Written by 14:33 Allgemein

Suriye’ye karşı çok boyutlu plan

 

Emperyalist devletler ve onların Ortadoğu’daki işbirlikçileri şimdi de Suriye’yi işgal için hedefe koymuş durumda. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin’in ret oyu vermesi nedeniyle işgal yolu şimdilik kapanırken, bu kez Arap Birliği işgal için kolları sıvadı.

 

Batılı emperyalist ülkelerin bütünüyle kontrol altına alamadığı ülkeleri işgal etme halkasına şimdi de Suriye eklenmiş durumda. Libya’da Muammer Kaddafi’nin devrilmesiyle sonuçlanan işgal hareketinin bir benzerini Suriye için devreye koyan ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi emperyalist devletler, bir taraftan ülke içindeki işbirlikçilerini harekete geçirirken, diğer taraftan da medya ve uluslararası kurumlar aracılığıyla baskının dozunu artırıyor.

Suriye’de Başar Esad yönetiminin insan haklarını ihlal ettiğini, muhalefeti kanla bastırdığını ileri sürerek işgale zemin hazırlamaya çalışan güçler, Münih’te yapılan NATO Güvenlik Konferansı çerçevesinde yeni bir kampanya başlatarak, Suriye Ordusu”nun Humus kentinde 500’den fazla insanı katlettiğini ileri sürdü. Ancak, bu iddiayı kanıtlayacak doğru dürüst belge ve bilgi bulunmadığı aksine abartılı verildiğinin de itiraflarının ardında yerini başka iddialara bıraktı.

Geçtiğimiz Aralık ayında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile biraraya gelen sürgündeki “Suriye Ulusal Konseyi”ne işgal için gerekli destek sözü verilmişti.

 

İŞGAL HEVESLİSİ ARAPLAR

Ancak, işgalde ısrar eden güçler bu sefer de bölgedeki işbirlikçilerini harekete geçirdiler. 12 Şubat günü Mısır’ın başkenti Kahire’de toplanan Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Suriye’ye yönelik yaptırımların sertleştirilmesi, mavi bereli işgalci güçlerin yerleştirilmesi için 14 maddelik bir karar tasarısını onayladı.

Arap ülkeleri arasında ABD işbirlikçiliğinin öncülüğünü üstlenen Suudi Arabistan’ın önerisine Suriye’nin komşu ülkesi Lübnan çekimser kalırken, Cezayir, BM Güvenlik Konseyi tarafından Suriye’ye “barış gücü” gönderilmesine çekimser oy verdi. Önerinin yine Suudi Arabistan tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne taşınması hedefleniyor.

Öneriler arasında, Suriye’ye karşı ekonomik yaptırımların uygulanması, diplomatik ilişkilerin kesilmesi de yer alıyor. Ayrıca, Arap Birliği adına “gözlemci” olarak ülkeye gönderilen diplomatların görev süresi de sona erdirildi.

Böylece, Arap Birliği, diğer emperyalist ülkelerin isteği üzerine Suriye’yi ablukaya almak için elinden gelen bütün çabayı göstermiş oldu.

Ancak, yaptırımların bunlarla sınırlı kalması beklenmiyor. Tıpkı Libya’da yapıldığı gibi silahlandırılan muhaliflerin uluslararası düzeyde Suriye’yi temsilen görüşmelere dahil edilmesi ve sözde bir hükümetin kurulması da planlanıyor. Bunun için ilk adım 24 Şubat’ta Tunus’ta atılacak. “Suriye’nin Dostları” adı altında yapılacak konferansta, Esad rejiminin devrilmesi için Arap ülkelerinin daha neler yapabilecekleri ele alınacak. Türkiye’nin de işgal planlarına kendi cephesinden yoğun destek vermesi bekleniyor.

 

İŞGALE HAYIR!

Emperyalist ülkelerin çok farklı planlarla Suriye’ye işgal etmeyi planlamasına, hem içerideki hem de yurtdışındaki Suriyelilerden tepkiler ise artıyor. Paris’te yaşayan 82 yaşındaki Suriyeli tanınmış şair Ali Ahmad Said, isyan hareketinin başını çeken Müslüman Kardeşler’in açıktan faşist bir örgüt olduğunu belirterek, “Ülkemiz daha önce zaten sömürge halindeydi. Yine sömürgecilerin işgali altında yaşayamayız” dedi.

Suriye daha önce Osmanlı ve Fransa’nın sömürgesi altındaydı. 1946’da bağımsızlığını ilan eden Suriye, laikliği benimsemişti. 20 milyondan biraz fazla bir nüfusa sahip olan Suriye, özellikle Başar Esad’ın babası Hafız Esad döneminde Arap dünyasının liderliğine soyunmuş, Sovyetlerin bölgedeki önemli müttefiklerinden biri olmuştu. Halen Suriye ile yakın işbirliği içinde olan Rusya, diplomatik yollarla işgali önlemeye, dolayısıyla kendi etki alanını korumaya çalışıyor. (YH)

Close