6 yıl önce ilki yapılan Uyum Zirvesi’nin 6.sı da yapıldı. Zirveye katılan Başbakan Angela Merkel, zirvenin adının önümüzdeki genel seçimlerden sonra değişebileceğini söyledi. Adı ne olursa olsun uyum adına yapılan zirvelerden bugüne kadar göçmenlerin en basit sorunlarına dahi somut çözümler çıkmadı.
7 yıl önce büyük umutlar ve tartışmalarla başlayan Uyum Zirvesi, bugüne kadar uyum konusunda somut adımlar atmadığı için yerinde saymaya devam diyor. İlk kurulduğu yıllarda uyuma dair neredeyse bütün sorunların adresi olarak gösterilen, bu nedenle de büyük misyonlar biçilen zirvenin artık rutin yıllık buluşmalardan öteye geçmediği bizzat katılımcılar tarafından açıklanıyor.
28 Mayıs’ta yedincisi yapılan 6. Uyum Zirvesi’ne katılan Başbakan Angela Merkel de bunun farkında olduğu için, önümüzdeki genel seçimlerden sonra zirvenin adının değişebileceğini ima etti. Böylece, uyum adına yola çıkan zirvenin adı da yaptığı rutin buluşmalara paralel hale getirilecek. Bazı medya organlarında yer alan haberlere göre Uyum Zirvesi’nin adı önümüzdeki genel seçimlerden sonra “Partizipation/Katılım Zirvesi” olarak değiştirilecek. Ancak bunu doğrulayacak bir açıklama hükümet cephesinden yapılmadı.
Almanya’da yaşayan milyonlarca göçmen emekçinin göçmenlikten kaynaklı sorunlarının tartışılması açısından ilk etapta olumlu misyonlar biçilen Uyum Zirvesi, zamanla bu yönünü de yok ederek, adeta göçmenlere karşı hükümet tarafından atılmak istenen adımların meşrulaştırıldığı bir platforma dönüştü. Aile birleşimine getirilen Almanca şartı başta olmak üzere, bir çok kısıtlama zirve çerçevesinde değişik tartışmalara neden olsa da onaylanarak yürürlüğe konuldu.
Göçmenlere Almanca öğretme, Almanya’yı tanıtmayı amaçlayan Ulusal Uyum Planı da sadece bir plan olmaktan ibaret kaldı. Keza, zirvenin kendisi göçmenlere karşı Alman halkı arasında basın ve siyasetçiler tarafından körüklenen önyargılara karşı da ciddi bir tutum alamadı. Bütün bunlardan ötürü, Uyum Zirvesi daha çok hükümet ve bürokrasi tarafından söylenenlerin dinlendiği, katılımcı göçmen örgütlerinin ise sadece ‚mızmızlandığı‘ bir platform olarak kaldı.
SORUN ÇOK, ÇÖZÜM YOK
Bütün bunlardan ötürü, bugün Almanya’da göçmenlerin karşı karşıya olduğu sorunlara bir çözüm getirilemedi. Zirvelerdeki talepler ve gündemler hep birbirinin tekrarı oldu. Örneğin en son yapılan 6. Uyum Zirvesi’nde ele alınan konuların tümünün bir önceki zirvede de gündeme getirildiği, ancak hiç bir şey yapılmadığı zirve katılımcıları tarafından değişik medya organlarına açıklandı. 5. Zirve’de gündeme getirilen emniyette, okullarda ve kamu dairelerinde göçmen sayısının az olduğu ve bunun artırılması gerektiği yönündeki gündem konusunda da kaydadeğer bir adım atılmadı. Bu nedenle 6. Zirve’nin de gündemi oldu.
