Başbakan Angela Merkel’in 18 Ekim’de Türkiye’ye yaptığı ziyaret dolayısıyla bir açıklama yapan DİDF, Türkiye’nin güvnli ülke ilan edilmesi planlarına tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada şöyle denildi:
„Başını Alman hükümetinin çektiği Avrupa Birliği Türkiye’yi “Güvenli Ülke” statüsüne almayı planlamakta. Kendilerinin de sorumlu olduğu ve bin bir zahmetle Avrupa ülkelerine gelebilen mültecileri, Türkiye’ye rahatça geri göndermek için başlatılan bu girişim, AB ülkelerinin mülteci sorunundaki sorumluluğunu gizlemenin yanında, AKP hükümetinin tüm saldırgan politikalarını desteklemek ve onaylamak anlamına gelmektedir.
Dünyanın dört bir yanında yaşanan savaş ve talan politikalarının sorumlularının başında Almanya ve AB ülkeleri gelmektedir. Milyonlarca insanın ülkelerini terk etmesinde bu ülkelerin sorumluluğu bulunmaktadır. Avrupa ülkelerine gelen mültecileri, Türkiye gibi ülkelere geri göndermek tam bir iki yüzlülüktür. Her gün demokrasi ve insan haklarından bahseden bu ülkelerin kendilerinin mağdur ettikleri insanları, Avrupa sınırlarından uzak tutma çabası demokrasi ve insan haklarının ayaklar altına alınması ve bu ülkelerin asıl yüzünü göstermektedir. Bu aynı zamanda Almanya ve Avrupa ülkelerinde emekçilerin önemli kazanımlarından birisi olan sığınma hakkının yok edilmesidir.
Alman hükümeti AKP hükümetine destek vermekten derhal vazgeçmelidir!
7 Haziran’dan bu yana Türkiye’yi kann gölüne çeviren, basın özgürlüğünü ayaklar altına alan, AKP’ye muhalif olan herkesi baskı ve tutuklama politikalarıyla sindirmeye çalışan, İŞİD gibi faşist çetelerin baş destekçisi olan bir hükümetin, güvenilir ülke ilan edilmesi bütün bu suçların ortağı olmaktır. Roboski de, Suruçta, Ankara’da yaşanan bütün katliamlardan sorumlu bir hükümetin ve onun Cumhurbaşkanı’nın demokrat olarak muhatap alınması, Türkiye halklarının demokrasi mücadelesine verilebilecek en büyük zarardır.
Suriye’de gerici güçleri ve iç savaşı destekleyerek, milyonlarca Suriyelinin ülkesini terk etmesine neden olan güçlerden birisi de AKP hükümetidir. Türkiye ye kaçmak zorunda kalan bu insanlar her türden güvenceden yoksun kaderine terk edilmiştir. AKP’nin bu politikasının, AB yetkilileri tarafından alkışlanmasının asıl nedeni sorumluktan kaçmaktır.
18 Ekim’de Türkiye’ye gidecek olan Alman Başbakan Merkel, insanların kanı ve canı üzerinden pazarlık yapacaktır. Türkiye’nin mültecileri tutma karşılığında üç beş kuruş yardım edilecek, AB görüşmelerinde yeni dosyalar açılacak ve Erdoğan’ın saldırgan politikalarına göz yumulacaktır.
Alman hükümeti bu politikadan derhal vazgeçmelidir. Türkiye’ye silah satışları derhal durdurulmalıdır. Alman polis teşkilatının ve istihbaratının AKP hükümetinin kurumlarıyla ortak çalışmasından vazgeçilmelidir. Mültecilerin sorumluluğundan kurtulmak için Türkiye’yi “Güvenilir Ülke” statüsüne alma girişimlerinden vazgeçilmelidir. Aksi takdirde Türkiye’de yaşanan katliamların, baskıların daha fazla sorumlusu olacaktır.“ (YH)
