Yıllardır en küçük hak arayışına dahi şiddet uygulayan, halka karşı terör estiren Türk polisinin en büyük destekçisinin Almanya olduğu ortaya çıktı. Gezi Parkı protestolarıyla birlikte Türk polisinin uyguladığı şiddeti Almanya’ya taşıyan Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen, meclis grubundaki milletvekili arkadaşlarıyla birlikte hükümete soru önergesi yöneltti.
Önergeye hükümet adına Federal İçişleri Bakanlığı tarafından verilen yanıtta Türk ve Alman polis teşkilatlarının ne kadar yakın çalıştığı, Alman polisinin Türk polisine her türden eğitimi verdiği ortaya konuldu. AKP’nin işbaşında olduğu son 10 yıllık süre zarfında her iki ülke polis teşkilatları arasında yapılan eğitim işbirliğinin yanı sıra teçhizat da sağlandı.
POLİSİN SIKTIĞI GAZ ALMANYA’DAN
Soru önergesine verilen yanıtta açıkça polisin Gezi Parkı protestoları sırasında kullandığı gazın Almanya’dan gittiği de kabul edildi. İçişleri Bakanlığı adına Cornelia Rohall-Grothe tarafından verilen yanıtta, 2009’dan itibaren Türkiye’ye 140 bin avro karşılığında gaz ve sıkma aletleri verildiği belirtildi. Böylece, protestolar sırasında sıkça kullanılan gazların nereden geldiği de ortaya çıkmış oldu.
Yine değişim yardımı çerçevesinde Federal Kriminal Dairesi tarafından Türkiye İçişleri Bakanlığı’na 300 bin avro karşılığında bilgisayar tekniği, polis köpeği ve koruma yeleği verildi.
Soru önergesine verilen yanıtlar arasında Almanya’nın aralarında MP5 silahının da olduğu pek çok küçük silahın Türkiye’de üretilmesi için MKEK’ye lisans hakkı verdiği de kabul edildi. Böylece Almanya büyük silahları doğrudan Türkiye’ye satarken, küçük silahlar için ise lisans hakkını satıyor ve buna göre üretimin yapılmasına olanak sağlıyor.
150 EĞİTİM VE DESTEK PROGRAMI
Almanya, son 10 yıl içinde Türk polisini silah ve teknik olarak eğitmekle kalmadı, aynı zamanda eğitiminde de büyük bir rol oynadı.İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Alman polisi 150 değişik proje kapsamında Türk polisine eğitim verdi. Bu eğitimlerin başında büyük gösterilerin engellenmesi, stadyumlarda güvenliğin sağlanması geliyor. Bu eğitim programları çerçevesinde Türk polisleri Castor varilleri içerisinde nükleer atığın taşınmasına karşı düzenlenen operasyonlara katılmışlar.
Halkın atom atığı nakline karşı düzenlediği eylemler genellikle şiddet yoluyla dağıtılmıştı. Eğitim programlarının bir bölümü AB düzenlemeleri çerçevesinde yapılırken bir kısmı ise doğrudan iki ülke arasında yapılıyor.
Bütün bunlar Türk polisinin halka karşı uyguladığı şiddetin “Alman modeli“ne göre yapıldığını ortaya koyuyor.
Sol Parti, Federal Hükümet’ten Türkiye’deki demokrasi hareketine karşı kullanılan her türlü yardımın derhal durdurulmasını polisiye, askeri ve istihbarat düzeyindeki ortak çalışmaların bitirilmesini talep ediyor. (YH)
DAĞDELEN: TAM BİR SKANDAL
Hükümet tarafından verilen yanıtlarını gazetemize değerlendiren Sol Parti Federal Parlamento Grubu Dışilişkiler Politikası Sözcüsü Sevim Dağdelen, Alman polisinin Türk polisine halka sıkması için gaz vermesinin skandal olarak değerlendirdi. Daha önce Gezi Parkı eylemlerine destek vermek üzere Taksime de giden Dağdelen, “Otoriter bir rejim kurmanın derdinde olan Erdoğan’a karşı düzenlenen demokratik gösterilere saldıran Türk polisinin, Alman polisinin tecrübelerinden yararlanması, Almanya’dan sprey gazını alması tam anlamıyla bir skandaldır. Bu eğitim ve teçhizat yardım demokrasi ve hukuk devletine değil, insanları zanlı haline getiren bir rejimin güvence alınmasına hizmet ediyor ” dedi.
Dağdelen yaptığı açıklamada devamla şunları söyledi: “Federal Hükümet, AKP’nin iktidarda olduğu son 10 yıl içinde 150 değişik program çerçevesinde Türk polisini destekledi. Bunlar arasında Alman polislerinin Castor nakli ve futbol stadyumlarının izlenmesi konusunda yerinde yapılan eğitimlerin yanı sıra büyük tesisler ve büyük gösterilere nasıl müdahale edileceği de bulunuyor. Bununla birlikte 500 bin Euro değerindeki donanım ve izleme teknolojisi hibe edilmiştir. Son haftalarda Türkiye’de polisin yapmış olduğu acımasızca saldırılara rağmen bu eğitimlere devam edilmiştir. Bu işbirliğinin bitirilmesi ise hükümet tarafından gündeme getirilmemiş, getirilmesi de zor görünüyor. Zira askeri mallar ve saldırı materyallerinin Türkiye’ye verilmesi sıkı bir şekilde yönetmenliklerle düzenlenmiştir. Federal Hükümet’in Erdoğan’ın baskısı bir İslam devleti kurmasına verdiği destek kabul edilemez” dedi.
