Written by 11:01 KADIN

Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü değişik etkinliklerle kutlandı

Göçmen Kadınlar Birliğine üye olan Hamburg, Frankfurt, Münih, Mannheim, Ulm ve Göppingen dernekleri, Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri gerçekleştirdi. „Dayanışma sınır tanımıyor, acımız da mücadelemiz de ortak!“ sloganıyla gerçekleştirilen etkinliklere ilgi yoğun oldu.

Frankfurt’ta depremzedelerle dayanışmanın önemi vurgulandı

Frankfurt Göçmen Kadınlar Derneği, Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısı ile 12 Mart’ta Frankfurt Titus salonunda bir etkinlik düzenledi. Yaklaşık 600 kişinin katıldığı etkinlikte, savaşın, yoksulluğun, eşitsizliğin kadınlar üzerindeki etkileri üzerinde duruldu. Frankfurt- GKB adına yapılan konuşmada dünyada, Almanya ve Türkiye’de var olan sorunların kadınları nasıl etkilediğine, Suriye ve Türkiye de yaşanan depremlerden sonra insanların bu bölgelerde hangi koşullar altında yaşamak zorunda kaldığına ve dolayısıyla dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.

Etkinlik, haftalardır dernek yönetim ve komisyonlarında yer alan, kültürel çalışmalara düzenli ve aktif katılan kadınların gönüllü ve kolektif çalışmasına da güzel bir örnek oldu. Kadınlar, etkinlikte kendi kültürel çalışmaları kapsamında yürüttükleri saz, koro, çocuk tiyatrosu vb. çalışmaları sahnelerken, örgütlü çalışmanın önemini de sergileyerek, kadınlara GKB ‚e üye olma, çalışmalarına katılma çağrısı yaptılar.

Etkinlikte sahne alan ve büyük beğeni toplayan sanatçı Zeynep Bakşi de hem Türkiye’de yaşanan depremi ve insanların şu anda içinde bulundukları durumu dile getirdi hem de depremin yarattığı acıları ve koşulları hafızalara çağıran parçalar seslendirdi. DİDF Jugend ve Internationale Jugend adına Almanca yapılan konuşmada ise gençlerin ve genç kadınların sorunlarına değinildi ve talepleri ifade edildi.

Elde edilen gelirin depremzedelere bağışlandığı etkinlikte çeşitli yemek standları, bilgilendirme ve kitap standları yer alırken, Frankfurt- GKB üyesi Nazlı Doğan okurları için ikinci kitabı „Beştaş“ı imzaladı.

Ulm de deprem bölgesinden izlenimler ve depremin sonuçlarına dair panel

Göçmen Kadınlar Grubu ve Dostluk, Kültür ve Gençlik Derneği Ulm,11 Mart ta, Uluslararsı Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Café Fortuna’da 100 ün üzerinde davetlinin katıldığı başarılı bir etkinlik gerçekleştirdi.

Türkiye ve Suriye’deki depremzedelerle dayanışma etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen panel ve müzik dinletisinin merkezinde kadın hakları ve mücadelelerinin yanı sıra Pelin Şener’in deprem bölgesinden izlenimleri ve Prof. Dr. Aslı Aydın Özdemir’in depremin ağır sonuçları ve travmalarına yönelik yaptığı sunum vardı. Etkinlikte şarkılarıyla sahne alan HDB Korosu ve Duo Solentiname izleyenlerden büyük alkış aldı. Yemek büfesinden elde edilen gelir ise deprem bölgelerine bağışlandı.

Mannheim da kurum ve kuruluş temsilcisi kadınlar sahnedeydi

Göçmen Kadınlar Derneği Rhein- Neckar e.V, 12 Mart’ta, „Dayanışma sınır tanımıyor, acımızda mücadelemizde ortak!“ sloganıyla Ida- Scipio- Heim’da Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü kutladı.

8 Mart filminin gösterimiyle başlayan etkinliğin açılış konuşmasında düşük ücretlere, savaşa, şiddete ve yoksulluğa karşı birlikte mücadelenin önemi vurgulandı. Dolayısıyla da etkinliğin merkezinde değişik kurum ve kuruluşlardan, kadınlara yönelik çalışmalar yürüten kadın temsilcilerin katıldığı söyleşi vardı. Moderasyonunu Anna Timme’nin üstlendiği söyleşiye Mannheim’dan cinsiyet eşitliğinden sorumlu Zahra Deilami, Mannheim Paritätische Wohlfahrtsverband başkanı ve belediye meclisi üyesi Dr. Claudia Schöning- Kalender, Stadtjugendring yöneticisi Karin Heinelt, Damigra Süd- West’ten Dr. Fereschta Sahrai, Ver.di kadın komisyonundan Anne Barbara Dell ve Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Ceyda Tutan katıldı. Söyleşide kadın ve genç kızların güncel sorunlarından, kadınlara yönelik yapılan çalışmalara, savaşa ve silahlanmaya devasa bütçeler ayrılırken kadınların kazandıkları düşük ücretlerden kadınlara ayrılan bütçelerin kısıtlanmasına ve kendi alanlarında bu sorunlara yönelik verdikleri mücadelelere dek bir çok konu ele alındı konuşmacılara sorular yöneltildi. İlgiyle dinlenen ve tüm soruları 1 saat içinde cevaplamayı başaran konuşmacılar söyleşinin sonunda kadınlara biraraya gelme, uluslarası dayanışmayı yükseltme ve yaşamın her alanında mücadele etme çağrısı yaptılar.

