Written by 19:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

Temsilcilik seçimlerine hazırlık

Önümüzdeki yılın ilk baharında Almanya genelinde “Betriebsrat” (BR) seçimleri yapılacak. Neredeyse bütün işletmelerde açıktan veya “kapalı kapılar ardında” seçim listeleri hazırlanıyor, stratejiler belirleniyor… BR seçimleri, ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak çok sayıda işletmede gündemde olan işten atmalar, ücretleri düşürmeler vb. saldırıların gölgesinde yapılacak. Ayrıca “reformlar sonbaharı” ilan eden hükümetin saldırı planlarını da göz ardı etmemek gerekiyor. İşçileri birliğini sağlamak ve güçlendirmek; BR’ye kimlerin seçileceği önem arz ediyor. 2026 BR seçimlerinde AfD ve benzeri ırkçı grupların kurduğu listeler daha fazla gündeme gelecek.

SERDAR DERVENTLİ

Önümüzdeki yıl Almanya genelinde “İşyeri İşçi Temsilciliği” (“Betriebsrat” = BR) seçimleri yapılacak. Dolayısıyla BR seçimlerine hazırlıklar da bir süredir devam ediyor. Özellikle temsilciliğin bazen yıllardır görevde olduğu orta ölçekli ve büyük işletmelerde hazırlıklar “büyük bir özenle” sürdürülüyor: Olası rakip şahıslar ve listeler değişik yöntemlerle “bertaraf” ediliyor, liste sıralaması şansa bırakılmadan sonuçlandırılıyor, stratejiler belirleniyor ve hayata geçiriliyor. Sonuçta kaybedilecek veya kazanılacak çok şey var…

“Kaybedilecek ve kazanılacak çok şey var” derken bunu BR’lerin imtiyazları açısından söylemiyoruz. BR olmanın sunduğu imtiyazları bir başka yazıda ele almak üzere bir kenara bırakıyoruz.

BR seçimleri de verilen sınıf mücadelesinin bir parçası. Bir yanda gerçekten işçiden yana olan dürüst temsilciler diğer yanda ise “yardımcı menajer” yaftasını bir madalya gibi gururla göğsünde taşıyan sözde temsilciler. Dolayısıyla gerçekte “kaybeden ve kazanan” sadece temsilciler olmuyor. “Yardımcı menajer” olmaktan gurur duyan temsilciler kazandıklarında işçiler kesinlikle kaybediyor ve sermaye tarafı da kazanıyor. Seçimleri işçiden yana temsilciler kazandıklarında işçilerin birlikte mücadele etmelerinin olanakları artıyor. Kazanıp kazanmamaları -her zaman olduğu gibi- kararlılıklarına bağlı.

SON DÖRT YILIN HESABI VERİLMELİ

Görev dönemi sona eren BR üyelerinin tek tek ve bir bütün kurum olarak son dört yılın hesabını vermeliler. Bu konuda aday oldukları dönem verdikleri sözlerin yerine getirilip getirilmediğine bakılmalı. Dört yıl boyunca işçilerle ilişkilerine bakılmalı, işletmeyle ilgili gelişmeleri zamanında işçilere aktarıp aktarmadıklarına ve bu konularda görüşlerini dikkate alıp almadıkları, üretimde, ücret sınıflandırılmasında, çalışma sürelerinin esnekleştirilmesinde, zaman havuzu (“Arbeitszeitkonten”) uygulamalarında yapılan değişikliklerle ilgili işçilerin taleplerini gözetip gözetmedikleri gibi ve burada sayamayacağımız bir dizi soru üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutulmalılar.

Dürüst bir BR kurumu böyle bir bilançoyu kendisi hazırlar ve işçilere sunar. Neyi yaptıkları ve neyi neden yapamadıklarını açıktan, hiçbir şeyi gizlemeden işçilere aktarır.

Diğer yandan BR seçimlerinde ilk kez aday olanlar da neden aday olduklarını, şimdiye kadar görevde olan BR’den farklı olarak ne yapmak istediklerini çok net söylemeliler. Bu arkadaşlara özellikle görevdeki BR’ye yönelik eleştirilerinin ne olduğunu, bunlara hangi açıdan alternatif bir çizgi izleyeceklerini ve bunu nasıl hayata geçirecekleri sorulmalı.

İlk kez aday olanlara bu sorular yöneltildiğinde “kaç yıldır bu işi yapıyorlar, biraz da başkaları yapsın. Yeni bir rüzgâr essin” gibi kulağa hoş gelen ama içi bir o kadar boş olan sözler duyulabiliyor. Her işçinin BR’ye aday olabileceği işin bir yanı ama o seçildikten sonra neler yapacağı işin diğer yanı. Sonuçta dört yıl boyunca o kurumda işçileri temsil edebilecek, onları çıkarını gözeten tutum alacak kişilerin bu kuruma aday olmasını sağlamamız gerekiyor.

