Yücel ÖZDEMİR
Köln
ABD’nin İran’a yaptırım kararından muaf tutulmayan AB ülkeleri Almanya, Fransa ve İngiltere kararı siyaseten tanımayacaklarını açıkladılar. Ekonomik olarak bunu nasıl hayata geçirecekleri ise belirsiz. ABD’den ayrı para havale sistemi, takas ve avro ile ticaret yapma öneriler arasında yer alıyor. Bazı Avrupalı tekeller yaptırımlardan etkilenmemek için İran’dan çekileceklerini açıkladılar.
Mayıs 2015’de aralarında üç AB üyesi ülkesinin de bulunduğu toplam 6 (P5+1) ülke tarafından imzalanan ve İran’a yaptırımların kaldırılması öngören anlaşmanın ABD Başkanı Donald Trump tarafından mayıs ayında iptal edilmesinden sonra, yaptırımlar pazartesi gününden itibaren başlandı. ABD, aralarında Türkiye’nin de olduğu 8 ülkeyi şimdilik yaptırımlardan muaf tutarken, anlaşmanın altında imzası bulunan üç AB ülkesi Almanya, Fransa ve İngiltere kararı tanımadıklarını ilan ettiler. Ancak her üç ülkenin bunu nasıl aşacakları, pratikte yaptırım kararlarını nasıl aşacakları belirsiz.
AB’DEN MAL DEĞİŞİMİ FORMÜLÜ
ABD’nin AB’yi yaptırımlardan muaf tutmamasına tepki gösteren ülkeler, İran ile ticari ilişkilerin ambargoya rağmen süreceğinin mesajını verdiler. ABD’nin yaptırımlarına takılmak istemeyen AB ülkelerinin önümüzdeki dönemde, Avrupalı şirketlerin İran’la olan ticaretinde ödemeleri kolaylaştırıcı bir mekanizma kurmayı hedefliyor. Buna göre AB’nin oluşturmayı planladığı “Özel amaçlı kurum” (Special Purpose Vehicle-SPV) mekanizma sayesinde İran ile ticaret yapan bankaları hedef almasını önleyecek şekilde planlanmış durumda. Mekanizma bir çeşit takas yöntemiyle İran’dan satın alınacak petrolün ödemesinin, ABD’nin finans sistemi tarafından saptanmadan, AB’den sunulacak ürün ve hizmetlerle yapılacak. Bu uygulama 5 Kasım’da sembolik olarak yürürlüğe girmesine karşın, asıl olarak ne zaman faaliyete geçeceği belirsizliğini korumaya devam ediyor. Bazı AB üyesi ülkeleri ise, ABD’nin koyduğu ambargonun bu şekilde delinmesi durumunda transatlantik ilişkilerin daha fazla gerilmesinden endişe ediyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin Sözcüsü Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada “Şu ana kadar bu konuda (mali kurum) ek olarak verebileceğimiz bir detay yok. Ancak biz İran’ın mali işlem yapma kabiliyetini ve İran’ın doğalgaz, petrol, petrol ürünleri ve petrokimya ihracatına devam edebilmesini koruyabilmek zorunda olduğunu somut olarak açıkladık” dedi.
AB’nin karara itiraz etmesine rağmen bazı Avrupalı şirketler İran’daki faaliyetlerini ve yatırımlarını durdurma kararı aldıklarını açıkladı. Bunlar arasında Total, Renault, Peugeot ve Alman otomotiv şirketi Daimler bulunuyor. ABD’nin daha sonra bu şekilde takas yoluna başvuran şirketleri de cezalandırabileceği tahmin ediliyor.
DOLAR YERİNE AVRO İLE TİCARET Mİ?
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise daha önce, İran ile ticaret yapan tekellerin ABD ambargosundan etkilenmemesi için ayrı bir para transfer sisteminin kurulmasını gündeme getirmişti. Yine, AB ülkelerinin başka ülkelerle yaptıkları ticarette dolar yerine avroyu kullanmaları gerektiği yönündeki söylemler de giderek yaygınlık kazanıyor. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker yaptığı bir açıklamada, “AB şirketlerinin İran’a avro değil dolarla mal satması biraz komik oluyor. Avrupalılar olarak her yıl 300 milyar avro değerinde aldığımız enerjinin yüzde 80’ini dolar cinsinden ödememiz kabul edilemez. Hem de petrolün yüzde 2’si ABD’den geldiği halde” demişti.
