Stuttgart’ta geçtiğimiz hafta ‘Zukunfsforum’, Verdi Stuttgart Şubesi, DİDF Stuttgart ve Zukunftwerkstatt e.V. derneği tarafından Tunus halkıyla dayanışma etkinliği düzenlendi.
DGB Haus Stuttgart salonunda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Rotto Frank İşyeri İşçi Temsilcisi Niels Classen, “Tunus’tan Mısır’a, açlık, yoksulluk ve işsizliğe karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren halklar, batılı emperyalistler tarafından beslenen Bin Ali ve Mübarek gibi diktatörlerini alaşağı ettiler. Eski rejim taraftarlarının tüm oyun, entrika ve sözlerine karşı, ülkelerinde daha özgür, iş ve yaşam koşulu oluşturacak devlet yapılanması için çaba sarf ediyorlar. İş, ekmek ve özgürlük talebi ile onyıllardır mücadele eden halkların başarısını işçi ve sendikacılar olarak selamlıyor, önümüzdeki dönem verilecek demokrasi mücadelelerinde yanlarında olacağımızı bildiriyoruz” diye konuştu.
TUNUSLU İŞÇİ ÜLKESİNİ ANLATTI
Classen konuşmasının ardından sözü Tunus’taki gelişmeleri anlatması için IG Metall üyesi Tunuslu Rauof Ghali’ ye verdi.
Ghali yaklaşık dört yıldır Almanya’da çalıştığını, ülkesinde özgürlük mücadelesine yakın durduğunu ve sıcağı sıcağına gelişmeleri takip ettiğini belirterek, bu gelişmeleri özellikle işçi hareketi ve sendikal çalışma içinde bulunan insanlarla paylaşmaktan memnunluk duyduğunu söyledi.
Tunus’taki baskı rejimini ve buna karşı verilen hak ve özgürlükler mücadelesinin dünden bugüne durumu hakkında bilgi veren Ghali yıllardır çeşitli il ve ilçelerde patlak veren işçi direnişlerde, mücadeleci sendikacılar, anti emperyalistler ve komünistlerin halk içinde büyük sempati kazandıklarına dikkat çekti.
Kendini yakan üniversite mezunu genç işsizin birikmiş bir öfkeye kıvılcım olduğunu söyleyen Ghali konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diktatörlük yılları boyunca batılı ülkeler, Tunus halkını sömürdüler. Bunu diktatörü ve sistemi destekleyerek ve besleyerek gerçekleştirdiler. Bugünkü tutumları da farklı değil. Diktatöre karşı gerçekleştirilen devrim, bugün Batılı ülkelerin sömürü sistemini ayakta tutan yerli işbirlikçilerine karşı sürüyor. Batılı ülkeler on yıllarca Tunuslu emekçilerin insanlık dışı koşullarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasıyla hem alın terini çaldılar hem de gururlarını incittiler. Bugün de tüm güçleriyle sistemlerini ve çıkarlarını kurtarma telaşındalar.
Devrimin sadece Bin Ali’ye karşı gerçekleştirildiğini söylüyorlar, ama bu gerçek değil. Devrim emperyalistlerin koloni döneminden bu yana oluşturup besledikleri sömürü ve baskıya karşıydı. Dün olduğu gibi bugün de batılı emekçileri aldatmak Tunus sakin ve modern bir ülke olarak lanse ediliyor. Basında devrimci hareket yerine, geçici hükümet haberlerini duyuyoruz. Sık sık her şeyin yerine oturacağı ve Tunus’un tekrar batı ile ekonomik ilişkilerinin sıkıntısız devam edeceği haberleri yer alıyor. Batılı ülkelerle sağlıklı politik ve ekonomik ilişkilerinin, ne demek olduğunu on yıllarca halkımız yaşadı.
‘DAHA İŞİN BAŞINDAYIZ’
Biliyoruz ki işin başındayız, emeğin egemen olduğu bir ülke için çabamız devam edecek. Batılı ülkelerin bizlere dayattığı demokrasiye hayır diyeceğiz. Bugün Tunus halkı, devrimci rüzgarı diğer halklara taşıdı, devrim enternasyonal karakterini aldı bile. Bugün Almanya’da yaşayan başta ilerici işçi ve sendikacı arkadaşlarıma düşen görev, ülkemdeki devrimci hareket ile bağlarını arttırmaları ve desteklemeleri. Ülkemizdeki devrim sizindir de, zafer hepimizindir. Korunma ve geliştirilme sorumluluğunu da hepimiz taşıyoruz.”
Konuşmanın ardından söz alan katılımcılar Tunus ve Mısır’daki gelişmeleri selamladıklarını dile getirdiler ve önümüzdeki dönem gelişmeleri takip edeceklerini ve işyerlerinde ve çevrelerindeki emekçilere taşıyacaklarını söylediler.
Yaklaşık 3 saat süren toplantının sonunda önümüzdeki dönem gelişmeler de göz önünde bulundurularak Stuttgart ve çevresinde dayanışma eylem ve etkinlikleri düzenlenmesi yönünde çağrı yapıldı. (STUTTGART YH)