Written by 13:37 HABERLER

TTIP’le uluslararası tekellerin iktidarı daha da artacak

17 Eylül’de Almanya’nın yedi şehrinde eş zamanlı olarak TTIP ve CETA’ya karşı eylemler yapılacak. Münih, Stuttgart, Frankfurt, Köln, Hamburg, Berlin ve Leipzig’te saat 12.00’de başlayacak eylemler ve TTIP ve CETA’nın engellenmesinin dünya halkları için önemi üzerine Almanya Doğa Dostları Yönetim Kurulu üyesi ve ‚CETA ve TTIP’i Durdurun- Adil bir Dünya için‘ Eylem Komitesi üyesi Uwe Hiksch ile konuştuk:

Önceleri eylem çağrısı ‚Stop TTIP‘di. Şimdi Stop TTIP ve CETA’ olarak değiştirildi. Bunun nedeni ne?

AB ile ABD arasındaki Serbest Ticaret Sözleşmesi TTIP’le ilgili görüşmeler belki de yıllarca sürecek olmasına rağmen AB Komisyonu AB ile Kanada arasındaki Serbest Ticaret Sözleşmesi’ni (CETA) bu yıl yürürlüğe sokmak istiyor. Böylesi önemli bir konuda AB üyesi ülkelerin parlamentolarının devre dışı bırakılmak istenmesi bir skandal. Çok sayıda parlamento sözleşmeyi onaylamayacağını açıkladı. Örneğin Belçika ve Luxemburg’ta sözleşmenin imzalanmaması kararı alındı, Avusturya ve Fransa parlamentolarında da çoğunluk sözleşmenin imzalanmasına karşı.

AB içinde uluslararası sözleşmeler ancak tüm üye ülkelerin parlamentoları onay verdikten sonra uygulamaya sokulabilir. Ancak çok sayıda ülke parlamentosunun onay vermeyeceği belli olduğundan sözleşme, parlamentolarda görüşülmeden yürürlüğe sokulmak isteniyor. CETA’nın yürürlüğe sokulmasını engellemek için fazla zamanımız yok. Bu nedenle CETA’ya karşı yedi büyük eylem yapmaya karar verdik. Federal Hükümet’e, daha fazla da SPD’ye baskı yaparak AB Komisyonu’nun bu antidemokratik uygulamasının engellenmesini sağlamaya çalışıyoruz.

Daha önce Berlin’de 250 bin, Hannover’de de 90 bin kişi görüşmelere son verilmesini talep etti. 17 Eylül’deki eylemler de böyle güçlü olur mu? Sonrası için başka eylemler de planlandı mı?

17 Eylül’de geçen yıl 10 Ekim’de Berlin’de yapılan eylemdeki 250 bin insandan daha fazlasının sokağa çıkmasını sağlamaya çalışıyoruz. Sonrası da tekrar eylem komitesi ve destekçileriyle biraraya gelerek serbest ticaret sözleşmelerini engellemek için neler yapabileceğimizi konuşacağız. Her halükarda federal seçimlere kadar sözleşmelerin engellenmesi için baskıyı arttıracağız. Özellikle de SPD bilmeli ki seçimleri serbet ticaret sözleşmelerinin referandumuna çevireceğiz, oyumuzu ona göre kullanacağız.

TTIP ve CETA’nın engellenmesi için neler yapmak gerekir? Eylemlerin başarılı olacağını düşünüyor musunuz?

17 Eylül’de çok güçlü eylemler yaparak SPD’nin 19 Eylül’de Wolfsburg’daki merkezi toplantısında CETA’ya hayır demesini sağlayacağımızı umut etmek istiyorum. Ancak AB ve ABD’li uluslararası tekeller açısından TTIP ve CETA’nın dünyadaki güçlerini arttırmak için stratejik önemi olduğunu da biliyorum. Onlar dünyada ekonomik bir NATO oluşturarak Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkelerin dünya pazarındaki pozisyonunu güçlendirmesini engellemek istiyorlar.

Eylemlerin esas sorumluluğunu taşıyan 30 örgüt var. Buna destekçiler ve eylem çağrısı yapan yaklaşık 100 örgüt daha katılıyor. Ortak çalışmayı nasıl sağlıyorsunuz?

Sorumlu gruplarla ortak çalışmamız oldukça iyi. Hepimiz serbest ticaret sözleşmelerine karşı değişik örgütlerin değişik yaklaşımları olduğunu biliyoruz. Örneğin biz doğa dostları olarak serbest ticaret sözleşmelerini ilkesel olarak reddediyoruz ve şimdiki özgür ticaret ideolojisine de son verilmesini istiyoruz. DGB ise serbest ticareti de sözleşmelerini de reddetmiyor sadece içeriğinin adil şekilde düzenlenmesini istiyor. Hepimizin görüş birliğinde olduğu nokta varolan serbest ticaret sözleşmelerinin bu biçimde yürürlüğe girmesini engellemek zorunda olduğumuz. Bu nedenle de kararlarımızda uzlaşmayı esas alıyoruz.

Ortak amacımız insanları TTIP ve CETA’nın içeriği hakkında bilgilendirmek ve politik partileri sözleşmeleri reddetmeye ikna etmek. Hükümet partilerine yönelik çabamız ilk meyvelerini vermeye başladı. Çok sayıda muhafazakar yönelimli orta ve küçük tarımsal işletme sözleşmeleri reddediyor. CDU ve CDA içinde TTIP ve CETA’yı reddeden tek tek kararlar alındı. SPD içinde de serbest ticaret sözleşmelerine karşı direniş güçleniyor. Hem bunları destekleyerek hem de eylemlerimizle hükümet partilerindeki çoğunluğun düşüncesini değiştirmek istiyoruz.

Yeşiller ve Sol Parti’ye yönelik taleplerimiz de var: Onlardan hükümet ortağı oldukları eyaletlerde TTIP ve CETA’ya karşı oy vermelerini, eğer koalisyon bileşimleri zorunlu kılıyorsa Federal Konsey’de en azından çekimser kalmalarını istiyoruz.

TTIP ve CETA’ya karşı çıkmak neden bu kadar önemli?

Sermaye için serbest ticaret sözleşmelerini hayata geçirmek hayati önem taşıyor. Bizim için ise hayata geçirilmemesini sağlamak. AB içindeki ülkelerde serbest ticaret sözleşmelerine karşı bir çoğunluk elde edeceğimizden umutluyum. AB’nin baskın ülkesi olan Almanya’da parlamentodan CETA ve TTIP’e hayır kararı çıkartmak oldukça zor. Bu sadece güçlü bir parlamento dışı muhalefet sayesinde başarılabilir.

Bunu başaramazsak başımıza gelecekler oldukça olumsuz: Serbest ticaret sözleşmeleri sayesinde uluslararası tekellerin iktidarı daha da artacak. Bu sözleşmeler sayesinde tek tek devletlerin aldıkları kararları hukuki olarak yargılatabilecekler. İşçi ve tüketici haklarındaki iyileştirmelerin hayata geçirilmesi oldukça zorlaşacak. Sözleşmeleri imzalayan devletler sözleşme partnerlerini her konuda bilgilendirmek zorunda olduklarından demokrasi darbe alacak. Uluslararası tekeller ve finans kurumları insanların yaşamlarını iyileştirmek için birşeyler yapmak isteyen devletleri uluslararası uzlaşma mahkemelerinde veya uluslararası uzlaşma divanlarında milyarlar tutarında tazminata mahkum ettirebilecek. Halkın yararına adımların atılması çok zorlaşacak.

Şilan Küçük

Çeviren: Semra Çelik

Close