Bütün dünya VW’nin egzoz emisyonlarında yaptığı hilekârlığı ve ABD’de açılan toplu davayı tartışırken Brezilya’da açılan bir dava kimsenin fazla ilgisini çekmiyor. 2011 yılında kurulan ve 2014’e kadar çalışmalarını sürdüren, “Gerçekleri Ortaya Çıkarma Komisyonu” tarafından yayınlanan belgelere dayandırılarak VW tekeline ve 12 çalışanına karşı bir dava açıldı. İddianamede VW’nin Sao Paulo’daki fabrikasında kurulan “İşyeri Güvenlik Birimi”nin darbecilerle ortak çalıştığı, devlet güvenlik birimlerinin onlarca işçiyi fabrika içinde işkence ederek sorgulamasına izin verdiği belirtiliyor. Ayrıca metal işçileri sendikasının başkanını denetlemek ve takip etmek için VW aracılığıyla sendikanın içine “delege” maskesiyle ajanların sızdırıldığı belirtilen iddianamede, “Daha sonra ülkemizin Cumhurbaşkanı olan Luiz İnacio Lula de Silva sendikanın başkanı olduğu dönem bu saldırılara maruz kalmıştır” deniliyor.
“SADECE KOMÜNİZME KARŞI MÜCADELE EDİYORLAR”
Brezilya’da 31 Mart 1964 yapılan bir askeri darbeyle demokratik bir hükümet devrilmiş, bütün hak ve özgürlükler gasp edilmişti.
1985 yılına kadar iktidarda kalan faşist generallere en büyük destek Almanya’da gelmişti. 11 Mayıs 1964’de Brezilya’yı ziyaret eden Federal Cumhurbaşkanı Heinrich Lübke, darbeyi “demokrasiyi korumak için zorunlu bir müdahale” olarak tanımlamıştı. Ülkeden ayrılırken Lübke, “Brezilya’ya finans kaynağı sağlamaya ve yatırımların devam edeceğine söz veriyorum” demişti.
Almanya’nın İspanyolca ve Portekizce konuşulan ülkeleriyle ticari ilişkileri güçlendirmek için kurulan “İbero-Amerikan Derneği” Başkanı Hans Heinrich Waitz, 1966’da düzenlenen “Latin Amerika Günü”nde yaptığı konuşmada, “Her iki ülkede kansız devrimler oldu, ordu müdahale ederek seçilmiş başkanları devirdi. Çünkü her iki ülkede de ordu ya komünizm ya da Peronizm tehlikesi görüyordu. Her iki ülkede iktidarda olanlar aslında demokrasi yanlıları; onlar sadece komünist tehlikeyi bertaraf edebilecek bir anayasa sağlayana kadar iktidarda kalmak istiyorlar” demişti.
Konuşmada adı geçen ikinci ülke ise Arjantin’di. 1966 yılında yapılan darbede Brezilya’da olduğu gibi bütün hak ve özgürlükler gasp edilmiş onbinlerce emekçi cezaevlerine atılmıştı.
VW HİZMETİNİN KARŞILIĞINI ALDI…
Brezilya’daki faşist diktatörlüğe işçilerin isim listelerini veren, gerektiğinde bunları tutuklayıp askerlere teslim eden VW’nin bunun karşılığında işçileri amansızca sömürdüğünü belirten Rodolfo Machado, “Diktatörlükle ortak çalışan VW ve diğer şirketlerin işçilerine karşı uyguladıkları sömürü yöntemleri ise görmezden gelindi” diyor.
Olayın mahkemeye intikal etmesi ardından açıklama yapan VW tekel yönetimi, “Bütün olanlardan haberimiz yok. Çalışanlarımıza karşı suç işlemiş, onların insan haklarını dikkate almamış kimse, bunların ortaya çıkartılması ve cezalandırılmaları için bütün adalet makamlarıyla ortak çalışacağız” dedi.
Bu “haberimiz yoktu, gerçeğin ortaya çıkması için…” açıklaması aslında kulağa hiçte yabancı gelmiyor. Çünkü bu tekellerin suçüstü yakalandıklarında ilk önce söyledikleri oluyor. (YH)
Kaynaklar: Neues Deutschland, Deutschlandfunk, Süddeutsche Zeitung