“Zwickau Hücresi” olarak adlandırılan ırkçı terör örgüt NSU yöneticilerinin cinayetleri işlediği esnada istihbarat örgütü elemanlarının da cinayet mahallinde bulunduğu yönündeki iddialara, bu örgütün önemli isimlerinden ve şu anda gözaltında bulunan Beate Zschaepe’nin de istihbarat elemanı olduğu iddiası eklendi.
Bütün cinayetleri işleyen „üçlü hücre“nin iki elemanı Uwe Mundlos ve Uwe Börnhardt şüpheli bir şekilde intihar ederken, grubun sağ kalan tek üyesi Zschaepe’nin vereceği ifade büyük önem kazanmıştı. Ancak, Zschaepe teslim olduktan sonra “İtirafçılık Yasası”ndan yararlanmak istemediği yetkili savcılık tarafından açıklandı. Böylece muhtemelen, cinayetleri işleyen hücreyle istihbarat örgütleri arasındaki bağlantı „sır“ olarak kalacak görünüyor. Ancak “Leipziger Volkszeitung”, üçlüden geriye kalan Zschaepe’nin 1998-2001 yılları arasında devlet tarafından Zwickau Hücresi’ne yerleştirildiğini ileri sürdü. Zschaepe’nin devlet adına sözkonusu gruba yerleştirildiğine dair belgelerin Thüringen Eyalet Kriminal Dairesi’nde mevcut olduğunu da ileri süren gazete, Zschaepe’nin beş farklı kod adının olduğunu kaydetti.
Gazetenin haberinde, 2003 yılında Zschaepe ile yetkili yargı kurumları arasında güvenin sarsıldığına dair görüşmelerin yapıldığı ve bunların açıklanması yönünde pazarlıkların olduğu da belirtiliyor. Bu tarihten itibaren, Zschaepe ile istihbarat örgütü arasındaki bağlantının kesildiği de iddialar arasında yer alıyor.
Aynı gazete haberinde ayrıca, Zschaepe’nin Zwickau’da yaktığı evde, ırkçı örgütler içinde görev yapan ajanlar tarafından kullanılan kimliklerin bulunduğu iddiası da yer alıyor.
BND, DIA, MİT OLAY YERİNDE
Öte yandan Stern dergisi haberinde polis Michele Kiesewetter’in öldürüldüğü sırada Alman gizli servis elemanlarının yanı sıra, ABD istihbarat servisi DIA’nın elemanlarının da olay yerinde olduğu iler sürüldü.
İddiaya göre; ABD’nin askeri istihbarat servislerinden DİA ajanları ile iki Alman ajan, İslami terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Mevlüt K. ve yanındaki bir kişiyi izledi. Sauerland davasından MİT’in elemanı olduğu açığa çıkan Mevlüt K. ve arkadaşı, Heilbronn’daki Santander Bankası’na 2.3 milyon Euro yatırdıktan sonra, iki Alman polisin vurulduğu yere geldi. İki şüpheli “Theresienwiese” olarak bilinen bölgeye giderken, Alman ve ABD’li ajanlar onları takip etti.
Bu bölgede ABD’li ve Alman ajanlar, Uwe Mundlos (38) ve Uwe Böhnhardt’ın (34) polis memuru Michele Kiesewetter’in öldürülmesine tanık oldu. Stern dergisinde yayınlanan belgeye göre; ABD’liler 2007 yılında, polisin aşırı sağcılar tarafından öldürüldüğünü biliyordu. Yayınlanan DIA’nın protokolüne göre olay: “Takip, Baden Württemberg gizli servisi elemanı, aşırı sağcıların ve bir polis ekibinin karıştığı silahlı çatışma nedeniyle son buldu.” şeklinde gerçekleşti.
Hatırlanacağı gibi seri cinayetler kapsamında öldürülen son kurban olan Halit Yozgat cinayetinde de gizli servis ajanı Andreas T.’nin olay yerinde olması nedeniyle Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Örgütü eleştirilere maruz kalmıştı. Bunun üzerine Eyalet İçişleri Bakanı Boris Rhein, parlamentoya yeterince bilgi verilmediğini kabul etmek zorunda kaldı. (YH)
