Bremen Daimler’de çok sayıda İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) ve Sendika Temsilciliği (VKL) üyesi tarafından dağıtılan bir bildiri ile Sindelfingen’deki işçilere destek verildi.
‘Sindelfingen ağlarken Bremen gülüyor’, ‘Bremen bir çürükle kurtuldu’ söylemlerinin yanıltıcı olduğuna dikkat çekilen bildiride krizin sona ermediği, patronun ‘yeni üretim düzeni’nin tam anlamıyla rasyonelleştirme yani işçi çıkarma anlamına geldiği belirtildi. Bundan Bremen’in de etkileneceği, işçilerin daha da esnek çalışma koşullarına mahkum edileceği, ihtiyaca göre yerlerinin değiştirileceği kaydedildi. Bunun çalışma koşullarının kötüleşmesi ve işyeri güvencesinin yok edilmesi anlamına geldiği ifade edildikten sonra, Bremenli işçilerin övülmesinin ve uzun süre verilmeyen kar payının aniden ödenmesinin, ‘böl-yönet’ mantığıyla işçileri karşı karşıya getirmenin hedeflendiği bildirildi. BR ve VKL üyeleri, Bremenli işçilerin bu oyuna gelmeyeceğini, Sindelfingen’de mücadele eden arkadaşlarının yanında olacaklarını açıkladılar. Bildirinin sonunda işçilerin geçen dönemde işyerlerini korumak için ücretlerden yüzde 8,75 oranında feragat ettiğine değinilerek, işçilerin taleplerinin “feragate hayır, haftada 4 gün, günde 8 saatlik çalışma süresi ve Sindelfingen’le dayanışma” olduğu vurgulandı.
Bremen Mercedes fabrikası BR ve VKL üyesi Gerhard Kupfer, Bremen’de de her an işyerlerinin yok edilebileceğini belirtti. Sindelfingen’e bir delegasyon gönderildiğini bildiren Kupfer, işçiler arasında ulusal ve uluslararası rekabetin kışkırtıldığı uyarısını yaptı. Patronun işçileri birbirine düşürüp ücretlerden feragate zorladığını kaydeden Kupfer, tekelin kar hırsının kurbanlarının yalnızca Sindelfingen’deki değil tüm işçiler olacağını vurguladı.
GÖRÜŞLER…GÖRÜŞLER…GÖRÜŞLER…GÖRÜŞLER…
Alı Bektaş /Yavuz Genç (C-Klasse ışçılerı)
Yıllardır C-Klasse’yi ve işimizi korumak için ödünler verdik. Sonu böyle olmamalıydı. BR başkanımız adeta işveren ağzıyla konuşuyor. İşçiler ‘eylem ve mücadele’ derken, o ise ‘2016 da E Klasse’yi nasıl koruruz’ diyor. Ya kardeşim şimdi bir bölüm kapanıyor. Net olarak ne düşündüğünü açıkça söylesene. Bizi satanları biz unutmayız. Artık gelecek korkusu ile yaşamak istemiyoruz. Mücadeleden başka yapacağımız bir şey yok….
Anke Tackl (BR Sindelfingen)
Belli ki yöneticiler çoktan kararlarını vermişler. Ama işçilerin düşüncesi ne? Gelecekleri ne olacak? Bu konuda söylenen tek şey yok. Kim gönül rızasıyla işsizler ordusuna dahil olmak ister. Şu ana kadar yapılan eylemlerde görüldüğü gibi işçiler mücadeleden yana. Mücadele ettiğimizde belki kazanmayabiliriz ancak diğer bölümleri kurtarmış oluruz.
Luka Paurevic (C-Klasse ışçısı)
C-Klasse biz işçilerin çocuğu gibi. Yıllardır hep birlikte burada çalışıyoruz. Ve işveren dünyanın kazancını elde etti. Şimdi ise sorumsuzca bizlere kapıyı gösteriyorlar. Erich Klemm ve çevresindekiler işsizliğin ne olduğunu biliyorlar mı? İşverenle aynı ağızla konuşanlara güvenmiyoruz. Sendikamızın bu konuda daha titiz davranmasını istiyoruz. 2012 den sonra ne olacak? Bir daha nerde iş bulunacak? Bunun için her eylemde en önde yürüyeceğim.
