Written by 13:59 POLITIKA

Almanya’nın AKP’si DAVA: Bir kaşık suda fırtına

Alman basını ve siyasetçileri son bir kaç gündür daha önce Türkiye’deki AKP’ye yakınlığıyla bilinen kurumlarda görev yapan bir grup tarafından kurulan “Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak” (Demokratische Allianz für Vielfalt und Aufbruch – DAVA) partisini tartışıyor. Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmayı hedefleyen partinin bilinen simaları arasında, daha önce Alman televizyonlarında AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşlerini dile getiren Solingenli Avukat Fatih Zingal, eski Milli Görüşçü Dr. Mustafa Yoldaş ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Saksonya ve Bremen Eyalet Başkanı Dr. Ali İhsan Ünlü bulunuyor. Ünlü, daha önce sosyal alanlarda yürüttüğü fahri çalışmaları nedeniyle Federal Liyakat Nişanı da almış.

Almanya’da Partiler Yasası’nın öngördüğü şartları yerine getiren her grubun parti kurma, seçimlere katılma hakkı bulunuyor. Bu nedenle hiçbir sorun yok. Alman basını ve siyasetçiler tarafından abartılı şekilde tartışılan ise kurucu siyasetçilerin AKP ile bağlantısının olması. Dolayısıyla “Erdoğan’ın uzun kolu” olmaları en fazla öne çıkarılan eleştiri konusu.

Bu eleştirileri yapanların çoğu, sanki önceden hiç böyle bir parti kurulmamış gibi hareket ediyor. Bu nedenle DAVA’nın bir tehlike olduğundan söz ediliyor.

Sadece bir etnik kimliğe dayalı ve bir ülkede iktidarda olan partiye yakın bağlantı içinde olan kişilerin ayrı bir örgütlemeye gitmesi ise doğal olarak en fazla Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilere zarar veriyor. İçe kapanma politikası yapılıyor.

Bu arada “Erdoğan’ın Almanya’daki uzun kolu” ise sadece daha yeni kurulan DAVA değil. DİTİB, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş bulunuyor.

AP SEÇİM HESABI TUTAR MI?

DAVA’yı kuranlar ilk hedeflerinin AP seçimlerine katılmak olduğunu söylüyorlar. Ancak bunun şartlarını kısa sürede yerine getirip getirmeyecekleri belirsiz. Her şeyden önce seçimlere katılmak isteyen parti ya da siyasi grubun önceden 4 bin oy toplayarak seçim kuruluna vermesi gerekiyor. Fatih Zingal, 2019’daki seçimler için de “Alternative für Müslime” (AfM-Müslümanlar için Alternatif) adında bir parti kurmuş, ancak gerekli oyu toplayamadığı için seçime katılmamıştı. Bir internet sitesinden ibaret kalan parti sessiz sedasız kapanmıştı.

Bugün üzerinde fırtınalar koparılan, bu nedenle de bolca propagandası yapılan DAVA’nın seçimlere katılma yeterliliğini getirmesi kuşkulu. Yerine getirmesi durumunda ise AP’ye milletvekili gönderme olasılığı oldukça zayıf.

İngiltere’nin ayrılmasıyla 705 milletvekilinin bulunduğu AP’de Almanya’dan 96 milletvekili seçiliyor. Seçimler için baraj yok. Ancak bu seçimlere katılan her partinin milletvekili göndereceği anlamına gelmiyor. Kullanılan toplam oy sayısı 96’ya bölünerek partilere dağıtılıyor. Partilerin aldığı oy göndereceği milletvekili sayısını belirliyor. 2019’daki seçimlerde bir milletvekili göndermek için gerekli olan minimum oy sayısı 243 bin idi. Seçime katılım oranının aynı olması durumunda DAVA’nın AP’ye bir milletvekili gönderebilmesi için en az bu kadar oy alması gerekiyor.

Seçimlere katılım yaşının 16’ya düşürüldüğü önümüzdeki seçimlerde katılımın artacağına dair henüz somut bir veri bulunmuyor.

AKP’ye yakın kişiler tarafından kurulan partinin bu denli yüksek oy alması elbette şaşırtıcı olur. Resmi rakamlara göre ülkede 1.5 milyon üzerinde Türkiye kökenli Alman vatandaşı bulunuyor. Bunların büyük bir bölümü oylarını etnik temelde kurulan bir partiye değil de, Alman partilerine veriyorlar. Sadece AKP, MHP ve onlara yakın muhafazakar-milliyetçi seçmenlere seslenen bir partinin, onların tamamından da oy alması mümkün değil. Seçimlere katılım oranının yaklaşık yüzde 50 civarında olduğu göz önünde bulundurulursa DAVA imkansızı başarmaktan ziyade, propaganda yapmak üzere kurulmuş bir parti görünümünde.

Objektif koşullarda bir karşılığı olmayan DAVA konusunda hükümet partilerinin temsilcileri, bakanlar ve basın tarafından yapılan açıklamalar ve yayınlar şimdilik en çok yeni kurulan ve tanınmaya ihtiyaç duyan DAVA için bir propaganda niteliğinde. Ayrıca açıklamalar Türkiye kökenliler arasında “Türklerin parti kurma hakkı yok mu?” şeklinde propaganda yapılarak, önyargılar körükleniyor.

ALMANYA’DA “TÜRK PARTİLERİ”

Almanya’da yaşayan muhafazakar Türkiye kökenlilerin bir “Türk partisi” kurma fikri çok eskilere dayanıyor. İlk olarak 1995’te Avukat Sedat Sezgin ve arkadaşları tarafından Almanya Demokrat Partisi kurulmuş, sonu hüsran olmuştu. Yine Haluk Yıldız’ın başkanı olduğu Adalet ve Yenilik İttifakı (BIG) ve Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Berlinli işveren Remzi Aru tarafından Almanya Demokratik İttifakı (AD-Demokraten) da kurulan “Türk partileri” olmuştu. Hatta 2017’de yapılan genel seçimlerde Erdoğan açıkça Türklere AD-Demokraten’e oy verme çağrısında bulunmuştu. Partinin aldığı toplam oy 41 bin 251 olmuştu. AD-Demokraten de beklentilere yanıt veremeden kapandı. 2014’te kurulan uzun soluklu görünen BIG partisinin yerel seçimlerde şehir meclislerinde kazandığı toplam 10 sandalyesi bulunuyor. AP, Federal ve eyalet seçimlerinde ise bir başarısı söz konusu değil.

Belirtmek gerekiyor ki, AKP çizisinde parti kurma girişimleri sadece Almanya ile de sınırlı değil. Diğer ülkelerde de benzer girişimler yapıldı. Bir tek Hollanda’da seçim barajı olmadığı için DENK adındaki parti meclise milletvekili gönderebiliyor. 2015’te kurulan DENK son seçimlerde meclise 3 milletvekili gönderdi. (YH)

Close