 2,4 milyon Euro’dan fazla komisyon tahsil eder.
O tarihte Allianz Sağlık Sigortası’nın Yönetim Kurulu Başkanı olan Michael Albert, 2008’de MEG çalışanlarının çıkardığı bir gazeteye verdiği bir röportajda “Allianz, MEG AG’nin konsept ve stratejisinin geniş bir potansiyel sunduğunu ve kesinlikle geleceğe dönük olduğunu kabul etmiş bulunmaktadır” der. Allianz bugün, o zaman kutladığı “Prim Ortaklığı” hakkında o kadar hevesli konuşmuyor. Bir sözcü sadece şunu söylüyor: „Evet, yüksek avanslar ödenmiş, ama bu, bu sektörde alışılagelmiş bir durum.”
Göker, paranın saçılması konusunda da muazzam bir yetenek gösterir. Hak eden çalışanları için düzenlediği teşvik seyahatleri nam salmıştır. MEG’in satıcıları böylece doğal olarak New York’un en lüks oteli olan Waldorf Astoria Hotel’de kalırlar. Las Vegas’ta, Hotel Bellagio’da fink atar, Picasso’nun resimleri altında yemek yerler.
2009’un Mart ayında Göker, Kassel şehir meydanında en iyi MEG satıcılarını seçmek için, şarkıcı Paul Potts’u uçakla getirtir. 1200 konuğun arasında, Allianz ve Axa sağlık sigortalarının üst kademe yöneticileri de oturmakta ve dikkatle tenorun söylediği “Ave Maria”yı dinlemektedirler.
Göker’in manevi ağabeyi olarak kabul ettiği, AWD firmasının kurucusu ve “Finans Sihirbazı” olan Carsten Maschmeyer, Bill Clinton, Kofi Annan ve Gerhard Schröder’i Hannover’e getirir.
Maschmeyer ile hedeflediği sigorta kârı 2008 sonunda birkaç kez aşılmıştır. Bu ikisinin müşterek bir noktaları vardır: Basit koşullardan gelmektedirler, pazarlama firmaları kurmuşlardır ve bu şekilde çok zenginleşmişlerdir.
Göker, ağır sıklette Thai boksu dünya şampiyonu Marinko Neimarevic’i özel koruması olarak alır ve Kassel’de bir kez daha gündeme oturur.
ÇÖKÜŞ BAŞLIYOR
Ama patron için en büyük tehlike rakipleri değil, bizzat kendi bilançolarıdır. Çünkü MEG dört haneli komisyonları sigorta şirketlerinden hemen almaktadır. Ancak bu paraya, yeni müşterilerin ortalama 15 ay süreyle uslu uslu primlerini ödemeleri halinde hak kazanabilmektedir. Müşteri daha önce ayrılırsa, MEG bu paranın bir kısmını geri ödemek zorundadır.
Bu, zamanla sorun haline gelir, çünkü MEG bu tür durumlar için yeterli karşılıkları ayırmaz. Patronun, şirketlerin geri ödeme talepleri artarken, telaş içinde, yeni müşteriler bulması gerekir, ama bu da Göker’in özel sigorta için ödeme gücü olmayan müşterileri de kabul etmesine neden olur.
Göker bu durum üzerine çalışanlarını daha sert bir şekilde kontrol eder ve azarlar: “Hayat bir kavgadır. Gurur, saygınlık ve onur artık sadece aranacak sözcükler değil, teyit edilecek ve sonra miras bırakılacak sözcüklerdir. Ben kavgayı kabul ediyorum, her gün!!! Yani, sesini çıkar, bağır, satış senin hayatını değiştirir, satış senin hayatını iyileştirir, satışı hastalığın haline getir.”
O tarihte firma zaten patolojik bir vak’adır: Birçok yönetim kurulu üyesi kavga edip MEG’i terk ederken, Göker hayranlarının bağlılıkları giderek garip hale gelmektedir.