Ferhat Bıngöl 19 yaşinda
2005’ten beri Daimler’de. Önce çırak şimdi de E Klasse üretiminde işçi olarak çalışıyorum. 30 Kasım’da bir miting yaptık.Oldukça dayanışmacı ve ‚biz’ duygusunun vurgulandığı bir mitingdi. BR ve sendika taşınmaya karşıydı, bu bize cesaret verdi. Böyle bir durumda ancak birlik olursak güçlü oluruz. Bir hafta boyunca protesto eylemleri yaptık. Tüm işçiler katıldı. Söz konusu olan geleceğimizdi. Üretimin kaydırılması sonrası 1800 işçinin durumu sallantıda kalıyor. Geleceğimiz tehlikeye giriyor. Acaba benim işyerim güvenli mi? C Klasse üretimi toplam 6 bin işçiyi etkiliyor. Sendika ve BR’den işyerlerimizi koruması ve iş olmamasına bağlı çıkışları engellemesini istiyoruz.
Mücadelenin birleştirilmesi gerekiyor
Mercedes C-Modeli üretiminin başka bir üretim tesisine kaydırılması kararına karşı 1 Aralık tarihinde, Sindelfingen’de gerçekleştirilen gösterilerde mücadeleci bir atmosfer hakimdi. Daimler tekelinin merkezindeki işçi ve sendika temsilcilerinin de katıldığı öğleden önceki mitingde 12 bin’i aşkın işçi vardı. Bu kadar büyük bir kalabalık, daha önce Sindelfingen’de bir araya gelmemişti.
Daimler’in üretim birimlerinin bulunduğu diğer yerlerden ve Stuttgart bölgesindeki Bosch, Mahle, Porsche, KBA-MetalPrint gibi diğer metal işletmelerinden işçilerin dayanışma amacıyla bu gösterilere katılması çok olumluydu. Bu durum, üretimi kaydırma kararının bütün bölgeyi etkileyeceğinin bilince çıktığını gösteriyor. Ama aynı zamanda, daha önceki dönemlerde her TİS görüşmesi ve grev sırasında Sindelfingen işçilerinin gösterdiği dayanışmanın karşılığını aldıkları da görülüyor. Sindelfingen’deki işçiler, bu dayanışmanın son örneğini, muhasebe bölümünün bir başka bölgeye taşınması kararına karşı mücadeleyi başlatan Daimler merkezindeki çalışanlara destek vererek sergilemişti.
Bugün, Stuttgart bölgesindeki mücadelelerin birleştirilmesi ve çıkışlara, üretimin başka yerlere kaydırılmasına, işletmelerin kapatılmasına karşı ortak mücadeleye dönüştürülmesine ihtiyaç var. Bugüne dek her işletme, KBA-MetalPrint veya Bosch ve diğer örneklerde de gördüğümüz gibi, her işletme mücadelesini tek başına ve diğer yerlerden bağımsız sürdürdü. Bu mücadeleler arasında bir bağ oluşturulması, siyasi baskının artırılması ve taleplerin kabul ettirilmesi açısından oldukça önemlidir.
Çıkışları engellemek için, çalışma sürelerinin kısaltılarak haftada 30 saate düşürülmesi talebi etrafında bir kampanya sürdürülmesi yakıcı bir ihtiyaç olarak kendisini dayatıyor. Bu kampanyanın ise farklı işkollarından çok sayıda sendikayı ve toplumun geniş kesimlerini kapsaması gerekiyor.
Olumlu olan diğer bir konu da, bütün tekeli kapsayan işçi temsilciliğinin başkanı olan Klemm’in, üçüncü kez feragate hazır olmadıklarını açıklamasıydı. C-Modeli’nin Sindelfingen’de üretimine devam edilmesi için 1996 ve 2004 yıllarında işçiler feragatte bulunmaya zorlanmıştı. Ayrıca bu yılın başında da 2 milyar Euro tutarında bir tasarruf paketinin onaylaması dayatılmıştı. Bu tavizlere öfkelenen işçiler, “bıçak kemiğe dayandı, artık yeter!” diyorlar. Bardağı taşıran son gelişme ise, Daimler’in Formula 1 yarışlarına geri dönme kararı oldu. Bu karar nedeniyle yarışlara aktarılacak milyonlarca Euro, tasarruf paketi kapsamında işçilerden kesilen paralardan oluşacak. (…..)
Christa Hourani / Daimler Stuttgart BR
Sol Sendikacılar İnisiyatifi Üyesi
MERCEDES İŞÇİLERİNİN DİNMEYEN ÖFKESİ
Sindelfingen’de işçiler tedirgin ve öfkeli. Bunu fabrikada yapılan işyeri toplantılarında dile getiriyorlar. C-Klasse’nin taşınacağı kesin olarak açıklandığından bu yana fabrikanın içi adeta kaynıyor. Büyük eylemden önce işçiler müdürlük binasına kendiliğinden bir yürüyüş yapıyorlar. IG Metall’in işçilerin tepki ve öfkelerini yatıştırma gayretleri işe yaramıyor. Yirmi yıldır Mercedes’te çalışan işçi Tobias’ın ‘ilk defa işçilerin bu kadar öfkeli ve tepkili olduklarını görüyorum’ sözleri birçok şeyi anlatıyor. İşyeri toplantılarında ise, sendikanın ‘işyerlerini koruma adına’ işveren yanlısı tutum almasına gösterilen tepkiler dikkat çekiyor.
