19 yıl önce Sivas’ta yaşanan katliam, Almanya’nın birçok kentinde yapılan ve binlerce kişinin katıldığı yürüyüş ve etkinliklerle bir kez daha lanetlendi.
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yakılarak öldürülen 33 kişi, Almanya’da yapılan eylem ve etkinliklerle anıldı. Binlerce insanın katıldığı anma eylemlerinde katliamın unutulmayacağı ve sorumluların peşinin bırakılmayacağı mesajı verildi. Yapılan konuşmalarda Türkiye’deki AKP hükümetinin anti-demokratik uygulamaları ve Kürt halkına karşı yürütülen savaş politikası da kınandı.
BERLİN
Sivas Katliamı’nı protesto için yapılan kitlesel eylemlerden biri başkent Berlin’de yapıldı. Berlin Alevi Toplumu-Cemevi tarafından organize edilen eyleme yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Hermannplatz’da saygı duruşuyla başlayan gösteride yapılan konuşmalarda, Sivas Katliamı davasında verilen zamanaşımı kararının ikinci bir insanlık suçu olduğu belirtilerek, AKP’nin bu insanlık suçuna ortak olduğu vurgulandı. Konuşmalarda ayrıca Türkiye’nin değişik kentleinde Alevilere yönelik baskı ve ayrımcı uygulamaların arttığı dile getirilerek, bu baskıların Alevileri yıldıramayacağına dikkat çekildi. Kalabalık pankart ve sloganlar eşliğinde Kreuzberg’e kadar yürürken, eyleme Sol Parti yöneticileri de katılarak bir konuşma yaptılar. Anma eylemi Semah grubunun dansları eşliğinde sona erdi.
HAMBURG
2 Temmuz Hamburg’ta da birçok dernek ve örgütün birlikt edüzenlediği bir miting ve etkinlikle anıldı.
Altona semtinde yaklaşık 300 kişinin katıldığı mitinge bazı Ermeni ve Suryani derneklerin de katıldığı gözlenirken “Sivas’ı unutmayacağız, unutturmayacağız“, “Sivas, Solingen, Roboski insanlık suçudur“ “Sivas’ın hesabı sorulacak“, “Çözüm faşizme karşı savaşta“ gibi pankart ve dövizler taşındı.
Mitingte bir konuşma yapan Haak-Bir Başkanı Ali Ay, Sivas Katliamı’nın bir devlet katliamı olduğunu vurgulayarak, davanın zaman aşımından düşmesine atfen “insanlık suçunun zaman aşımı olmaz” dedi.
Miting alanında bazı kuruluşların, Kürt derneklerinin Sivas Katliamı’nı kınayan pankart açmasına itiraz etmesi üzerine tartışma ve gerginlik yaşanması dikkat çekti.
Mitingin ardından Alevi Kültür Merkezinde ortak bir anma ile devam eden etkinlikte konuşan AKM Başkanı Hüseyin Kayaturan, Kürt Ermeni Türk Alevi bütün ezilenlerin dayanışma içinde olmasının önemine dikkat çekti. “Biliyorum bunlar kolay olmayacak ama herkesi biraz daha duyarlı davranmaya çağırıyorum” diye konuştu.
Etkinli düzenleyen bütün dernek ve örgütler adına ortak bir konuşma yapan DİDF Hamburg Başkanı Sinan Özbolat da, “Ezilen Alevilerin, yok sayılan Kürtlerin, ezilen-sömürülen emekçilerin bir araya gelmesinden daha doğal ne olabilir. Sivas’ta ve Solingen’de insanları yakanlarla Roboski’de savaş uçakları ile insanları katleden, işçi ve emekçilerin örgütlenme hakkına saldıran zihniyet aynı biçimde insanlık dışıdır. Bu yüzden bütün ezilenler birlik ve dayanışma içinde olmalıyız” diye konuştu.
Etkinlik, Sivas’ta katledilen sanatçıların eserlerinden oluşan bir dinletiyle devam etti. Grup Cemre, Mutlu Barak ve bir çok yerel sanatçı sahne alarak türküler, deyişler ve şiirler okudular. (Hamburg/YH)
‚Zaman aşımını tanımıyoruz‘
Sivas Madımak Katliamı 19. yılında bir kez daha Sivas’ta lanetlendi. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, mahkemenin verdiği zaman aşımı kararını bir kez daha kınandı ve kararın tanınmadığı haykırıldı. „Bilim ve Kültür Merkezi“ haline getirilen Madımak Oteli önüne gelen aileler ise “Burası utanç müzesi yapılmadan biz her gün yanmaya devam edeceğiz” dedi.
