Written by 17:28 HABERLER

Yunanistan’ın etinden de suyundan da…

 

AB, Yunanistan’a “yardım elini” uzatalı beşinci yılını geride bıraktı. Bu beş yıl içinde olup bitenlere bakıldığında ise, gazetemizde de sürekli belirtildiği gibi, Yunanistan’a yardım eli uzatılması bir yana adeta bir boyunduruk atıldı.

YARDIM ELİ…
AB, AMB ve IMF’den oluşan “Troyka”, Yunanistan’ın kredilerini ödeyemez hale geldiği dönem ülkenin bütün ekonomisini mercek altına almıştı. Troyka, “Yunanistan’ın borçlarını ödeyebilir hale gelmesi, ülke ekonomisinin canlanması için” bir dizi önlemler alınmasını dayattı. Eğer bunların yerine getirileceği taahhüdü verilirse o zaman ülkeye “düşük faizli yardım kredileri” de verilecekti.
On binlerce kamu personelinin işten atılması, ücretlerin dondurulması, ikramiyelerin kesilmesi, asgari ücretin kesilmesi, emekli maaşlarının dondurulması, dul ve yetim emekli maaşlarının düşürülmesi vb “önlemler” daha işin başıydı. Ardından devlete ciddi girdi sağlayan kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, özel sektörde TİS’lerin rafa kaldırılması geldi.

BORÇLAR ARTTI
Fakat her hikmetse(!) Yunanistan’ın 2009 yılında 301 milyar Euro olan borcu 317,7 milyara çıktı. “16,6 milyar artmış, bunda ne var ki” denilebilir. Fakat borçları ülkenin GSMH’na oranla bakıldığında durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkıyor. 2009’da borçların GSMH’ye oranı %126,8 iken bu oran 2014’de %176,3’e çıktı.
Nitekim bu süre zarfında ülkenin GSMH’sı 237,4 milyar Euro’dan %25 gerileyerek 180,2 milyar Euro’ya düşmüştü.
Troyka’nın planlarına göre, “2010’da %4 gerileyecek olan GSMH, 2011’de %2,6’ya düşecek, 2012’de %1,1, 2013’de %2,1 ve 2014’de tekrar %2,1 büyüyecek.” Ne var ki bu konuda da Troyka’nın tahminleri hiçbir şekilde gerçekleşmedi: 2010’da ekonomi %4,9, 2011’de %8,9, 2012’de %6,6, 2013’de ise %3,9 daraldı. 2014 yılı için ise veriler henüz yayınlanmadı.

YOKSULLUK VE ÖLÜM
Aynı süre zarfında kamu harcamaları %20 gerilerken emekçilerin harcamaları ise %25 dolayında geriledi. Diğer yandan yoksulluk sınırı olarak belirlenen ortalama gelirin %60’ın altında ücret alanların oranı 2009’da %19,7’den 2013’de %23,1’e çıktı.
Tabi bu son verileri değerlendirirken ülke genelinde ücretlerin %30 dolayında gerilediğini unutmamak gerekiyor. Nitekim bu süre zarfında ortalama yıllık gelir somut rakam olarak 13 bin 974 Euro’dan (2009) 9 bin 303 Euro’ya (2013) düştü. İşsizlik oranı ise yetişkinlerde (25+) %12,7’den (2010) %25,8’e (2014) çıktı. Gençlerde ise bu oran aynı süre zarfından %33’den 50,6’ya çıktı.
Yine bu dönemde emekçiler arasında intiharlarda hızla arttı. 2008 sonunda, kemer sıkma politikalarının gündeme gelmesiyle birlikte intiharlar %13,1 artarken 2011’de tasarruf paketi somutlaşmasının ardından intiharlarda %18,5 dolayında bir artış daha yaşandı.

KÂRLI ÇIKAN KİM OLDU?
Sol Parti Federal Milletvekili Andre Hunko tarafından hükümet verilen bir soru önergesine verilen yanıtta, Yunanistan’ın içine düşürüldüğü bu durumdan kimlerin faydalandığı ortaya çıkıyor.
Yunanistan’a verilecek her kredi seansında yeri göğü sarsan hükümet politikacılarının neden bu kadar toz kaldırdıkları da ortaya çıkan verilere bakıldığında anlaşılıyor. Buna göre Almanya, Yunanistan’a yardım adı altında verilen kredilerden ciddi bir faiz geliri sağlamış. 2010-2014 arasında Almanya’nın kasalarına 360 milyon Euro faiz geliri girmiş!
Hunko’ya verilen yanıtta, “önümüzdeki dönem faiz gelirlerinin bu kadar yüksek olmasını beklemiyoruz. An itibariyle yapılan tahminlere göre yıllık faiz geliri 20 milyon Euro civarında olacak” denildi.
Bu verilerin sadece Almanya ile sınırlı olduğu düşünüldüğünde ve diğer AB ülkelerinin de faiz aldığı göz önüne alındığında Yunanistan’ın sırtındaki yükün ağırlığını herkes üç aşağı beş yukarı tahmin edebilir.
Tabi bu arada “Yunanistan’a yardım kredisi” adı altında bankalara aktarılan paraların haddi hesabı da bu rakamlara yansıtılmadığı da göz önünde bulundurulmalı. (YH)

Close