Written by 11:12 HABERLER

Amazon grevi: Toplu sözleşme için kilometre taşları

Gazetemizin daha önceki sayılarında da yer aldığı gibi İnternetle satış devi Amazon’un Almanya’daki işletmelerinde Noel döneminde oldukça uzun süreli grev yapıldı. Ülkedeki 8 işletmeden 6’sında 15 Aralık’tan 24 Aralık’a kadar 2 bin 500 işçinin katıldığı grevle, düşük ücret ve kötü çalışma koşullarının kaldırılması hedeflendi. Amazon çalışanları yaptıkları grev ve mücadeleleriyle gerçekleşmesi pek de uzak olmayan bir toplu sözleşmenin kilometre taşlarını döşediler.

17 Aralık’ta Koblenz’deki işletmede ilk kez grev yapıldı, 700 işçi greve bağlı olarak düzenlenen toplantıya katıldı. Grev sayesinde sendika da gücünü arttırdı, yeni üyeler kazandı. 200 genç işçinin sendikaya üye olduğu açıklandı.

Koblenz’de 1100 sözleşmeli, 500 kısa süreli sözleşmeli ve 1500’e yakın sezonluk işçi çalışıyor.

GREV TOPLANTISI

Koblenz’deki işletmede Ver.di Sendikası bir grev toplantısı düzenledi. Bir grev çadırında yapılan toplantıya 700 işçi katıldı. Bad Hersfeld, Rheinberg, Werne’deki işletmelerden işçiler de grev çadırını ziyaret ederek yeni kazanılan bu örgütlü gücü kutladılar.
Leipzig’teki işçiler, uluslararası dayanışmanın önemini vurguladılar. Polonyalı Amazon çalışanlarının grevlerini ziyaret ettiğini, uluslararası dayanışmanın önemini gösterdiğini anlattılar.
Belçika’da genel greve katılan işçiler de dayanışmalarını Amazon’u boykot edip paket göndermeyerek ilan ettiler.

Fransa işçileri de CGT’nin flamalarıyla sembolik destek verdiler.

GREV ETKİSİNİ GÖSTERDİ

Amazon’da 10 bin işçi çalışıyor. Noel döneminde geçici olarak 10 bin de yardımcı işçi alınıyor. Bunlardan sadece 2 bin 500’ünün greve katıldığı dikkate alındığında katılımın istenilen düzeyde olmadığı ifade edilerek ancak bazen kararlı bir azınlıkla etkili bir grev de yapılabileceğinin altı çizildi. Greve tüm işçilerin aynı kararlılıkla katılımının sağlanması durumunda çalışanların tüm talep ve isteklerini elde edebileceklerinin görüldüğü vurgulandı.
Grev toplantılarında yapılan konuşmalarda, grevler sayesinde az da olsa iyileştirmeler yapıldığı, örneğin 2013’teki grev sonrası miktarı az olan bir Noel Parası elde edildiği dile getirildi.

2014 Temmuz ayından itibaren ise hemen hemen her Amazon işletmesinde İşyeri İşçi Temsilciliği (BR) kuruldu. Grevler, depolara havalandırma tesisleri, dinlenme odaları yapılmasına, kiralık işçilerin sayısının azaltılmasına ve kısmi ve sözleşmeyle garanti verilmese de sektördeki ücretle denkleştirmeye yol açtı.

Patron geri adım attı ancak bu geri adımların bir sözleşmeyle garanti altına alınması gerekiyor.

‚İNSANCA BİR İŞ SÖZLEŞMESİ‘
İşçilerin insanca çalışma koşulları, sektörde geçerli olan ücret, tatil ve Noel parası talepleri için greve gittiği sık sık vurgulanan toplantıda sendikacılar da düşüncelerini aktardılar.

