Tacize edilen iki genç kadına yardım etmek isterken saldırıya uğrayıp günlerce komada kaldıktan sonra ölen Tuğçe Albayrak’ın ölümüyle ilgili davanın üçüncü gününde tanık ifadeleri alınmaya devam edildi.
24 Nisan’da Darmstadt’ta görüşülmeye başlanan davanın ilk gününde sanık Sanel M. Tuğçe’nin ailesinden attığı yumruğun böyle sonuçlanacağını tahmin etmediğini belirtip ağlayarak özür diledi. Tuğçe’nin yardım etmek istediği 14 yaşındaki iki kızın da ifadeleri alındı. Değişik kadın örgütlerinin ve Tuğçe’nin arkadaşlarının mahkeme binası önünde eylem yaptığı dava tanık ifadelerinin alınması için 27 Nisan’a ertelendi. Tanıklar ifadelerinde Sanel M. ve arkadaşlarının tacize karşı çıkan Tuğçe’ye önce sözlü sonra ise fiziki şiddet uyguladıklarını belirttiler. Davanın 4 Mayıs’ta görülen üçüncü duruşmasında da tanık ifadelerinin alınmasına devam edildi. 60’a yakın tanık davet edildiği için ifade maratonu adı verilen duruşmada Tuğçe’nin arkadaşları yanında ambulans doktoru ve olayın geçtiği lokanta çalışanları gördüklerini anlattılar. Duruşmaya Haziran ayında devam edileceği bildirildi.
SANIĞA NE CEZA VERİLECEK
Tuğçe’nin ailesinin avukatı Macit Karaahmetoğlu, sanığın özür dilemesinin samimi olmadığını ve bilerek adam öldürmek suçundan yargılanmasını talep ederken, hakim Tuğçe’nin arkadaşlarının sakinleştirme çabalarına rağmen kızları kurtarmak için Sanel M.’in üzerine yürüyüp yürümediği konusunu sorguladı.
18 yaşındaki sanık yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçundan yargılanıyor. Almanya’da yasalar uyarınca 18-21 yaş arasındakiler hem yetişkin, hem de gençlik yasaları uyarınca ceza alabiliyor. Eğer zanlı, gençlik yasalarına göre cezalandırılırsa 6 ay ile 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması söz konusu. Eğer sanık, yetişkin yasalarına göre cezalandırılırsa en az 3 yıl hapis cezasına çarptırılması bekleniyor.
Bilindiği gibi Tuğçe Albayrak’ın ölümü Almanya çapında büyük tepki toplamıştı. Göçmen Kadınlar Birliği de yaptığı bir açıklamayla sorumluların en kısa sürede yargılanıp cezalandırılmasını talep tmişti. Birliğin açıklamasında; ‚Göçmen Kadınlar Birliği olarak bir kez daha dile getiriyoruz ki şiddetin, tacizin, kadın katliamının son bulması için mücadelemiz sürecek.‘ denmişti.
Advertisement