YASALAR GEREKÇE GÖSTERİLEMEZ!

İster yıllardır bu görevi yapanlar ister ilk kez aday olmayı düşünenlerle BR çalışmaları üzerine sohbet edildiğinde bu arkadaşların bir bölümünün yasaların arkasına sığınmaya çalıştıkları gözleniyor. “Bu bilgiler bize neden verilmedi” sorusuna, “bunlar gizli bilgi, verilmesi yasak. Sen bana ‘yasaları çiğne’ diyorsun” gibi gerekçeler çok rahat söylenebiliyor. İlk kez BR aday olanlar bile, işçiler açısından önemli yasal hakları öğrenmeden bu yasakları bir, bir saymayı biliyorlar!

Bazen görevdeki BR üyeleri sanki bütün dört yıl boyunca sürekli gizli şirket bilgileriyle boğuşmak zorunda kaldıkları gibi izlenim yaratıyorlar. Burada çok açık belirtelim: İşletme yönetimi şirketin rekabet gücünü koruma açısından gerçekten gizli kalmasını istediği bilgileri BR’ye sunmaz. Sunarsa bunu BR’nin içinde en güvendiği unsurlara sunar ve BR’nin bir bütününün bundan haberi bile olmaz.

Burada söz konusu olan işçileri direk ilgilendiren konulardır. Üretimde yapılacak bir değişiklik nedeniyle işçilerin aleyhine gelişme potansiyelini zamanında fark edip bunu sendika temsilciliği ve işçilerle paylaşmak, karşı bir strateji oluşturmaya çalışmak.

Örnek vermek gerekirse: Bu yazı hazırlanırken Bosch tekeli 2030 yılına kadar her yıl 2,5 milyar euro tasarruf etmek zorunda olduklarını, tekelin otomobil bölümünün kr marjını yüzde 3,8’den yüzde 7’ye çıkarmak için personel, materyal ve enerji harcamalarını aşağı çekmekten başka yol görünmediğini ve buna bağlı olarak üretkenliğin artırılması için özel önlemler almak zorunda olduklarını, daha önce ilan edilen işten çıkarmalara ek olarak daha fazla işçinin Bosch’tan ayrılması gerektiğini Stuttgart’ta yayınlanan iki yerel gazete aracılığıyla ilan ettiler.

Bosch GBR ve Bosch Feuerbach BR Başkanı Frank Sell aynı gazetelere verdiği bir demeçte, “tekel yönetimi bize kısa sürede net bilgi vermeli, salam taktiğine son vermeli” dedi. Bu iki haber okunulduğunda, “Frank’ın da haberi yokmuş. O da gazeteden öğrenmiş” denebilir. Ama bu gereği yansıtmıyor.

Frank Sell BR’deki görevlerinin yanı sıra aynı zamanda Bosch Denetleme Kurulu’nun da ikinci başkanı konumunda. Bosch yönetimi tekelin önümüzdeki yıllarda atacağı stratejik adımlarla ilgili karar vermeden önce bütün planlarını Denetleme Kurulu’na sunmak ve buranın onayını almak zorunda. Ve bu kurumun üyelerinin yarısı “işçi tarafını” temsil ediyor. Üçü profesyonel sendikacı diğerleri değişik Bosch fabrikalarının BR Başkanları (Bkz.: www.bosch.com/de/unternehmen/unternehmensfuehrung/).

Bosch’un “yeni planlarının” en azından üç, beş aylık bir geçmişi var ve Sell’in “tekel yönetimi bize kısa sürede net bilgi vermeli, salam taktiğine son vermeli” sözleri sadece işçileri oyalamaya yönelik sözler! Burada Bosch yönetimi ve GBR, işçilere karşı “salam taktiği” uyguluyor!

Bosch’taki bütün BR üyelerinin işçilere bu konuda hesap vermesi, bu planların işçilere daha önce açıklanmamasının nedenleri ortaya koyulmalı. Bu tutumu kimse “yasal engellerle” açıklayamaz! Benzeri tablolar VW, Mercedes, Ford, ZF ve daha birçok şirket ve tekelde yaşandı.

BÖLÜCÜLER GÖREV BAŞINDA

BR seçimleri, ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak çok sayıda işletmede gündemde olan işten atmalar, ücretleri düşürmeler vb. saldırıların gölgesinde yapılacak. Ayrıca “reformlar sonbaharı” başlığı altında Merz hükümeti geniş bir sosyal saldırı planı hazırlıyor.

