Written by 14:39 uncategorized

Zaferi bağrında taşıyan yenilgi

Ali Çarman

Stuttgart bir kaç yıldır Almanya ve Avrupa’nın gündeminden düşmüyor. Bu durumun bir nedeni 2008 ekonomik krizinde sermayedarların Almanya genelinde alınan tedbirlerden dolayı Stuttgart’ı adeta kısa çalışmanın (kurzarbeit) başkenti haline getirmeleri, diğeri de iki yılı aşkın devam eden direnişçi tutumdur. Gazetemizde Stuttgartlıların direnişini yansıtan haberler defalarca yayınlandı. Kararlılık ve direniş sonucunu verdi ve eyalette halk oylaması kararı alındı. Bir tarafta inşaat tekelleri, bankalar,sanayiciler birliği, belediye, CDU, FDP, SPD, medya ve devasa olanaklar, diğer tarafta doğaya sahip çıkarak önce insan diyenler ile Yeşiller ve Sol Parti. Yeşiller, kendisinin eyalette hükümet ortağı olmasına yol açan bu hareketi desteklerken aslında bu yükten en kısa süre içinde kurtulmak istiyordu. Sol Parti ise ağır aksak yaklaşım içinde referandum çalışmalarına destek verdi. Avrupa’nın dört bir yanından güzel bir gelecek hülyasından vazgeçmeyenlerin gözü ve kulağı Stuttgart’taydı. Eşit olmayan bu koşullarda 27 Kasım’da Baden Württenberg Eyleti’nde halk oylamasına gidildi ve tahmin edildiği üzere yüzyılın projesi olarak lanse edilen Stuttgart 21’e şimdilik ‚evet‘ oyu çıktı.
Moral üstünlüğünü elde edenler hemen harekete geçip ‚eylemlere son verin‘ diye baskılarını yoğunlaştırdılar. Daha seçim akşamı açıklama yapan Yeşiller partisinden eyalet başbakanı Kretshmann, Stuttgart 21 projesinin yapılacağını bildirdi. Sözde direniş hareketinin içinde görülen Ulaştırma Bakanı Winfried Hermann (Yeşiller), bundan sonra yapılacak eylemlerin bir faydası olmaz diyerek istifa çağrılarına kulak tıkadı ve koltuğuna gömüldü. Benzer açıklamalar Cem Özdemir’den de geldi. Ellerindeki en önemli koz halkın iradesine saygı gösterme yalanı. Referandumda çıkan sonucu vurgulayarak halkın iradesine boyun eğmiş oluyorlar… Evet, Yeşiller bir yükten kurtularak gerçek özlerine döndüler ama tartışmalar tüm canlılığıyla devam ediyor.
Alternatif proje Kopfbahnhof 21’i sunarak direnişi örgütleyenlerin çağrısı üzerine Stuttgart Belediye binasında bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Belediye binası hınca hınç doluydu. Salon yetmediğinden ara salonlara dev ekranlar kurularak tüm katılanların tartışmalardan haberdar olması sağlandı. Toplantıda referandum sonuçlarının burukluğu belirgin olsa da ‚dünyanın hiçbir referandum sonucu Stuttgart 21’i mantıklı kılamaz, hep birlikte eylemelere devam edeceğiz‘ kararı çıktı.
Toplantıda söz alan Stuttgart Belediye Meclisi üyesi ve direniş platformu sözcüsü Hannes Rockenbauch, paranın, bankaların ve politikanın yalanını yenemediklerini ancak BaWü’de 1,5 milyon insanın desteğini aldıklarını belirtti. Stuttgart merkezde yeteri kadar oy alamadıklarını kaydeden Rockenbauch, şehirde aldıkları 117 bin oyun, belediye başkanı Schuster’in seçimlerde aldığı oydan daha fazla olduğuna dikkat çekti.
Referandumdan galip çıkanların sevincinin uzun sürmeyeceğini, SPD’nin projeye 4,5 milyar Euro’nun yetmeyeceğini açıklamasının ardından durumun değişeceğini bildirdi.

 


Şimdi ne olacak?
Bu soruyu direnişe katılanların arasında soran çok az. Zira onlar hayatın içinde –güçleri, nefesleri yetinceye kadar doğru bildikleri yolda kararlı bir şekilde ilerliyorlar. Pazartesi eylemleri devam ediyor. Her gün, her saat ayrı ayrı yerlerde toplantılar yapılıyor. Aba altında sopa gösterilmesine rağmen direniş sürüyor. Eylemlere katılanların birbirlerini yakınlıkla,ilgiyle dinlemeleri, her Pazartesi heyecanla merkezi  istasyonda  toplanmaları, ıslık çalmaları, taleplerini dile getirmeleri ortak yanlarını daha da arttırıyor.  Hareket içinde olmayanlar bunu anlayamaz, bencil dünyasında ‚bana ne?‘ der geçer gider. Yalancı ve dolandırıcılar için belki hayat normale döndü ama geleceği, tarihi, doğayı, çocuklarını koruyanlar için direnişin ikinci etabı başlamış durumda.
Tam da bu noktada Karl Liebknecht’in ‚zafer olan yenilgiler, yenilgi olan zaferler vardır‘ deyişi yerini buluyor. Milyarları ceplerine indirmeyi planlayanlar ve bencil dünyalarından çıkamayanlar bize; ‚halka rağmen direnişe devam mı edeceksiniz?‘ diyorlar.
Bizim cevabımız ise halka rağmen değil halkla birlikte devam edeceğimiz şeklinde. On yıllardır Stuttgart’ta böylesine güzellikte bir canlılık, bir direniş yaşanmadı! Hiçbir neden, hiçbir gerekçe bu güzelliğe uzak durmayı haklı kılmaz,  dahası belli bir süre sonra uzak kalanları utanca sürükler. Önümüzdeki günlerde, aylarda bazı gerçekler daha da belirginleşecek, o zaman mücadelenin havası şu an uzak kalanları da sarmalayacak!

Close