Ali Çarman / Stuttgart
Stuttgart’ta 1994’den itibaren tartışılmaya başlanan mega proje Stuttgart 21’e karşı yapılan gösterilere, sunulan bilimsel raporlara rağmen Şubat 2010’da start verildi. Proje başlamış olsa da yaşadıkları şehre ve doğaya sahip çıkan binler sokağa çıkmaktan, demokratik direnme hakkını kullanmaktan vazgeçmediler.
KARA PERŞEMBE NEDİR?
Tartışmaların başladığı dönemde 30 Eylül 2020 Perşembe günü orta öğrenim gençleri harekete geçtiler. Yaşları 10 ile 20 arasında olan binlerce genç tren istasyonunda toplanarak büyük parka yürüdü. Kesilmek istenen 200 yıllık ağaçlara kendilerini bağladılar. Bazıları ise evlerinde getirmiş oldukları oyuncak, diskler ve rengarenk bezlerle ağaçları süslediler. Ağaçların kesilmesine yürekleri dayanmayarak ağlayanlarda oldu.
Ancak, tam teçhizatlı ve sanki savaşa giden asker misali donanımlı polis saldırmak için bahane arıyordu. Eylemcilerin bütün uyarmaları, barışçıl olduklarını söylemeleri dikkate alınmadı. Polis bir anda biber gazı, tazyikli su ve coplarla binlerce insana saldırıya geçti. Direnişçiler çocuktular, gençtiler ve geleceği temsil ediyorlardı. Polis ise devleti temsil ediyordu.
Birbirine sarılarak tazyikli suda korunanlar, “Direniş, Direniş” diye slogan atmaya başladı. Sonuçta yüzlerce insan değişik biçimde yaralandı. Bir kişi iki gözünü kaybetti. Ve polis kendisine görevi yerine getirmiş oldu. Polisin bu vahşi, saldırgan tutumunu yansıtan fotoğraflar bir anda bütün dünyaya yayıldı. Ve Stuttgart tarihine Kara Perşembe diye not düşüldü.
Dönemin CDU’lu eyalet başbakanı Stefan Mappus seçimleri kaybederken emniyet müdürü de istifa etmek zorunda kaldı.
SİZİN YALANLARINIZİ BİZİM ÖFKEMİZ
On yılı aşkın bir süredir her pazartesi büyük bir sabır ve dirençle Stuttgart merkezinde STUTTGART 21 mega projesine ve politikacılara karşı yürüyüşler devam ediyor. Sayıları bazen azalsa da “Biz davamızı sonuna kadar götüreceğiz” demeye devam ettiler.
Bu nedenle “Kara Perşembe”nin unutulmaması için her yıl 30 Eylül’de yürüyüş ve miting düzenleniyor. Bu yıl da iki farklı noktada bir araya gelen göstericiler tren istasyonu önüne kadar bir yürüyüş yaptılar.
Yürüyüş kolunun birisinde ellerinde polisin saldırgan tutumunu gösteren fotoğraflar, diğer kolda ise siyah beze “Ihre Lügen – unser Zorn / Sizin yalanınız bizim öfkemiz” yazılı pankart taşındı. İstasyon önüne gelindiğinde herkes bir dakikalığına sessizliğe davet edildi. Sonra ise alkış, ıslık, sloganlar ile alabildiğince gürültü çıkarıldı.
MÜCADELE VE DİRENME KÜLTÜRÜ
Tren istasyonu önündeki mitinge iki bin kişi katıldı. Polisin saldırısında gözlerinde yaralanan ve hastanede uzun süre tedavi ile gözleri kurtarılan direnişçi Daniel Kartmann “Ben o zaman 20 yaşında idim. Bugün ailem var ve hala polisin şiddeti söz konusu olduğunda evde olsak dahi tedirgin oluyoruz. Yaşadıkça o günü unutmam mümkün değil. Sizlerin kararlı tutumu önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
Mitingin sunuculuğunu DİDF Stuttgart’tan Sidar Çarman yaptı. Polis “Kara Perşembe” ile masumiyetini kaybetmiştir, sağlık çalışanlarının ağır çalışma koşullarına ve TİS görüşmelerine dikkat çeken Çarman “Burada hep birlikte dayanışma içinde olduğumuzu gösterelim” dedi.
Zengin bir kültürel programı olan miting iki saat sürdü. Müzisyen Hannibal Hiss ise “Sizler bir şey yarattınız. Direnme kültürü ile örnek oldunuz. Bu eylemler sayesinde bende politikleştim” diyerek müziği ile eylemcilere destek verdi.
Emekli bölge hakimi Dieter Reicherter, gazeteci Joe Bauer, kabare sanatçısı ve yazar Jess Jochimsen ve Sol Parti milletvekili Sabine Leidig konuşmalar yaptılar. Miting sonunda Lokomotif müzik grubu önde tren istasyonuna girildi. Belli bir süre burada yapılan müzik ve atılan sloganlarla “Kara Perşembe unutulmadı” dendi.