SERT İTİRAZIN NEDENİ TİCARİ ÇIKARLAR
Trump’un İran’la 14 Temmuz 2015’te Viyana’da imzalanan nükleer silah anlaşmasının Mayıs 2018’de tek taraflı iptal edilmesi ve bu ülkeye yönelik olarak yeni yaptırım kararlarının gündeme getirilmesi üzerine, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Beyaz Saray’a giderek bizzat Trump ile görüşmeler yapmış ve kararın iptal edilmesini istemişlerdi.
Nükleer Antlaşma ve İran’a yönelik ambargonun yumuşatılmasıyla birlikte hızla bu ülkeyle ticari ilişkileri başlatan ve kısa zamanda ticaret hacmini iki katına çıkaran Avrupa ülkeleri, İran’ın anlaşmaya sadık kalması durumunda, ticari ilişkileri sürdüreceklerini açıkladılar. Avrupa ülkeleri, İran gibi önemli bir konuda ABD’nin Avrupalı müttefiklerini yok sayması da eleştiriler arasında yer alıyor. Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesinden sonra da AB ülkeleri aynı tutumu takınarak, anlaşmanın kendileri için geçerli olmaya devam edeceğini ilan etmişlerdi.
AB’nin Trump’un kararına itiraz etmesinin arkasında, İran pazarını elde etme isteklerinden kaynaklanıyor. Uzun yıllar ambargo uygulanan kaldırılmasından sonra, başta Alman ve Fransız tekelleri olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin tekeli İran’a akın etmişti. Basında yer alan haberlere göre, Almanya ile İran arasındaki ticaret hacmi, 2016’da bir önceki yıla oranla iki kat artarak, 3 milyar avroya ulaştı. Bunun 2.4 milyarını Almanya’nın İran’a ihraç ettikleri oluşturuyor. Özellikle Çin, İran’da yaptığı yatırımlar ve bu ülkeye ihracatıyla, diğer emperyalist devletlere göre bir adım önde. Alman tekellerinin çoğu, İran’da Çin ile rekabet etme zorunda olmaktan şikayetçi.
Gelişmeler anlaşmanın altında imzası olan AB ülkeleri Almanya, Fransa ve İngiltere’nin siyasi olarak ABD’nin ambargo kararını tanımayacağını gösteriyor. Ancak, ekonomik olarak bunu nasıl hayata geçirecekleri, ABD’den gelecek baskıyı göğüsleyip göğüslemeyecekleri ise belirsiz. Hepsinin asıl umudu ise, ambargoyla birlikte İran içerisinde ekonomik sorunların derinleşmesi ve buna bağlı olarak halkın rejime tepki göstermesi ve bölgece rejim değişikliğini gündeme getirmesi. Böyle bir seçenek ortaya çıktığında bütün batılı ülkeler durumdan yararlanmak için seferber olacaklar. Ancak, geçmişte ekonomik ambargolar rejimi zayıflatmadığı gibi, otoriterliğin pekişmesine yol açtı.
ALMAN SERMAYESİ KARARDAN RAHATSIZ
ABD’nin yaptırım kararı almasından sonra Alman sermaye örgütleri buna tepki gösteren açıklamalar yaptı. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Dieter Kempf yaptığı açıklamada, yaptırım kararının bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa sürükleyeceğini ifade etti. ABD’nin ekonomiyi kendi çıkarmarı için kullandığını belirten Kempf, bunun transatlantik ilişkileri zedeleyeceğine de işaret ederek, Alman hükümetinin tutumuna destek verdi. Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Başkanı Eric Schwietzer ise yaptığı açıklamada, İran ekonomisinin durgunluk içerisine olduğuna işaret ederek, yaptırımların bölgenin gidişaatını olumsuz etkileyeceğine işaret etti. Yaptırımların AB’nin uçak yapan firması Airbus’u önemli ölçüde etkileyecek. Zira yaptırımların kaldırılması üzerine İran çok sayıda uçak sipariş etmişti.