Grev haklarının yasaklanmasına karşı çıktıkları için işten atılan THY işçilerinin mücadelesi sürerken bir yandan da mücadeleye destek artıyor. İllerde eylemler yapılırken, direnişin sürdüğü İstanbul’da ziyaretler var. Eylemlerde ve ziyaretlerde yapılan konuşmalarda, saldırının sadece Hava-İş’e değil tüm işçi ve emekçilere yönelik olduğu belirtilerek ortak mücadele çağrısı yapılıyor.
THY işçileriyle dayanışma sınırları da aştı. Almanya Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) de bir yazılı açıklama yaparak THY işçileri ile dayanışmaya çağırdı. DİDF’in açıklamasını sunuyoruz.
Türk Hava Yolları’nda (THY) aylardır devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin çıkmaza girmesinden sonra Hava-İş Sendikası’nın grev hazırlığına AKP Hükümeti, havacılık hizmetlerini de grev yasağı kapsamına alarak saldırdı. Havayolu çalışanları grev yasağına karşı bir günlük grevle tepki gösterdi. Bir günlük grev üzerine tam 350 işçi işten atıldı. Atılan işçiler ve sendikaları Hava-İş, her gün yaptıkları eylemlerle mücadelelerini sürdürüyorlar. Başta havacılık hizmetlerinde çalışan emekçiler olmak üzere Avrupa’daki bütün emekçileri Türkiye’deki emekçi kardeşleriyle dayanışmaya çağırıyoruz.
AKP Hükümeti, Türkiye tarihinde ender rastlanan bir hızla çalışarak, “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu”nu ek bir maddeyle değiştirerek hava hizmetlerine grev yasağı getirdi! 24 Mayıs’ta TBMM’nin alt komisyonunda görüşülmesine başlanan yasa teklifi 30 Mayıs günü TBMM tarafından kabul edildi, 2 Haziran günü Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı ve 3 Haziran günü yürürlüğe girdi.
AKP Hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Gül’ün bu kadar acele etmeleri, Türkiye tarafından imzalanan birçok uluslararası sözleşmelere olduğu gibi Türkiye Anayasası’nın 90. Maddesine de aykırı olan bu yasayı hafta sonu yürürlüğe koymalarının nedeni THY ve Hava-İş sendikası arasında süren TİS* görüşmeleriydi.
Taraflar arasında aylardır devam eden TİS görüşmeleri sürecinde sonuç alınamamış ve Türkiye’de yasal zorunluluk olan arabulucu aşamasının da anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev gündeme gelmişti. Arabulucu komisyonunun resmi raporu geldikten sonra Hava-İş Sendikası altı gün içinde THY’de grev ilan edebilecekti. Hükümet ve THY patronları bunu engellemek için önce yargı oyununa başvurdu. Mahkeme yoluyla olası bir grev uygulamasının önüne geçmek için dava açtı. Mahkeme davayı kabul etti ve duruşmayı Eylül ayına erteledi. Bu süre içinde grev yapılmasını da hukuken engellendi. Böylece THY’nin yoğun çalıştığı yaz aylarında yapılacak grevi işlerin azaldığı sonbahara ertelemiş oldu. Ancak bu oyun haklarını aramak isteyen THY işçilerini durdurmadı. Bunun üzerine hükümet eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlık örneği gösterdi ve havacılık işkoluna grev yasağını getiren kanun için adım attı.
İŞÇİLER YASAĞA KARŞI MÜCADELE EDİYOR!
Havayolu hizmetlerinde tek yetkili sendika olan Hava-İş’in üyeleri, AKP milletvekilleri tarafından grev yasağı getiren yasa teklifine karşı başından beri mücadele ediyorlar. Yasa teklifinin gündeme gelmesini gösterilerle protesto eden binlerce Hava-İş sendikası üyesi, grev yasağını içeren kanun teklifinin Meclis gündemine gelmesi üzerine bir günlük uyarı grevi yaptı. İşçileri yıldırmak ve mücadeleyi bölmek için yüzlerce THY emekçisi işten atıldı. İşçiler bu saldırılar karşısında yılmadılar ve mücadelelerini sürdürüyorlar.
AKP Hükümeti bu kararla bir kez daha sermayenin hükümeti olduğunu göstermiş; işçilerin insanca ücret ve çalışma isteğine faşist yöntemlerle cevap verme yoluna gitmiştir. Bugün hava işçilerine yapılan bu haksızlık diğer işçi ve emekçilere de bir gözdağı verme gayreti olarak görünmektedir. Eğer AKP’nin bu saldırısına karşı ulusal ve uluslararası alanda güçlü tepki gelmezse diğer işkolları da benzer yasaklardan nasibini alacaktır.
HAYDİ DAYANIŞMAYA!
Ekonomik krizin faturasını ödemek istemeyen ve haklarını korumak için mücadele eden işçi ve emekçiler Avrupa’nın birçok ülkesinde hedef tahtasına konuluyorlar; İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’da işçi ve emekçilerin demokratik haklarını içeren yasalar değiştirilmeye çalışılıyor, grevler yasaklanıyor ve toplu iş sözleşmeleri geçersiz ilan ediliyor!
AKP Hükümeti’nin THY’de çalışan emekçilere karşı başlattığı bu saldırı Avrupa genelinde sermayenin lehine ve emekçilere karşı sürdürülen neo-liberal politikaların bir parçasıdır. Bu nedenle bütün işçi ve emekçileri, “Grev Haktır, Yasaklara Hayır!” sloganıyla mücadele eden Hava-İş sendikası üyeleriyle dayanışmaya ve mücadelelerine her türlü desteği sunmaya çağırıyoruz.
*Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2009’da yayınlanan istatistiklerine göre Türkiye’nin sivil havacılık işkolunda 13 bini THY’de olmak üzere toplam 33 bin emekçi çalışmakta. Bu emekçilerin 18 bini Hava-İş Sendikası’nda örgütlü. THY’de imzalanan sözleşme sivil havacılık işkolunun bütününü etkiliyor.