“Hallesche Krankenversicherung” sağlık sigortası şirketi yönetim kurulundan Wiltrud Pekarek, onla ilgili şunu der: “Satıcı olarak ustaydı ve bilinçli bir davranış sergiliyordu”. Göker, sadece çalışanlarını ya da sektördekileri değil kimi politikacıları da etkilemiştir. 18 Ağustos 2009’da Guido Westerwelle’yi bir helikopterle Kassel’deki merkeze getirir, En pahalı restoranda onunla yemek yer. Westernwelle MEG’den bir seçim yardımı almayı umar. Ama, konu oraya kadar gelemez. Bu yemekten iki ay sonra firma batar.
HİLELİ İFLASTAN YARGILANIYOR
Alacaklılar iflas yöneticisinden, yuvarlak hesap 55 milyon Euro’nun üzerinde para talebinde bulunmaktadırlar. Bunların arasında, avanslar ve komisyonlar için 10,9 milyon Euro’yu amorti etmek zorunda olan Axa Krankenversicherung’unki (Axa Sağlık Grubu)gibi büyük alacaklar da vardır.
Yüksek komisyonların bu sektörde alışılagelmiş olduğunu söyleyen AXA sözcüsü Ingo Koch, şöyle devam eder: “Danışmanların paralarına nasıl ulaştıkları ve bu parayla ne yaptıkları bizi ilgilendirmez.” Diğer sektör büyükleri de aynı şekilde Göker ile işbirliği yapmışlardır.
Savcılık Almanya’da Göker ve iki MEG yönetim kurulu üyesi hakkında suiistimal ve iflası sürüncemede bırakma nedeniyle soruşturma yapıyor. Savcılık, patronu firmadan 3 milyon Euro’yu şahsi kredi olarak almakla suçluyor. Göker’in avukatı Michael Nagel de, “2010 sonuna kadar geri ödenmesi gereken” böyle bir şahsi kredinin olduğunu söylüyor.
Geçen Kasım ayında, Kassel Savcılığı ayrıca, Almanya’daki tüm sigorta komisyoncularına ait 18 büroda arama yaptırdı. Şüphelenilen konu şuydu: Göker Aralık 2009 tarihinden beri eski veri kayıtlarının yardımıyla yine sağlık sigortası aracılığı yapıyor; ancak, sözleşmeleri şirketlere kendisi vermeyip, bu konuda primleri tahsil eden ve ona ileten yardımcılarından destek alıyor. Göker’in avukatı bu konuda detaylı bir şey söylemek istemiyor, ama müvekkilinin bu verilere ulaşabilen tek kişi olmadığını düşündürüyor.
MEG’in patronu Mehmet Göker ise bugün çoğunlukla Türkiye’de bulunuyor. Bir kez mahkeme için kısa bir süreliğine Kassel’e geldi, orada da tehdit ve hakaret suçlarından şaşırtıcı derecede düşük bir para cezasına mahkum edildi. Mahkemeye, ayda 1500 Euro ile yaşayabileceğini söylemiş. Ama, söylediği düşük gelir, onu bugün en kaliteli otel ve restoranlardan uzak durmak zorunda bırakmıyor.
“Gücün 48 Yasası” kitabını özümsemiş olsa gerek. Bunlardan bir tanesi şöyle diyor: “Aptalları kandırmak için aptalı oyna”.

SEMRA ÇELİK 

(Der Spiegel dergisinden derlendi)

 

Melsungen’de MEG partisi, 2007 / Soldan sağa:
Frank Kettnaker, Vertriebschef der Alten Leipziger;
Oliver Kuhlmann , Vertriebschef der Gothaer; Mehmet E. Göker,
Gernot Schlösser, AXA-Vorstandschef (m);
Bernhard Lüneborg,Vertriebschef der Hallesche Krankenversicherung
Roland Zimmer, Chef der AXA Krankenversicherung

 

Close