Bu yılın bahar aylarında yılda 30 milyon Euro tasarruf etmek istediğini açıklayarak yaklaşık 600 işçiyi sokağa atacağını duyuran WMF Group tekel yönetimi, işçilerin aylarca süren çeşitli direniş eylemlerini ve dayanışma ağını Geislingen ve çevresini aşarak tüm eyalete ve Almanya’ya taşımasının ardından geri adım atmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz hafta tekel işyeri temsilciliği (Konzernbetriebsrat), IG Metall ile çıkar dengesi ve sosyal plan anlaşması yapmak üzere masaya oturan WMF Group tekel yönetimi, görüşmenin ardından işyeri temsilciliği ile birlikte, Geislingen’de bulunan WMF AG de operasyonel (bertriebsbedingt) çıkışların olmayacağını, etkilenen diğer kol ve bağlı işletmelerdeki çalışanlara WMF AG bünyesinde alternatif çalışma imkanları sunulacağını, iş imkanı sunulan işletmeden uzak mesafede ikamet edip ulaşımı imkansız olanlar için yüksek kıdem ödemesi ve 12 ay yeterlilik eğitimi görme imkanı sunulacağı anlaşmasına varıldığını açıkladı. İşyeri Temsilciliği ve IG Metall Sendika temsilcileri anlaşma sonucunun kendileri için büyük bir başarı olduğunu söylediler.
Geleneksel mutfak eşyaları üretimi yapan ve ana merkezi Geislingen’de bulunan WMF group üzerinde yüzde 60’ın üzerinde pay sahibi olan Amerikan finans yatırımcı şirketi KKR
(Kohlberg Kravis Roberts & Co.) ve Avusturya kökenli Fiba finans yatırım şirketi bu yılın Ağustos ayında hisse payını yüzde 90‘a çıkararak tekeli tamamen ele geçirmiş durumdaydılar, hisselerin yüzde yüzü için uğraşları devam ediyor. Almanya’da çeşitli branşta, bir çok işletmeyi satın alarak, çalışanları sokağa atma, ücretleri düşürme ve aldığı değerin iki üç katına satması konusunda sicili kabarık olan KKR ve Fiba, WMF‘ de aynı yöntem ile hareket etmek istemişti.
Tekel yönetimi en son toplam 6 bin 100 çalışanı olan WMF’de 50 satış noktasını kapatarak, 33 noktada sürdürdüğü lojistik bölümünü ise iki noktada birleştirerek ağırlığı memur olmak üzere 600 çalışanı sokağa atmak istiyordu. Bu girişim başta ana üretim merkezi WMF Geislingen’de çalışan işçi ve memurlar olmak üzere bağlı birçok koldaki işçilerin tepkisine neden oldu. Tekel yönetiminin yürüttüğü planların geri alınması yönünde yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine İşyeri Temsilciliği ve IG Metall Sendikası çağrısı ile eylemler başlatıldı.
’WMF GEİSLİNGEN, GEİSLİNGEN WMF’DİR!’’
Onlarca işyeri toplantısı sonucu daha önce görülmemiş derecede işçi ve memur arasındaki dayanışma ve birlikte mücadele kararı alındı. Birlikte işletme içinde ve dışında, eyalet başkenti Stuttgart’ta gerçekleştirilen yine sayısız eylemler sonucu WMF çalışanları, geniş bir kamuoyu desteği almayı başardı. Geislingen ve çevresinde kiliseler, dernekler, çeşitli partiler, okullar ve halktan herkes, ‘’WMF Geislingen, Geislingen WMF’dir, çıkışlara karşı mücadele eden çalışanların yanındayız’’ açıklamaları yaptılar.
Gün geçmiyordu ki yerel basında konu olmasınlar. Eyalet ve Almanya’da yayın yapan televizyon ve gazetelere haber konusu oldular, WMF’in tarihini, çalışanlarını ve bugünkü işyerlerini korumak için verdikleri mücadelelerini anlatan programlar yapıldı. Geislingen tarihinin en büyük dayanışma eylemini yine WMF çalışanları, çeşitli işletmelerdeki işçi ve memur arkadaşları ile ve halk ile kol kola gerçekleştirdi.
Tüm bu tepkiler karşısında geri adım atmak zorunda kalan WMF tekel yönetimi tavizler vermek zorunda kaldı. Esas gayesinden vazgeçmeyen tekel yönetimi (KKR ve Fiba tarafından yeni atanan menajer aracılığı ile) bir taraftan taviz verirken diğer taraftan hisselerin yüzde yüzünü satın alarak WMF’i borsadan çıkmayı hedeflediklerini açıkladı.