MERKEL ÇİFTE VATANDAŞLIĞA KARŞI
Uyum Zirvesi’ne katılan başbakan Angela Merkel’in vatandaşlık ve opsiyon modeli konusunda gösterdiği tavır, uyum konusundaki yaklaşımını özetliyor. Hükümet ve muhalefet partileri arasında bir süredir tartışma konusu olan gençlere çifte vatandaşlık hakkının verilmesi konusu zirvede de gündeme getirildi. Merkel, bunun üzerine 1990’da doğup da hem Alman vatandaşı olan hem de ebeveynlerinin vatandaşlığı taşıyan ve yıl sonuna kadar da bunlardan birisini tercih etmek zorunda olanların çifte vatandaş olmasına karşı olduğunu söyledi.
Vatandaşlığa geçişlerin kolaylaştırılmasına da karşı çıkan Merkel, bu konuda bir beklenti içine girmenin yanlış olacağına işaret etmekle yetindi.
Muhalefet partileri de hükümete çağrıda bulunarak daha fazla göçmenin Almanya’ya gelmesini sağlamak için çifte vatandaşlık hakkının verilmesini talep ediyor.
Bu konularda adım atmaya yanaşmayan Merkel’in çözülmesi çok daha zor olan göçmenler arasındaki işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlarda iyileşmeler olacağı yolundaki söylemi ise hiç bir şekilde inandırıcı değil. Zira, ülke genelinde bütün uluslardan emekçilere düşük ücretli işlerde çalışmayı dayatan, işsiz bırakan bir sistemin temsilcisi olarak Merkel’in bu konuda boş hayaller yaydığı açıktır. (YH)
Merkel, NSU kurbanlarının aileleriyle görüşecek
Başbakan Merkel, 6. Uyum Zirvesi kapsamında yaptığı açıklamada yaz tatilinden önce ırkçı terör örgütü NSU tarafından katledilenlerin aileleriyle görüşeceğini söyledi. NSU cinayetlerinin önemli olduğunu belirten Merkel, bu konuda gereken herşeyin yapılacağını dile getirirken ailelerle ne zaman görüşeceğini ise açıklamadı. Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, NSU davanın başlamasından kısa bir süre önce ailelerle bir buluşma gerçekleştirmişti.
Kalifiyeli göçmen isteniyor
Uyum Zirvesi’nde yapılan tartışmaların başında, Almanya’nın yurtdışından ihtiyaç duyduğu vasıflı işgücünün nasıl karşılanacağı konusu yer aldı. Son verilere göre, 2012 yılı, 1995’den bu yana en fazla göçmenin geldiği yıl oldu. Gelenlerin önemli bölümünü kriz içerisindeki İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerden gelenler oluşturuyor. Verilen bilgilere göre 2011’de İspanya’dan gelen göçmenler yüzde 45, Portekiz ve Yunanistan’dan gelenler yüzde 43, İtalya’dan gelenler ise yüzde 40 arttı. Artışın başlıca nedeni bu ülkelerde özellikle de gençler arasındaki işsizliğin yüksek olması.
Buna rağmen gelecekte nitelikli işgücü konusunda önemli sorunların yaşanabileceği ifade ediliyor.
Federal Çalışma Ajansı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, nüfustaki değişim bugünkü haliyle devam ettiğinde 2030 yılında 5.2 milyon nitelikli işgücü açığı meydana gelecek. Özellikle orta ölçekli işletmelerde bu açık kendisini şimdiden de hissettiriyor.
Sanayi ve Ticaret Odası tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre, Almanya’ya her yıl dışarıdan 400 bin nitelikli işgücünün gelmesi gerekiyor. Uzmanlar, rakamın bunun altında düşmesi durumunda büyük sorunların yaşanacağına dikkat çekiyor. Ancak, ülkede yaşayan ve bir iş sahibi olmayan göçmenlerin vasıflı hale getirilmesi için yeterli çabanın harcanmadığı sendikalar tarafından daha önce açıklanmıştı. Vasıflı işgücü açığı esas olarak, bu alandaki çalışanların daha düşük ücrete razı edilmesi için bir tehdit aracı şeklinde kullanılıyor. (YH)