Bütün bunları gözeterek önümüzdeki ayları işçileri birliğini yenilemek ve güçlendirmek için değerlendirmemiz gerekiyor. BR seçimlerini de bu çerçevede ele almak en doğusu olacaktır. BR seçimlerinde karşı karşıya kalacağımız bir sorunda değişik renkten “bölücüler” olacak. Bunları bazıları sendika merkezlerinin ve BR’lerin olumsuz politikalarını suistimal ederek kendilerini “alternatif” olarak sunmaya çalışan gerici, ırkçı gruplar olacaktır. AfD’ye yakınlığı ile bilinen değişik gruplar (“Zentrum” gibi) bir süredir bazı otomobil fabrikalarında seçimlere listelerle katılıyorlar. Bu gruplar seçime katılmak için bir süre sonra imza toplamaya başlayacaklar. Bunların yeterli sayıda imza toplamalarını engellemek, imza verenlerin imzalarını geri çekmeleri için ikna etmek ve listeye aday olarak katılanların geri çekilmesini sağlamak bu dönem yapılması gerekenler arasında olduğunu unutmamak gerekiyor.

Buna ek olarak “Türk Listesi” veya “göçmen listesi” kurmaya çalışan kesimlerde var. Bunlara karşı da aynı tutumu sergilememiz gerekiyor. İşçilerin birliğini ortak mücadelesini gözetmeyen, sadece bireysel çıkarların ön plana çıktığı listelere de “dur” demeliyiz.

Tabii ki bu söylenenler “alternatif liste” kurulmaz diye algılanmamalı. Eğer “alternatif” olarak ortaya çıkılacaksa yukarıda sözü edilen sorulara yanıtlar verilebilmeli.

Bugünden başlayarak gelecek yıl mayıs sonuna kadar değişik açılardan hareketli bir sürecin içine giriyoruz. Bu sürecin fabrikalardaki sendikal örgütlülüğümüzü güçlendirmek, BR’leri ve sendikal platformları mücadele merkezlerine çevirmek için değerlendirelim.


TEMSİL EDİLME ORANI GİDEREK DÜŞÜYOR

Her ne kadar seçimlerin yapıldığı işletmelerde ve sendikaların yayınladığı bildiri ve bültenlerde, yapılan seçimlerin ülkenin en önemli bir meselesiymiş gibi ele alınsa da seçimlerin yapıldığı işletme sayısı sürekli azaldığı gibi temsil edilen işçilerin sayısı da azalıyor.

En son BR seçimlerinde (2022) kaç işyerinde seçimlerin yapıldığı ve kaç işçinin bu temsilcilikler tarafından temsil edildiği konusundaki veriler de çok çelişkili. Birçok şeyin büyük bir titizlikle istatistiklere yansıtıldığı Almanya’da kaç işletmede BR seçimleri yapıldığı, kaç temsilcinin seçildiği ve bunların kaç işçiyi temsil ettikleri üzerine çok sınırlı bilgi mevcut.

Örneğin Alman Sendikalar Birliği DGB, Almanya genelinde 28 – 30 bin civarında işletmede seçimler yapıldığını ve 170 bin civarında temsilci seçildiğini belirtiyor. (Bkz.: www.dgb.de sayfasında 2018 ve 2022 BR seçimleriyle ilgili bilgiler). Devlet tarafından yayınlanan istatistiklerde çok tatmin edici değil: Federal İstatistik Dairesi’nin (Bkz.: www.destatis.de) verilerine göre 2024 yılında, Almanya’daki çalışanların yüzde 45’i işyerinde temsilcilikler tarafından temsil ediliyordu. Bu oran özel sektörde yüzde 37 iken, kamu hizmetlerinde personel konseyleri tarafından temsil edilen çalışanların oranı yüzde 95 idi.

Sermayenin emrindeki Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından 2025 yılında özel sektöre yönelik yapılan bir araştırmaya göre (Bkz.: www.iwkoeln.de), işyeri işçi temsilciliklerinin sadece yüzde 7 oranında işletmede mevcut olduğunu ortaya koydu. Aynı raporda 1996 yılında bu oran yüzde 49 olduğu belirtiliyor.

Yayınlanan bütün raporların ortak yanı özel sektördeki temsilciliklerin ve temsil edilen işçi sayısının sürekli azaldığı konusu. Dikkat çeken bir diğer nokta ise temsiliyet oranının asıl olarak büyük işletmelerde yüksek olması.

Benzer bir durumun toplu iş sözleşmelerine (TİS) bağlılık konusunda da yaşandığı göz önüne alındığında asıl sorunun işçilerin örgütlülüğün giderek zayıflamasında olduğunu söylemek daha doğru olur.


