Stuttgart yakınlarındaki Backnang’da 7’si çocuk olmak üzere 8 Türkiye kökenlinin yanarak ölmesi, bir kez daha göçmenlerin kötü barınma şartlarını ortaya koyuyor. Eskiden deri fabrikası olan bina daha sonra eve dönüştürüldü. Bütün uyarılara rağmen ahşap binanın elektrik tesisatı yenilenmediği için adeta ölüme davetiye çıkarıldı.
9 Mart’ı 10 Mart’a bağlayan gece Stuttgart yakınlarındaki Backnang’dan yükselen alevler bir kez daha bu ülkede yaşayan Türkiye kökenliler ile yangınlar arasında bir bağlantının kurulmasına neden oldu. Daha bundan beş yıl önce, 3 Şubat 2008’de Ludwigshafen’de meydana gelen ve 9 kişinin hayatını kaybettiği yangının külleri soğumadan bu kez Backnang’da 8 Türkiye kökenli alevler arasında can verdi.
Bir anne ve yedi çocuğunun alevler arasında can vermesine neden olan yangının ırkçı bir saldırı nedeniyle çıkmadığı polis tarafından açıklanırken, Almanya’nın ortasında Soykan Ailesinden tam 8 kişinin alevler arasında can vermesi barınma koşullarının ne kadar kötü olduğunu gösteriyor.
ELEKTRİK SİSTEMİ ESKİYDİ
Daha önce deri fabrikası olarak kullanılan binanın birinci katında yaşayan Soykan Ailesi, daha önce defalarca binanın elektrik sisteminin eski olduğunu ev sahibine bildirmiş. Yangından ölen 40 yaşındaki anne Nazlı Özcan Soykan’ın kardeşi Satılmış Özcan, “Yangının fırından ya da sobadan çıktığı doğru değil. Fırın iki gün boyunca hiç açılmadı. bu yangın yüzde 90 elektrik sisteminden dolayı çıkmıştır. Daha önce elektrik sistemi arızalı olduğu için ev sahibini defalarca uyardım. Buna rağmen bir şey yapmadı” diye açıklamada bulundu. Aynı binada bulunan Türk-Alman Kültür Derneği yöneticileri de elektrik sisteminde arıza olduğunu dile getirdiler.
Ayrıca yanan evde daha önce kiracı olarak oturan kişi de Hayat tv’ye yaptığı açıklamada, iki yıl önce kendisinin evde oturduğunu, daha sonra Soykan Ailesi’ne devrettiğini ifade ederek, “Kanaatimce yangın elektrik kaçağı sonucu çıktı. Bilindiği gibi burası daha önce deri firmasıydı. Sonradan eve çevirdiler. 100 senelik bina. Elektrik sistemi de sağlıklı değildi. Çok defa ev sahibini uyardım ama hiç oralı olmadı” dedi. Eski kiracı, ev sahibinin şu anda Tayland’da izinde olduğunu, sadece kirayı aldığını, evin bakımıyla ilgilenmediğini söyledi.
Polis sözcüsü olayla ilgili yaptığı ilk açıklamada, “ilk bulguların yangının arızalı olan bir sobadan çıktığını gösterdiğini” söyledi.
Sözcü yangında yaralanan Soykan Ailesinden büyükanne, dayı ve 11 yaşında bir erkek çocuğun hastaneye kaldırıldığını da belirtti. Yangın sırasında evde bulunmayan baba Sami Soykan’ın fenalık geçirdiği ve hastanede sakinleştirilmeye çalışıldığı bildirildi.
AHŞAP ESKİ BİNALARDA YAŞAMAK…
Fabrikadan eve dönüştürülen binada çıkan yangının bir anda yayılarak 8 kişinin hayatına mal olmasında ahşap yapı olması büyük bir rol oynuyor. Ludwigshafen’deki yangın da benzer şekilde ahşap bir binada meydana gelmiş, kısa bir süre içerisinde bütün binaya yayılmıştı. Binanın kötü oluşu sonradan yangın söndürme işlemleri sırasında da itfaiyecilere büyük zorluklar çıkardı. Yangını söndürmek üzere içeriye giren itfaiye erleri ikinci büyük bir yangının çıkması üzerine, bir süreliğine çalışmaya ara vermek zorunda kaldılar.
