Written by 16:44 uncategorized

„SPD’nin politikalarının takipçisi olacağız“…

Hamburg Eyalet Meclisi milletvekili Mehmet Yıldız ile seçimlerin ardından eyalette oluşan tablo üzerine konuştuk.

Yaşar Aydın
20 Şubat 2011’de yeniden seçildiniz ve Hamburg Eyalet Meclisine girmeyi başar-dınız. Seçimler ve seçim çalışmalarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Başarılı bir seçim çalışması yürüttüğümüzü düşünüyorum. Örneğin Wilhelmsburg’da düzenlediğimiz ve Sol Parti Eşbaşkanı Klaus Ernst’in de konuşmacı olarak katıldığı seçim etkinliğine çok sayıda göçmen ve yerli emekçi katıldı. Halkı bilgilendirmek amacıyla açtığımız standlara, semt sakinleri büyük ilgi gösterdi. Ayrıca Billstedt, Wilhelmsburg ve Finkenwerder gibi yoksul, işsiz ve dar gelirli insanların yoğunlaştığı semtlerde insanlarla birebir temasa geçtik ve onları sorunlarına sahip çıkmaya, siyasete daha aktif bir biçimde katılmaya davet ettik. Son derece olumlu karşılandık ve yoğun ilgi gördük. Bu da seçim çalışmaları sürecinde yorgunluğumuzu unutmamızı sağladı, bizim için iyi bir motivasyon oldu, bize güç kattı.
Seçim kampanyasına göçmenlerin ilgisi nasıldı?
Aynı yoğun ilgiyi göçmenlerden de gördük. Bilindiği gibi göçmenlerin büyük bir kıs-mı seçme ve seçilme hakkına sahip değil. Buna rağmen ve bu kesimden de seçim ça-lışmalarımıza yoğun ilgi oldu. Bizlere taleplerini ilettiler ve Eyalet Meclisi’nde sorun-larına sahip çıkmamızı istediler. Büyük bir  memnuniyetle gördüm ki siyasete karşı yoğun ilgileri var, sorunlarına sahip çıkıyorlar. Ayrıca partilerin göçmenleri aday gös-termelerini de önemsemekle birlikte bunun partinin politikalarına da yansımasını bek-lediklerini ifade ettiler. Yani göçmenlerin aday gösterilmesini önemsiyorlar, ancak idealize etmek de istemiyorlar; bu konuda temkinliler.

Hamburg Eyalet Meclisine seçim bölgenizden direkt girmeyi başardınız. Seçim bölgenize dahil semtlerin temel sorunları nelerdir? Çözüm için nasıl bir yol izle-yeceksiniz?
Billstedt, Wilhelmsburg, Rothenburgsort ve Finkenwerder, işsizlik oranının yüksek olduğu, çok sayıda yoksulun ve göçmenin yaşadığı semtlerdir. Önümüzdeki dönemde işsizlik, yoksulluk, yeteri kadar kreş yerinin olmaması ve okullarda öğrencilerin yete-rince teşvik edilmemesi ve öğrencilere ihtiyaçları olan ortamın sağlanmaması gibi so-runları eyalet meclisine taşıyacak, çözümü yönünde çaba göstereceğim. Unutmayalım ki bir taraftan ‚ekonomik kriz var‘ gerekçesiyle sosyal haklar kısıtlanır, bu semtler ka-derlerine terk edilirken, diğer taraftan „Elbfilarmoni“ ve „U-4“ gibi sözüm ona prestijli projelere milyarlar akıtıldı, halkın vergileri HSH Nordbank gibi ekonomik krizin so-rumlularından olan bir bankayı kurtarmak için çarçur edildi. Bu politikalara karşı emekçilerin taleplerinin takipçisi olacağız. İnsanlarda yeni senato hakkında ‚bekleye-lim görelim‘ havası hâkim kılınmak isteniyor. Bunun doğru olmadığını, mücadeleye ara verirlerse, Olaf Scholz başkanlığındaki senatonun işleri ağırdan alacağından ve birçok vaat konusunda geri adım atacağından emin olabiliriz. Benzeri bir durumu 1998’deki genel seçimlerden sonra da gözlemlemiştik. Sol Parti olarak beklemek yeri-ne aktif olmayı öneriyoruz. Üzerimize düşeni yapacak, Hamburgluları harekete geç-meye ve kendi sorunlarına sahip çıkmaya teşvik edeceğiz.

Nasıl bir muhalefet sürdüreceksiniz?
SPD’nin başarısını iyi okumalıyız. Öncelikle Hamburglular arasında CDU ve Yeşillere karşı büyük bir bıkkınlık hâkimdi ve çok ciddi bir değişim arzusu vardı. Böyle bir or-tamda SPD, işçi ve emekçilerin sorunlarını gündemine aldı, onların birçok talebini sa-vunmaya başladı. Bu da SPD’nin önce bu alanlarda mücadele edenlerin oylarını alma-sını ve sonrasında da yüzde 48’lik gibi bir oy oranını yakalamasını sağladı. Yani SPD sosyal adalet vaadiyle geniş halk kesimlerine ve ticaret odası başkanını listesinden aday göstermekle de iş çevrelerine göz kırptı. Sosyal adalet vaadini gerçekleştirecek, bu yönde adımlar atacak mı, yoksa bunlar birkaç göstermelik adımdan sonra unutula-cak mı? Ben şahsen ikinci olasılığın gerçekleşeceğini düşünüyorum. Böyle düşünme-min nedeni Olaf Scholz’dur, çünkü kendisi HARTZ IV diye bilinen sosyal kısıtlamala-rın mimar ve uygulayıcılarındandır.

Close