Written by 14:05 KÜLTÜR

Türk-Alman Edebiyat Günleri’ne ilgi yoğun oldu

Nürnberg Junge Stimme Derneği’nin Nürnberg Belediyesi Kültür Dairesi’nin desteğiyle 24-26 Kasım tarihleri arasında düzenlediği 9. Türk-Alman Edebiyat Günleri’ne ilgi yoğun oldu. Etkinliğe Türkiye ve Almanya’dan yazarlar katıldı.

DİDF’e bağlı Nürnberg Junge Stimme Derneği’nin Nürberg Kültür Dairesi’nin desteğiyle düzenlediği 9. Türk-Alman Edebiyat Günleri, 24-26 Kasım tarihleri arasında Villa Leon’da yapıldı. 24 Kasım Cuma günü açılışı yapılan etkinlikte Junge Stimme Derneği adına bir konuşma yapan Eylem Gün, “Bu yıl çok iddialı ve keyifli bir programla karşı karşıyayız. Birbiri hakkında konuşmak değil de birbiriyle konuşmak, bir şehirdeki kültür, sanat ve günlük yaşamdaki kültürler arası alışverişin ana koşuludur. Aylardır büyük bir endişeyle Türkiye’deki gelişmeleri izliyoruz. Türkiye ile Almanya arasındaki resmi ilişkiler oldukça gergin. Bu nedenle hangi ülkenin vatandaşları olduklarından bağımsız olarak her iki ülkenin vatandaşlarının diyalog içinde olmaları çok önemlidir. Türkçe-Almanca Edebiyat Günleri bu yıl da birbirimizi tanımamıza, sohbet etmemize olanak sunan çok yönlü bir program sunuyor” dedi.

Kültür Dairesi adına konuşan Jürgen Markwirth, Junge Stimme Derneği ile birlikte böylesine anlamlı bir etkinlik düzenlemekten ötürü gururlu olduklarını belirterek, bundan sonra da farklı kültürler arasındaki yakınlaşmayı ve dostluğu teşvik eden etkinlikleri desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

AHMET ÜMİT DE ETKİNLİKTEYDİ

Bu yıl “Sürgün” temasıyla yapılan edebiyat günlerinde Devlet Tiyatrosu Kulübü Nürnberg, Nazım Hikmet’in şiirlerinin karakteristik, edebi özelliklerini irdeleyen bir gösteri sundu. Türkçe-Almanca Kitap Günleri için özel hazırlanan sunum, iz bırakan şiirlerini dans ve tiyatro eşliğinde sahneleyip, Nazım’in şiir dünyasına yolculuğa çıkardı. Etkinliğe Türkiye’den katılan yazar Ahmet Ümit, İstanbul Hatırası romanından bölümler okuyarak, gelen soruları yanıtladı.

25 Kasım Cumartesi günü ise Türkiye kökenli edebiyatçılar Barbaros Altuğ ve Selim Özdoğan kitaplarından okumalar yaptılar. Altuğ, 2014’te ilk romanı ‘Biz Burada İyiyiz’i yayınladıktan sonra, 2016’da darbe girişiminden sonra Türkiye’yi terk etti ve halen Avrupa’nın değişik şehirlerinde yaşıyor.

PINAR SELEK İLE YOLGEÇEN HANI

Pazar günü ise etkinliğe katılanların birlikte kahvaltı yapmasından sonra Sosyolog-Yazar Pınar Selek’in katıldığı bir etkinlik düzenlendi. Gazeteci Yücel Özdemir’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte önce Selek ve Nürnberg Kütüphanesi’den Sussanne Seehorst, Selek’in Yolgeçen Han romanından bölümler okudular ve edebiyatseverlerin romanla ilgili soruları yanıtlandı.

Etkinliğin ikinci bölümünde ise Selek ve Gazeteci-Film Yönetmeni Şehbal Şenyurt Arınlı‘nın katıldığı bir panel gerçekleştirildi. “Sürgünde Yaşamak” üzerine yapılan söyleşide Selek, hakkında açılan davadan sonra önce Almanya’da yaşadığını, sonra da Fransa’ya geçerek buradaki hayata katıldığını anlattı. Selek yaptığı konuşmada, “Aldığım ceza nedeniyle önce Berlin’e geldim. Bir süre ne yapacağımı bilmiyordum. Tipik bir sığınmacı psikolojisi vardı üzerimde. Sonra, birşeyler yapmam gerektiğini düşünerek, daha önce planladığım romanımı yazmaya başladım. Bu beni yeniden hayata bağladı. Ardından Fransa’ya geçerek orada dil bildiğim için hayata katıldım. Sürgün ve sığınmacı psikolojisinden kurtulmak için yaşadığımız ülkede hayatın her alanında yer almamız gerekiyor” dedi.

Kısa bir süre önce PEN Almanya’nın daveti üzerine Nürnberg’e gelen gazeteci ve belgesel yönetmeni Şenyurt Arınlı, yeni geldiği Almanya’da her şeyi anlama çalıştığını ve önünde zor bir sürecin olduğunu bildiğini ifade etti. Etkinlikte, daha sonra gelen sorular üzerine Türkiye’deki güncel gelişmeler ve otoriter rejime karşı mücadele de ele alındı.

Edebiyat Günlerini son konuğu ise Yazar Leonhard F. Seidl oldu. Daha önce de edebiyat günlerine konuk olarak katıldığını, Junge Stimme ile birlikte okullarda belli projeler hayata geçirdiklerini söyleyen Seidl, daha sonra “Fronten/Cepheler” kitabından bölümler okudu. Gerçek bir olay olan 1988’de Yugoslavyalı bir kişinin Almanya’da üç polisi öldürmesi üzerine kurulu olan romanda, göçmenlere yönelik önyargılar ele alınıyor.

İLGİ UMUT VERDİ

Üç gün boyunca yoğun şekilde süren Edebiyat Günleri’ni gazetemize değerlendiren Junge Stimme Derneği yöneticileri, çok sayıda Almanca ve Türkçe kitabın satıldığını, bu açıdan önceki yıllara göre daha olumlu geçtiğini dile getirdiler. Ana toplantılarda salonun dolduğu etkinliklere ilgi ve tartışmalara katım da iyi olduğunu ifade ettiler. Etkinliğin Nürnberg’de artık kalıcı ve aranır olduğunu belirten dernek yöneticileri, emeği geçen herkese de gazetemiz aracılığıyla teşekkür ettiler. (YH)

Close