Son aylarda yüksek kiraların sıkça tartışıldığı Almanya’da, geçim sıkıntısı içerisindeki göçmenlerin çoğu, düşük kira nedeniyle sağlıksız evlerde yaşamını sürdürmek zorunda. Bu nedenle sağlıksız, ahşap binalarda yaşamak neredeyse yoksullar için kader haline getirilmiş. Backnang’daki Soykan Ailesi de, yüksek kiralar nedeniyle fabrikadan eve dönüştürülen bir yerde ucuz kiraya oturmak zorunda kaldığı için, küçük bir kıvılcım 8 kişinin yanıp kül olması için yeterli oldu.
Bu nedenle, Türkiye kökenlilerin barınma koşulları değiştirilmediği sürece, Ludwigshafen’de, Backnang’da olduğu gibi başta çocuklar olmak üzere çok sayıda insanın bundan sonra da yangınlarda hayatını kaybetmesi şaşırtıcı olmayacaktır. İnsanca sağlıklı ve ucuz barınma bugün Almanya’da yaşayan göçmenlerin ve yoksulların en önemli talepleri arasında yer alıyor. Berlin başta olmak üzere bir çok kentte bu taleple yapılan eylemler, kampanyalar karşısında yerel ve federal yöneticiler sesiz kalmayı tercih ediyorlar. Ancak, bir yangın olduğunda olay yerini ziyaret edip bir görünmekle yetiniyorlar. (YH)
Ölenlerin isimleri ve yaşları ise şöyle:
Anne Nazlı Özcan Soykan (40), Hatice Soykan (17), Yılmaz Soykan (14), Abdülkadir Soykan (8), İzzet Soykan (7), Yasin Soykan (6), Ahmet Soykan (3) ve Murat Soykan (6 aylık). Yangın sonucu İbrahim Soykan‘ ise ağır yaralandı.
DİDF: Yangınlardan ölmek kaderimiz değil
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), Stuttgart yakınlarındaki Backnang’da meydana gelen, 7’si çocuk olmak üzere 8 Türkiye kökenlinin canına mal olan yangın dolayısıyla yaptığı açıklamada, yoksulluk içerisinde yaşayan göçmenlerin kötü koşullarda barınmak zorunda olduğuna dikkat çekti.
DİDF Genel Merkezi tarafından yangınla ilgili olarak yapılan açıklamada şöyle denildi: “Backnang’dan yükselen alevler arasında can veren 8 Türkiye kökenlinin ölümü bütün Almanya’yı derin bir yasa boğmuştur. Yetkililer, bir an önce olayı bütün ayrıntılarıyla araştırıp, akıllarda hiç bir soru kalmayacak şekilde kamuoyuna açıklamalıdır. İlk günden itibaren oluşan bazı şüpheler ancak böyle giderilebilir.
Fabrikadan eve dönüştürülen bir yerde barınmak zorunda kalan Soykan Ailesi’nin başına gelenler tesadüf ya da dikkatsizlik sonucu olmadığı anlaşılıyor. Tersine, yapılan ilk açıklamalara bakılırsa binanın oturmaya elverişli olmadığı ve elektrik sisteminin arızalı olduğu halde, önlem alınmayarak, ölüme davetiye çıkarılmıştır.
Bir kez daha böyle acıların yaşanmaması için yerli ve göçmen emekçilerin insanca yaşayacağı barınma koşullarının oluşturulması gerekiyor. DİDF Yönetim Kurulu olarak, yakınlarını kaybeden Soykan Ailesi’nin fertlerine başsağlığı diliyoruz.”
Merkel ve Gül’den açıklama
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Baden Württemberg Eyaleti’nin Backnang kentinde 7’si çocuk 8 Türk göçmenin hayatını kaybettiği yangının kendisini derinden sarstığını söyledi. Başbakan Angela Merkel, Federal Hükümet Sözcüsü Georg Streiter aracılığıyla yaptığı açıklamada, 8 Türk göçmenin hayatını kaybettiği feci yangının kendisini derinden sarstığını ifade etti. Başbakanın Baden-Württemberg Eyaleti’ne yangının nedeninin açıklığa kavuşturulabilmesi için her tür yardım sözü verdiğini söyleyen Streiter, “Yetkili birimlerin yangının nedenini bulana kadar konunun peşini bırakmayacağından başbakanın hiç şüphesi yoktur” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, „Daha önce maalesef yakmalar, kundaklamalar, öldürülen vatandaşlarımız, bunlar hep olduğu için her şeyi, her ihtimali düşünerek hareket ediyoruz. Şu anda hemen bir şey söylemek de doğru değil ama oradaki bütün görevlilerimiz titizlikle işin aslını öğrenecek“ dedi. (YH)