Etkinliğin kültürel bölümünde sahne alan “IGM-Jede Stimme zählt” korosunun, ekmek ve gül, çav bella gibi şarkılarına izleyiciler de eşlik ederken, Pranita Hoffman genç kızlardan oluşan Danger Nations grubu dans performanslarıyla alkış aldılar. Değişik dillerde seslendirdikleri sarkılarıyla etkinliğe katılan Grup Kontrast ise acıyla mücadeleyi harmanlayarak izleyenlere hüzünle coşkuyu birarada yaşatmayı başardı. Etkinlikte hazırlanan büfenin geliri deprem bölgelerine aktarılacak.

Göppingen/ Geislingen’de tiyatro gösterimi ve müzik dinletisi vardı

Göçmen Kadınlar Derneği Göppingen/ Geislingen, Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü Rätsche Gesilingen de tiyatro gösterimi ve müzik dinletisinden oluşan bir programla kutladı. Her iki bölgeden yedi kadının içinde yer aldığı tiyatro grubu tarafından sergilenen oyunun yönetmenliğini İranlı tiyatro ve sanat öğretmeni Bshare Khato yaptı. Kadına yönelik şiddeti, cinsiyet rollerini ve eşçinselliği ele alan oyunun metni, tiyatro grubunda yer alan oyuncuların da katkısıyla oluştu. Etkinlik, kadın oyuncuların büyük beğeni aldığı gösterimden sonra bir müzik dinletisiyle devam etti.

Münih’te ‘Afet dönemlerinde kadın sağlığı’ semineri

Münih Göçmen Kadınlar grubu bu sene Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü etkinliğini dernek binasında bir seminer ve müzik dinletisi ile gerçekleştirdi.. Göçmen Kadınlar Birliği adına yapılan konuşmada, deprem süreci değerlendirildi ve devletin ilk günlerde sınıfta kalan politikaları yüzünden artan can kaybı sayısı, yakınlarını kaybedenlerin yaşadıkları zorluklar ve depremden kurtulanların hala yaşamakta oldukları sorunlar ve mevcut acil ihtiyaçlar dile getirildi. Birlikte izlenen 8 Mart filmi ise büyük ilgi gördü. Etkinliğin ana gündemini oluşturan ‚afet döneminde kadın sağlığı‘ başlıklı sunumuyla Prof. Dr Zeliha Öcek Türkiye de deprem bölgesindeki kadınların yaşadıklarından örnekler vererek böylesi dönemlerde kadınların karşı karşıya kaldığı sorunları aktardı. Çadırların konumlandırılma şekilleri ve tuvale/ banyoların kontrolsüz ve korunaksız olmalarından kaynaklı taciz ve cinsel saldırılardan, hijyene erişemeyen kadınların yaşadığı sağlık sorunlarına dek bir çok konuya değinen Öcek „Böylesi dönemlerde en riskli grubu oluşturan hamile ve lohusa kadınlar ve bebeklerde yüksek oranda ölümlerin yaşandığının da altını çızdi. Öcek, ‚yaşlı kadınlara dair ihtiyaçların da düşünülmediği gibi doğum kontrolden koruyucu aşılara dek bir çok ilaç ta durumda“ dedi. Kadınların, yardımların dağıtılmasından mutfakların kontrolüne ve planlanmasına dek görev almaları kadınların hem sosyalleşmesinde hem de travmayı atlatmalarında onlara yardımcı olacaktır diyen Öcek, ayrıca depremden 15 gün sonra başlayan terapiler ve psikiyatrik yardımlarla da özellikle kadınlara yardımcı olunmaya çalışıldığını aktardı. TTB ve SES ten edinilmiş bilgileri de kadınlarla paylaşan Öcek, sunumunu Kızkardeşlik köprülerini kuralım görseli ve çağrısıyla bitirdi. Sunum sonrasında hep birlikte yenen yemeğin ardından genç müzisyen Pınar Ateş tarafından seslendirilen birbirinden güzel ezgiler etkinliğe renk kattı. Pınar Ateş dinletisini mücadele ve dayanışma çağrısıyla bitirdi. Etkinliğe katılan bir kadının da söylediği şarkılarla sona eren etkinlikte Kadın dergisi okuyucularına ulaştırıldı ve yemek büfesinden gelen gelir deprem bölgesine bağışlandı.

Close