BR, PR VE JAV SEÇİMLERİ

Yasal tanımlamaları “Personel Konseyi” (“Personalrat”) ve “İşyeri Konseyi” (“Betriebsrat”) olan temsilcilikler genel olarak işçiler arasında “Personel Temsilciliği” veya “İşçi Temsilciliği/İşyeri İşçi Temsilciliği” olarak anılırlar.

“Personalrat” seçimlerine ilişkin uygulama “Federal Personel Temsilciliği Yasası” (“Bundespersonalvertretungsgesetz” = BPersVG) üzerinden düzenlenirken “Betriebsrat” seçimleriyle ilgili uygulama ise Federal İşyeri Teşkilat Yasası” (“Betriebsverfassungsgesetzes” = BetrVG) üzerinden düzenlenir. Emekçilerin çalıştığı işletmenin hukuksal konumuna (kamu veya özel) bağlı olarak ya “Personalrat” ya da “Betriebsrat” seçilir.

Genelde “Gençlik Temsilciliği” (“Jugendvertretung”) olarak bilen “Gençlik ve Meslek Eğitim Temsilciliği” (“Jugend- und Auszubildendenvertretung” = JAV) seçimleri ise gençlerin çalıştığı işletmenin hukuksal konumuna (kamu veya özel) bağlı olarak ya “BPersVG” ya da “BetrVG” yasalarına göre düzenlenir.

Yukarıda adı geçen temsilciliklerin seçimleri farklı zaman dilimlerinde farklı yasalara bağlı olarak yapılır.

“BETRIEBSRAT” SEÇİMLERİ

İşyeri temsilciliği seçimleri ülke genelinde her dört yılda bir, 1 Mart ile 31 Mayıs tarihleri arasında yapılır. Seçimlerin tam olarak hangi günde yapılacağı, işletmelerdeki seçim kurulu (§ 16 BetrVG) tarafından belirlenir. Temel olarak, seçimler mevcut temsilciliğin görev süresinin bitiminden önce (§ 21 BetrVG) yapılmalıdır. Ancak bu şekilde, yeni seçilen temsilciliğin eski temsilciliğin görevlerini sorunsuz bir şekilde devralabilir ve işletmede temsilciliğin bulunmadığı bir dönem yaşanmaz.

Almanya’da son BR seçimleri 2022 yılında yapılmıştır. Buna göre, bir sonraki düzenli seçimler 2026, 2030 vb. yıllarında yapılacaktır. Seçimlere itiraz edilmesi ve bunun iş mahkemesi tarafından onaylanması durumunda olduğu gibi işçi sayısında azalma veya çoğalma durumunda seçimlerin yenilenmesi gündeme gelir. (§ 9 BetrVG)

“PERSONALRAT” SEÇİMLERİ

Personel Temsilciliği seçimleri ve görev süreleri federal eyaletlerde farklı düzenlenmiş bulunuyor. Beş eyalette görev süreleri beş yıl iken 11 eyalette bu süre dört (listeye bakın) yıldır. Her eyalet seçimlerin yapılacağı yılı kendisi belirlerken seçimlerin yapıldığı aylar ise geleneksel olarak Mart-Nisan ve Mayıs aylarıdır. Önümüzdeki yıl BR seçimleriyle birlikte sadece dört eyalette Personel Temsilciliği seçimleri yapılacak. Seçimler federal düzeydeki personel için BPersVG uyarınca, yerel ve eyalet düzeyindeki personel için ise eyaletlerin personel temsilciliği yasaları “LPVG”ler uyarınca düzenlenir)

EYALETLER GÖRE SEÇİM PERİYODU VE TARİHLERİ

Eyaletler Seçim Periyodu Gelecek seçimler

Aşağı Saksonya 4 yıl 2028

Baden-Württemberg 5 yıl 2029

Bavyera 5 yıl 2026

Berlin 4 yıl 2028

Brandenburg 4 yıl 2026

Bremen 4 yıl 2028

Hamburg 4 yıl 2026

Hessen 4 yıl 2028

Mecklenburg-Vorpommern 4 yıl 2029

Kuzey Ren-Vestfalya 4 yıl 2028

Rheinland-Pfalz 4 yıl 2029

Saarland 4 yıl 2029

Saksonya 5 yıl 2026

Saksonya-Anhalt 5 yıl 2030

Schleswig-Holstein 4 yıl 2029

Thüringen 5 yıl 2027

JAV SEÇİMLERİ

JAV seçimleri genel olarak kamuda ve özel sektörde iki yılda bir (2026, 2028 vb.) 1 Ekim ile 30 Kasım tarihleri arasında yapılır. (Seçimler özel şirketler için § 64 BetrVG uyarınca, kamuda “LPVG”ler uyarınca düzenlenir).

Kaynak: BetrVG ve BPersVG

Close