‘ZAMAN AŞIMINI TANIMIYORUZ’
Türkiye’nin çeşitli illerinden ve Avrupa’dan Sivas’a gelen Aleviler, kitle örgütleri ve siyasi partiler, sabah saatlerinden itibaren Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Sivas Şubesi Cemevi önünde toplanmaya başladı. KESK Sivas Şubeler Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kamu emekçileri de Çarşı’da toplanarak Ethem Bey Parkı’nda kitleye katıldı.
Kortejin en önünde Sivas Katliamı’nda yakınlarını yitirenler, kaybettiklerinin fotoğraflarıyla yürüdü. Sanatçılar Erdal Erzincan, Pınar Aydınlar ve Ferhat Tunç da ailelerle birlikte yürüdü.
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile BDP ve CHP’li milletvekilleri de yürüyüşe katıldı. Avrupa’dan çok sayıda Alevi örgütü temsilcisiyle beraber Almanya’dan SPD Milletvekili Van Grünberg ve Sol Parti Milletvekili Andrei Hunko da eyleme katılanlar arasındaydı.
“Zaman aşımını tanımıyoruz”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek” sloganları atarak yürüyen kitleyi polis Sivas Valiliği önünde durdurdu. Yapılan görüşmelerin ardından polis barikatı kaldırdı.
Madımak Oteli’nin önüne kadar yürüyen kitle burada Madımak’ın utanç müzesi olmasını talep eden sloganlar attı.
AİLELER: HALÂ YANIYORUZ
Polisin barikat kurduğu otelin önüne sadece ailelerin geçmesine izin verildi. Bir polis amirinin aileleri görüntülemek isteyen basın mensuplarını “ortamı ajite ediyorsunuz” diyerek engellemek istemesi ise dikkat çekti.
Otel önüne giden ailelerden fenalık geçirenler oldu. Katliamda ölen sanatçı Nesimi Çimen’in eşi Makbule Çimen, Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen otelin kapısında feryat etti. Ölen eşi ve kendisinin hastanedeki fotoğraflarını gösteren Makbule Çimen, “Ben hâlâ yanıyorum. O katillerin ismini buraya yazamazsınız. Burası utanç müzesi olmalı” dedi. Birçok aile de gözyaşlarını tutamadı.
2 Temmuz Tertip Komitesi Başkanı ve KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ali Şimşek, “Özlemini duyduğumuz çağdaş, bilimsel, demokratik değerlerin yaşam bulduğu, ezilenlerin sömürülmediği bir ülke yerine, her gün kanın aktığı, Kürt ve Türk analarının gözyaşlarının dinmediği, savaş rüzgarlarının estirildiği, emeğin sömürülüp emekçinin köleleştirildiği, ırkçılığın ve gericiliğin hız kazandırıldığı bir süreç yaşamaktayız” dedi. Şimşek, AKP hükümetinin şimdi de Türkiye’yi emperyalizmin çıkarları uğruna Suriye’yle savaşın eşiğine getirdiğini söyledi.
‘UTANMADIN MI BAŞBAKAN?’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Sivas davasındaki zaman aşımı kararını hatırlatarak, “Başbakan utanmadan ‘Bu karar Türkiye’ye hayırlı olsun’ dedi. Bunu derken utanmadınız mı?” diye sordu. Başbakan’ın Dersim katliamı için söylediği sözlerin özür anlamına gelmediğini, gerçek bir özür için Alevi temsilcilerinin de bulunduğu bir Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini belirten Bülbül, “Madımak’ın utanç müzesi yapılmasına izin vermeyen, otele katillerin ismini yazan bir anlayış bunu nasıl yapabilir?” dedi. Bülbül, “Bu dava mahşere kalmayacak. Bu davanın hakimi ve savcısı sizlersiniz. Bu davayı sizler göreceksiniz. Sizin vicdanınızda karar bellidir. Zaman aşımı kararını tanımıyoruz” diye konuştu.
Aileler adına konuşan Hüseyin Karababa, 19 yıldır bıkmadan usanmadan davaya sahip çıkanlara teşekkür ettiklerini söyledi. Karababa, “Bizi bu topraklarda linç etmek, sürgün etmek istiyorlar” dedi.
Madımak önünde sanatçı Pınar Aydınlar da konuştu. Aydınlar, Roboski Katliamına dikkat çekerek, Roboski’de kardeş halkın üzerine bomba yağdıranlarla, Sivas Katliamını yapanların aynı güçler olduğuna vurgu yaptı. (Sivas/EVRENSEL)