Mercedes işçilerinin eylemleri başlar başlamaz, dayanışma ve destek eylemleri de gündeme geldi. Mettingen ve Untertürkheim Mercedes işçileri, Sindelfingen’le dayanışma için perşembe akşam vardiyasında iş bırakarak fabrikanın önünde miting yapıyorlar. Ateşin etrafında halaylar çekiliyor, büyük eylem duyuruluyor.
Sindelfingen Mercedeste eylem öncesi BR üyeleri tüm kısımları gezerek işçileri “sakin olmaya” çağırıyorlar.
Cuma günü saat 09.30 da Sindelfingen Mercedes’te Tor.3’ ün önündeyiz. Sendikacılar ve basın mensupları bekleyiş halindeler. Saat 10.00 olduğunda işçiler toplu halde fabrikadan dışarı çıkmaya başlıyorlar. Sloganların ardı arkası kesilmiyor.
Çevre fabrikalardan dayanışma amacıyla otobüslerle gelenler ile katılım 15 bin’i aşıyor. Bir haftadır fabrikada eylem ve hareketlilik söz konusu iken sendika tek bir pankart dahi hazırlamamış. İşçiler kendi olanaklarıyla ne hazırlamışlarsa hepsi o: İşçiler, ‘Artık yeter-kar hırsınız bizi hasta ediyor, Zetsche defol, C-Klasse bizim ekmeğimiz, Kalp solda atar-borsada değil, yönetim istifa, birlikte kapitalist domuzlara karşı mücadele edeceğiz.’ dövizleri ve attıkları sloganlarla taleplerini dile getiriyorlar.
Binlerce işçi coşkulu bir biçimde Sindelfingen şehir merkezine akıyor. Türkiyeli işçilerin davul çalarak yürüyüşe neşe katmaları, en önde yer almaları dikkat çekiyor. Miting alanında Mahle, Bosch, Behr işyeri işçi temsilcileri de konuşma yapıyorlar. Dayanışma için gelen temsilcilerin konuşmaları alkışlarla karşılanırken Erich Klemm’in konuşması zaman zaman protesto ediliyor, yuhalanıyor. Mercedes BR Başkanı olan Klemm, C-Klasse hakkında konuşması beklenirken E-Klasse’nin kapatılmayacağından söz ediyor. Bu da aslında işten atmaların söylenenden çok fazla olacağını gösteriyor. Aynı gün akşam saatlerinde ise bu kez Tor 1’in önünde toplanan sekiz bin kişi Böblingen şehir merkezine yürüyor.
İşçiler; ‘C-Klasse bizim ekmeğimizdir onu kimseye yedirmeyeceğiz’ diyorlar. Sendika bürokrasisi ise 2016 da E-Klasse’nin nasıl korunacağı(!) derdinde.
İşçiler öfkeli, kendi işine ve geleceğine sahip çıkma mücadelesinde. Alabildiğine kötü çalışma ve yaşam koşullarına mahkum edilmelerine karşın, patronlar hala işçileri “fedakarlığa” çağırıyorlar! Daha önceki birçok TİS görüşmesi de neredeyse sıfır zamla sonuçlanmıştı. Kime yaradı bu? İşçilerin işlerini koruyabilmesinin güvencesi mi oldu bu?
Almanyanın en büyük tekellerinden Mercedes’te çalışıyor olmanın düne kadar bazı avantajları vardı. Ancak, bu artık geçmişte kaldı. Kapitalistlerin üretimde gündeme getirdikleri her ‘yenilik’ binlerce işçinin işinde olmasına neden oluyor. Gelinen yerde bu gerçekliği bütün yanlarıyla hisseden, yaşayan Mercedes işçileri ; ‘yöneticiler dışarı atılsın’ diyerek işlerine sahip çıkmakta. Mercedes demek bütün Stuttgart demek. İki haftadır devam eden eylemlere verilen destek bu gerçeği daha iyi gösterdi.
Şimdi fabrikada işyeri işçi toplantılarına devam edilecek. Sendikal bürokrasi ve Mercedes yöneticilerinin ‘işyeri garantisi’ yalanı bin bir süslü sözle aktarılacak, “kabullenin” denecek. İşçiler suratlarına inen bu tokada sessiz kalmayacaklar. Bütün gözler Mercedes işçilerinin üzerinde!
STUTTGART Alı Çarman
