23 Eylül’de Almanya’nın onlarca şehrinde ‚Eğitimde değişim şimdi‘ talebiyle, daha iyi eğitim koşullarının yaratılması için eylemler yapılacak. “Okul başka olmalı”, “Gelecek için Öğretmenler” ve “ARGE-SEB” veli derneği tarafından eğitimde yaşanan sorunları ve acil talepleri ifade eden “Bildungswende Jetz” çağrısı üzerinden Almanya genelinde ve eyaletlerde birlikler oluştu.
Aralarında Eğitim ve Bilim Sendikası’nın (GEW), Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) de olduğu 150’den fazla veli ve öğrenci derneği hazırlanan çağrıyı imzalayarak yapılacak eylemleri birlikte örgütleme kararı aldı.
23 Eylül’de gerçekleşecek yürüyüşlerde, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekilerek, federal hükümetin acil olarak yerine getirmesi istenen talepler dile getirilecek. Aynı zamanda Federal Başbakan Scholz ve federal hükümet üyelerine, eyalet hükümetlerine, federal eğitim ve kültür komisyonu üyelerine verilmek üzere hazırlanan dilekçede ifade edilen, “adil ve kapsayıcı bir eğitim sistemi için 4 talep” başlığı altında bir deklarasyon da yayınlandı.
Hükümet acil önlem almalı!
2024 bütçesinin görüşülmeye başladığı bugünlerde, hükümetin alacağı kararların milyonlarca insanın geleceğini etkileyeceği ifade edilen hükümete yönelik dilekçede, “Öğretmenler, eğitimciler, öğrenciler, veliler, öğrenciler ve akademisyenlerin yanı sıra sendikalar, eğitim örgütleri ve inisiyatifler olarak sizleri, adil ve kapsayıcı bir eğitim sistemi için harekete geçmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede devamla şu ifadelere yer veriliyor: “Eğitim okuldan önce başlar. Okul öncesi alınmayan önlemler krizin başlangıcıdır. Bugün ülke çapında, yeterli hizmet ve uygun çocuk bakım oranını sağlamak için yüz binlerce kreş yeri ve 300 binden fazla eğitmen açığı var. Okullarda 2035 yılına kadar yaklaşık 160 bin öğretmen açığı olacak.
Birçok kreş ve okul, yetersiz personel ve aşırı iş yükü nedeniyle eğitim görevlerini artık yerine getirememektedir. Her yıl yaklaşık 50 bin genç diploma almadan okuldan ayrılmakta. Almanya’da eğitimdeki başarı hala büyük ölçüde sosyal konuma bağlıdır. Eğitim fırsatları son derece eşitsiz bir şekilde dağılmış durumda ve giderek artan öğretmen ve eğitimci açığı zaten var olan bu eşitsizliği daha da kötüleştiriyor.
Eğitim kurumlarının ve sendikaların eğitim alanında dile getirdiği talepleri, federal ve eyalet düzeyindeki politikacıların dikkate almaması, yapılan önerileri hayata geçirme isteğinizin olmaması çok vahim. Bunun için kendi belirlemiş olduğunuz eğitim hedeflerini, ciddiye alıp almadığınızı sormak zorundayız. 2008 yılında Dresden Eğitim Zirvesi’nde federal hükümet gelecekte milli gelirin yüzde10’unu eğitim için harcama kararı almıştı. Ancak aradan 15 yıl geçmesine rağmen bu hedefe ulaşılamadığı gibi, bu karar unutuldu.
Ocak 2023 tarihli Federal Almanya Cumhuriyeti Eyaletleri Eğitim ve Kültür İşleri Bakanları Daimi Konferansı’nda alınan son tavsiye kararları büyük ölçüde işlevsizdir: Ekstra çalışma, yarı zamanlı çalışmanın kısıtlanması ve stresi telafi etmek için biraz yoga sorunları çözmez. Öğretmen açığının çalışanların sırtına yüklenmesine karşıyız.
Mart 2023’teki sözde „eğitim zirvesi“ de eğitim krizinin çözümüne katkıda bulunmamış, aksine eğitim sektöründeki işlevsiz federal-devlet işbirliğini ve siyasi liderlerin katılımcılık konusundaki anlayış eksikliğini ortaya koymuştur.
Adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir eğitim sisteminin oluşması için adım atmanızı ve politik değişikliğe gitmenizi istiyoruz. Faturanın öğretmenlerin-eğitmenlerin, öğrencilerin ve ailelerin sırtına yüklenmesi yerine, öğrencilerin ve çalışanların ihtiyaçlarına yanıt veren ve sosyal eşitsizliği teşvik etmek yerine bununla mücadele eden bir eğitim sistemi talep ediyoruz.”
Daha iyi bir eğitim için güçlerimizi birleştirelim
23 Eylül eylemleri için yapılan çağrıda devamla şu görüşlere yer veriliyor:
“Federal Almanya Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana en ciddi eğitim krizlerinden birini yaşıyor! Ülke genelinde yüz binlerce çocuk kreşlere gidemez durumda. Öğretmen ve eğitimci açığı büyümeye devam etmekte ve sosyal açıdan adaletsiz, çağdışı ve yetersiz finanse edilen bir eğitim sistemi ile sorunlar daha da derinleşmektedir. Bunun bariz sonuçları öğrenciler, anaokulları ve okullardaki eğitim çalışanları, ebeveynler ve tüm toplum tarafından hissedilmektedir.
Eğitimdeki bu krizden etkilenen insanlar olarak, Başbakan Olaf Scholz ve federal hükümet, eyaletlerin hükümet başkanları ve Eğitim ve Kültür İşleri Bakanları Konferansı’ndan dört somut talepte bulunuyoruz.
Ne kadar çok olursak, sesimizi o kadar iyi duyururuz. Eğitim hareketine katılın ve dahil olun! Eğer güçlerimizi birleştirir ve birlikte sesimizi yükseltirsek, eğitim protestosu gerçekten büyük güç olacaktır.”
Eğitim alanındaki inisiyatif ve yapılacak eylemler konusunda https://www.bildungswende-jetzt.de sayfasından bilgi alınabilir. (YH)
