HABER-İZLENİM / Ali Çarman
Hiç kimsenin sokakta bir araya gelmediği bir dönemde Stuttgart’ta “QUERDENKEN 711- Direniş 2020” adıyla ve bir yerden düğmeye basılmışçasına bir hareket gündeme geldi. Alman Anayasası’nın ilk 20 maddesini kendilerine rehber aldığını öne sürenler, bugüne değin ayrı ayrı tarihlerde 4 miting düzenledi.
2 Mayıs Cumartesi günü ise dört bin kişinin katılımıyla Bad Cannstatt Wansen’de adeta bir gövde gösterisi yaptılar.
Baden Württemberg eyaleti ve yakın eyaletlerden katılımın olduğu park yerindeki araba plakalarında belli oluyordu. Toplumun bütün kesimlerinden ve aile olarak gelenlerin sayısı dikkat çekiyordu. Mitingde yapılan konuşmalarda, günlük hayattaki kısıtlamalardan rahatsız olanlar, ‚okulumuza dönmek istiyoruz‘ diyen çocukların da yer aldığı eylemde koronavirüse karşı alınan tedbirlerde çok ileri gidildiğine dikkat çekildi.
Eylemin örgütleyicilerinden Michael Ballweg bu mesajı konuşmasında şu sözlerle dile getiriyordu: “Temel hak ve özgürlüklerin kaldırılması kabul edilemez. Neden İsveç modelini tartışmıyoruz. Dört ay öncesinden bu alanda yapılacak olan halk festivalinin neden iptal edildiğini anlamıyoruz”.
Sağcıların eyleminde neredeyse hiç kimsenin maske takmaması ve mesafe kuralını da ihlal ederek yanyana durması dikkat çekiciydi. Halbuki bir gün önce gerçekleşen 1 Mayıs gösterilerinde polis iki de bir kitlenin arasına girip “1,5 metre mesafe uyarısı”nda bulunuyordu.
Eylemde taşınan bazı pankart ve dövizlerde yazılanlar ise şu şekildeydi: “Korku ve aptallığın sürdüğü yerde temel haklar yok olur”, “Halkız biz – Hitler kitabının kapağı”, “Merkel istifa etsin”, “İsa hayat kurtarır, Bill Gates tahrip eder”, “Temel haklar devlete karşı savunma haklarıdır”…
Mitingde dikkat çeken bu pankart ve dövizlere bakıldığında dahi, bu hareketin nereden geldiği ve nerden beslendiği görülebilmekte. Ve anlaşılıyor ki, aşırı sağcı ve milliyetçi-popülist aktörler iş başında ve fırsat kollamaktalar.
SAĞA KARŞI BİRLİK MİTİNGİ
Kentteki bu gelişme karşısında “”Stuttgart Sağa Karşı Birlik” inisiyatifi başında itibaren bu hareketin tehlikeli boyutuna dikkat çektiyor. Bu nedenle de 2 Mayıs günü aynı saatlerde yaklaşık yüz kişinin katıldığı bir miting ve yürüyüş yapıldı. DİDF üyelerinin de katıldığı barışçıl eylemciler Wansen’deki sağcıların miting alanına yaklaştığında sataşmalar başladı.
Hitler’in Kavgam kitabı kapağını döviz yapan, imparatorluk bayrağını taşıyan ve partiler üstü bir hareket olduğunu söyleyenlerin içlerinde en saldırganları öne çıkarak önce laf attılar, daha sonra DİDF üyesi kadın bir emekçiyi ve bir genci tartakladılar. Polis ise saldırganları izlemekle yetinerek sağcıların tarafında tutum aldı.
DİDF Stuttgart dernek başkanı Abidin Özcan eylemde yaptığı konuşmada şu görüşleri dile getirdi: “Son zamanlarda insanların koronavirüse karşı korku ve çaresizligini kullanarak halkı yanlarına çekmeye çalışan aşırı sağcılar yeniden tehlike yaratıyorlar. Bizler demokratik kurumlar olarak çok dikkat etmeliyiz, insanları uyarmalıyız, gerçekleri anlatarak aydınlatmalıyız”.
IRKÇI PROPAGANDA YALANDAN BESLENİR!
Almanya tarihinde de açıkça görüldüğü üzere ırkçı-faşist propaganada sürekli yalan üzerine kurulmuştur. Hitler’in propaganda ve aydınlatma bakanı Goebbels buna hep örnek gösterilir. “Partiler üstüyüz, hiçbir partiye bağlı değiliz” diyen “QUERDENKEN 711- Direniş 2020” hareketi de tam bu yolu izlemekte. Irkçı parti AfD’lilerin eyleme yoğun olarak katılması, kullandıkları dil ve taşıdıkları semboller bize bunların iki yüzlü olduklarını fazlasıyla göstermekte.
Bu yeni ırkçı-sağcı hareket önümüzdeki bir ay için yapacakları eylemleri şimdiden duyurdular. Bunlardan biri de 9 Mayıs günü, Almanya genelinde çağrısı yapılan ve 25 bin kişinin katılmasının beklendiği bir miting olacak.
