Gazetemiz okurları Stuttgart 21 projesinin ne olduğunu yakından bilmekteler. Zira bu konuda defalarca haberler yapıldı. Özcesi; 17 peronluk istasyonun yer altına çekilmesi olarak görülen ve “Yüzyılın projesi” olarak lanse edilen “Stuttgart 21” hakkında tartışmaların sonu gelmiyor. Proje maliyetinin söyleneni kat be kat aşacağı, 2025’ten önce de tamamlanmayacağı belirtiliyor. Diğer taraftan, halkın büyük çoğunluğu karşı olmasına rağmen yapım çalışmaları da devam ediyor.
Araba ile şehre hangi yönde girerseniz girin Stuttgart 21 inşaat çalışmaları yüzünde ile yolda epeyce beklemek durumunda kalırsınız. Ha keza trenler, S bahn ve tramvaylarda sık sık gecikmeler yaşanıyor. Durum o kadar vahim ki, halk arasında Stuttgart için “kaosun başkenti” denmekte.
Bütün bu tablonun içinde bir de beş yıldır aralıksız olarak devam eden direniş sözkonusu. Hemen her Pazartesi, kimi zaman Cumartesi ve özel günler de eklenerek süren yürüyüş ve mitingler gerçekleşmekte: Hava şartları nasıl olursa olsun aldırış etmeden, “proje başlamış siz hala bağırıp çağırıyorsunuz” telkinlerine kulak tıkayıp doğru olan için ısrar ederek…
Pazartesi yürüyüşleri 300. haftasında
Proje, pratik olarak gündeme geldiğinden bu yana her pazartesi binlerin katıldığı yürüyüşler gerçekleşmekte. 07.12.2015 Pazartesi akşam saat 18.00 de bir kez daha binler tren istasyonu önünde bir araya geldiler. Miting saati yaklaştıkça istasyon önünde toplanan kitle alana sığmaz oldu. Sahneden, “şimdi de bisiklet yürüyüşçüleri aramızda” sözleri alkışlarla karşılanırken, Sol Parti milletvekili Sabine Leidig, Prof. Jürgen Rochlitz ve yazar Joe Bauer alkışlar ve sloganlar eşliğinde konuştular.
Miting alanı, yanan mumlar, ışıklı pankart ve dövizler ile renkli karnaval havasına büründü. “Sayımız beş binden fazla oldu” anonsu sevinç ıslıkları ile desteklendi. Kültürel programın ardından binlerce kişi büyük bir neşe ve coşku içinde şehrin en işlek caddesinde yürüyüşe geçtiler.
Eylemde dikkat çeken bir nokta da, Yeşiller partisine duyulan tepkiydi: “Başbakan Merkel, Yeşiller yalancıdır” pankartı da bun u özetliyordu.
Yıkıma ve talana karşı durmaya devam
Mühendisler, sendikacılar, demokratik kurumlardan oluşan insiyatif; “Bizlere dayatılanı kabul etmek zorunda değiliz. Her şeye rağmen projeyi durdurmak hala mümkün” demekte. Nitekim çok sayıda bilim insanı Stuttgart 21 projesinin alternatiflerini halka anlatmaya devam ediyorlar.
Pazartesi eylemleri kürsüsünde gündemdeki sorunlar da dile getirilmekte. Ankara ve Paris Katliamı veya pegida hareketi, ırkçılık tehlikesi… öne çıkan konular oldu.
Pazartesi günleri akşam saatlerinde ‘Oben Bleiben’ diye yükselen bu çığlık, şehrimiz için; milyarların zenginlere değil, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek sunmak için.. Bu nedenle bizler de bu sese ses katalım. (YH)
