Ali Çarman / Stuttgart
3 Ekim’de barış örgütleri, onlarca kurum ve ilerici örgütü, Baden-Württemberg ver.di, Stuttgart ver.di, München ver.di çağrısıyla Stuttgart’taki Schlosspaltz’da başlayan mitinge ve yürüyüşe 15 binden fazla kişi katıldı. İki Almanya’nın birleştiği, batının doğuyu yuttuğu, sorunların azalmak bir yana arttığı bir günde ‘’Savaş bir daha asla-Barış için ayağa kalkalım’ çağrısı ile gerçekleşen miting ve yürüyüş barış savunucularının umudunu büyüttü.
Mitingin başlama saatinde çok önce aralarında ailelerin, çocukların ve gençlerin bulunduğu çok sayıda insan gruplar halinde rengarenk pankartları ve barış bayrakları ile alanda toplandı. Kısa denebilinecek bir zamanda alanda 10 bin kişinin olduğu açıklandı. Bir anne 12 yaşındaki oğluyla birlikte Schlossplatz’a gelerek kendisinin hazırlamış olduğu ve üzerinde “Çocuklarımızı alamayacaksınız” yazan bir pankart ile mitinge yerini alıyor.
Orta yaşta başka bir katılımcı ise ‘’Şansölye Friedrich Merz’in (CDU) hükümet açıklamasında belirttiği gibi, Bundeswehr’in (Alman Ordusu) Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusu olması hayaline kesinlikle yardımcı olmak istemiyoruz” dedi.
Hessen eyaletinde gelen bir işçi “İki hafta kadar önce Hanau-Fulda İG Metall delegelerinin katıldığı konferansımız vardı. Orada bizlerin girişimi ile eylem konusunda sendikamızdan destek istedik. 25 delegenin katıldığı oylamada 16 kişi önergemize destek verdi. Bunun üzerine İG Metal sendikası eylem için bir otobüs tahsis etti” diyordu. DİDF üyesi derneklerden gelenlerin oluşturduğu kortej gerek kitleselliği gerekse de coşkusu ile herkesin dikkatini çekti.

Foto: © Ekincan Genc
Mitingin başlamasıyla birlikte konuşmalar yapılarak kültürel programda sunuldu. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) adına Alev Bahadır, ‘’Gelişmeler savaşa işaret ediyor. Ama böyle olmak zorunda değil. Birlikte fark yaratabiliriz. Binlerce kişi federal hükümetin yeniden silahlanma ve savaş politikalarına katılmadığını gösterirse, hükümet bunu görmezden gelemez. Birlikte, savaş ve soykırım mağduru olan herkesle dayanışmamızı gösteriyoruz. Bizim adımıza savaş politikalarının yürütülmemesi gerektiğini savunuyoruz. Sesimizi yükseltiyoruz ve Ukrayna’daki savaşın derhal sona ermesini talep ediyoruz! Filistin’deki soykırımın sona ermesini talep ederek gözlerimizi kaçırmayacağız. Biz birden fazlayız; bugün ve yarın barış ve uluslararası dayanışma için mücadele ediyoruz’’ dedi.
Konuşmaların ardında yürüyüş başladı. En önde çağrıyı yapan kurumların ortak pankartı, ardında müzik grubu, DİDF korteji ve diğer kortejler yer aldı. “Savaşa ve silahlanmaya karşı direniş”, “Yaşasın dayanışma”, “Irkçılığa hayır”, “Filistin’e özgürlük” gibi sloganlar yürüyüş boyunca en çok atılanlar oldu.
Katılımın ne kadar olacağı öncesinde epeyce endişe taşırken, kortejler yerini aldıkça yürüyüşe katılımlar da arttı. Yürüyüş korteji dolaşıp tekrar miting alanına yaklaştığında alandakilerin yürüyüşe katılmalar sürüyordu. Bu sevindirici gelişme üzerine devam eden mitingde eyleme katılanların sayısı 15 bin olarak yeniden duyuruldu.

Foto: Hıdır Güyildar / Stuttgart
Kamu emekçileri sendikası ver.di Baden-Württemberg Eyaleti Başkanı Maike Schollenberger yaptığı konuşmada ‘’Federal hükümetin kemer sıkma politikası öncelikle sosyal açıdan dezavantajlı olanları ve yardım ve koruma arayanları etkiliyor: Emeklilik maaşları, vatandaşlık parası ve sığınmacılara yardımları tehdit altında olmaya devam ederken milyonlarca insan yoksul kalmaya devam ediyor veya yoksulluğa geri dönüyor. Aynı zamanda federal bütçede savunma ve silahlanmaya yönelik büyük bir yeniden dağıtım yapılıyor: 100 milyar avroluk özel fonlara ek olarak yaklaşık 180 milyar avro. Peki bunun bedelini kim ödüyor? Biz. Maaşlarımızla. Daha geç emeklilikle. Daha az öğretmenle, daha az hemşireyle, daha kötü kamu hizmetleriyle. Ülkemizin içinde bulunduğu gidişatın acilen düzeltilmesi gerekmektedir. Savaşa hazır olmak istemiyoruz. Savaş bakanları ve daha fazla silah istemiyoruz. Biz barış yerine savaşa hazırlayan bir politikalarına karşıyız’’ dedi. Bu mesaj Almanya’nın içinden geçtiği durumu özetliyor. Bu nedenle mücadele bundan sonra da durmadan devam edecek.