Ver.di Sekreteri Angela Bankert ‚Amazon sisteminin tahrip edilmesi‘ gerektiğini belirttiği konuşmasında iyi bir sözleşme ve insanca çalışma koşulları için yapılan greve kayıtsız destek verildiğini‘ söyledi. Amazon’da sözleşmesiz veya kısa süreli sözleşmelerle işçi çalıştırılmasının esas alındığını belirten Bankert; belli zamanlarda yüzlerce çalışanın işten çıkarıldığını, bir hayvan gibi kovalandıklarını‘ söyledi.

ÇALIŞMA KOŞULLARI KORKUNÇ

İşçiler, çalışma süresince emeklerine saygı duyulmayan bir uygulamayla karşı karşıya olduklarını da belirttiler.

Taşınan dövizlerin birinde ‚Aptal bir hayvan muamelesi görmek beni kızdırıyor!‘ yazılıydı.
İşçiler sadece daha hızlı ve daha yoğun çalışmaya zorlanmıyor aynı zamanda sürekli kontrol altında tutuluyor.

Bir işçi, çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle bir arkadaşının iş sırasında, başka bir arkadaşının ise eve giderken kalp krizi geçirdiğini belirtti.

Toplantıda Rheinland Pfalz Çalışma Bakanı Sabine Bätzing’in de Amazon’a oldukça fazla engelli çalıştırdığı için plaket verdiğinin söylenmesi üzerine işçiler, engellilerin aşırı sömürü ve baskıdan bıktıklarını ifade ettiler. Özellikle Ver.di Sendikası içinde örgütlü olan duyma engellilerin greve güçlü bir şekilde katılmaları dikkat çekmişti. Bu katılımı hatırlatan işçiler tepki gösterdiler.

Amazon’da değişik uluslardan insanların bir arada çalıştığına dikkat çeken bir sendika temsilcisi ise, birlikte çalışıldığına, patron tarafından birlikte sömürüldüğüne, birlikte mücadele edildiğine vurgu yaparak, ’sınırlar yerlilerle göçmenler arasında değil, zenginle yoksul arasında‘ olduğuna vurgu yaptı.

OSKAR LAFONTAINE ZİYARET ETTİ

Koblenz’deki grev toplantısının doruk noktası Oskar Lafontane’nin toplantıya katılması ve yaptığı konuşma oldu. Almanya’da çok ve sert grev yapıldığı iddialarına karşı, ‚ben tam tersini düşünüyorum. Almanya’da çok az grev yapılıyor.‘ diyen Lafontaine, pastanın sürekli büyüdüğünü ama işçi ve emekçilerin payının sürekli küçüldüğünü söyledi. Reel ücretlerin 2000 yılından beri sürekli azaldığına dikkat çeken Lafontaine, ‚Patronların mülkleri ve servetleri, çalınmış bir mülk ve servettir. Kendileri çalışarak elde etmediler çünkü!‘ dedi.

Oskar Lafontaine’nin dayanışması dışında Sol Parti, bildiri çıkararak ve standlar açarak da Amazon grevine destek verdi.

Stuttgart’ta da Amazon çalışanlarına destek için işvereni protesto eden posta kartları basıldı ve firma şefi Ralf Kleber’e gönderildi.

AMAZON VERGİ KAÇIRIYOR

Grev toplantısında Amazon’un vergi kaçırdığı konusu da gündeme getirildi. Bir sendika temsilcisi, Almanya’da kazanılan milyarların Almanya’da harcanmasını, vergilendirilmesini  talep etti.

Amazon neredeyse tek kuruş vergi ödemiyor ama devlet yardımlarından yararlanıyor. Örneğin Leipzig’teki işletme için devletten 13 milyon Euro alındı. Buna  süreli işsizlere iş sahası sağlandığı için JobCenter’lerden alınan primler ve engellilere ait otomobil park yeri yapılmasına verilen para da ek olarak geliyor.

Firma, işletmelerini işsizliğin yüksek olduğu yerlerde açma stratejisi izliyor. Böylelikle hem işçi ücretleri düşük tutuluyor, çalışanlar bir daha işsiz kalmamak için her şeye boyun eğmeleri dayatılıyor hem de işsizlere iş bulunduğu için çalışma dairesinden para alınıyor.

Semra Çelik

 

Close