Written by 15:11 uncategorized

Avrupa Konseyi grev hakkını savunuyor

Avrupa Konseyi Parlamenterler Kurulu son yıllarda Toplu İş Sözleşmelerinin ve grev hakkının içinin boşaltılmasına yol açan uygulamaların geri alınmasını ve tasarruf politikalarına son verilmesini istedi.

 

SEVİNÇ SÖNMEZ

 

Yunanistan’daki son gelişmeler tam da bu karar doğrultusunda ilerliyor ve öncelikle Troyka tarafından tırpanlanan sendikal hakların iade edilmesini öngörüyor.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Kurulu (PACE) Toplumsal hakların ve grev hakkının ekonomik kriz ve tasarruf politikaları çerçevesinde tasfiye edilmesinden büyük endişe duymakta.

28 Ocakta Straßburg’da bu yönde bir karar 136 evet ve 2 hayır oyuyla onaylandı: Toplu iş sözleşmelerinin uygulanması ve grev hakkının sınırlandırılması ücretlerin düşmesine, kötü çalışma koşullarına ve artan eşitsizliğe yol açan bir eğilime neden oldu. Kurul bu uygulamalardan Avrupa nın ulusal ekonomilerinin etkilendiğine ve bilhassa demokrasinin hasara uğrayabileceğine dikkat çekiyor.

Konsey, küreselleşmiş ekonomiler bağlamında, sosyal hakların savunulabilmesi, güncel krizin aşılması ve 21. yüzyılın Avrupa’sında yeni ekonomik bir döneme yönelinmesi için Avrupa’da bir ekonomik model değişikliği talep ediyor.

Üye ülkeler, kısıtlama politikalarına son vermeye ve yine etkin yatırım politikalarına dönmeye çağırılıyorlar. Son dönemde sınırlama getirilen işçi hakları yeniden iade edilmeli ve bu haklar denetlenmiş (gözden geçirilmiş) olan Avrupa Sosyal Şartı ve kolektif itiraz hakkını düzenleyen ek protokol uygulamaya konularak teminat altına alınmalıdır.

Raporu sunan Anrej Hunko (Die Linke), “böylelikle PACE’nin büyük bir çoğunluğu Avrupa’da, küresel rekabette hakimiyet sağlamak adına hakların tırpanlanmasını ve ucuz iş gücünü öngören olan kriz politikalarına karşı tutum almıştır” dedi. Hunko devamla, “burada ilk önlem olarak, Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ nun Troykaları tarafından bir çerçeve anlaşma (Memoranda of Understanding) ile kısıtladıkları grev hakkını geri almak ve asgari ücreti arttırmak isteyen yeni Yunan Hükümetinin de katkısını görüyorum. Fakat Yunanistan dışında ve sadece krizden etkilenen ülkeler olmamak üzere Avrupa’nın genelinde işçilerin ortak haklarını tırpanlayan ve toplu iş sözleşme olanaklarının içini boşaltma eğilimi var. Avrupa Konseyinin bu kadar belirgin ve net karşı çıkmasına ve krizden çıkmak üzere faklı yollar, yöntemler savunmasına seviniyorum. Teminat altına alınmış haklar ve güçlü sendikalara sahip olan bir Avrupa Sosyal Modeli etkin bir yatırım politikası ile birlikte tasarruf politikalarından çıkış için alternatif olabilir” dedi.

Tartışma bölümünde söz alan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) genel sekreteri Guy Ryder ise krize Avrupa Sosyal Modelinin sahip olduğu değerlerin neden olmadığını fakat krizden çıkma konusunda bu değerlerin faydalı olabileceklerini ve İLO ile Avrupa Konseyinin daha yoğun bir işbirliği içerisinde olacaklarını söyledi.

 


 

Müzakere hakkının ve grev hakkının teminat altına alınması

Avrupa Konseyi’ nin Parlamenterler kurulu tarafından 28 Ocak 2015’te kabul edilen kararın ana maddeleri:

  1. İşçi temsilcileri ile işveren temsilcilikleri arasındaki düzenli ve kurumsallaşmış olan sosyal diyalog onyıllardır Avrupa’da sosyoekonomik süreçlerin değişmez bir unsurudur. Örgütlenme hakkı, toplumsal müzakere ve grev hakkı- bu diyalogun temel bileşenleridir- ve bunların tümü sadece modern ekonomik süreçlerin demokratik ilkeleri değil, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Konvansiyonunda ve de denetlenmiş (gözden geçirilmiş) Avrupa Sosyal Antlaşmasında yer alan sabit temel insan haklarıdır.
  2. Fakat bu temel haklar son yıllarda Avrupa Konseyine üye bir çok ülkede ekonomik kriz ve tasarruf politikalarından dolayı tehlikede. Bazı ülkelerde örgütlenme hakkı sınırlandı, TİS’ ler feshedildi, müzakerelerin içi boşaltıldı, grev hakkına sınırlamalar getirildi. Bu uygulamaların hayata geçirildiği söz konusu ülkelerde eşitsizliğin artmasına, düşük ücretlerin süreklilik kazanmasına ve iş ve çalışma koşullarına olumsuz etkileri oldu.
  3. Konsey bu yönelimden ve ekonomik düzen politikalarının kazanımları ve kurumları açısından beraberinde getirdiği sonuçlardan dolayı endişe duymaktadır. İnsan onuruna yaraşır bir iş bulma konusunda herkes için şans eşitliği ve küreselleşmiş bir dünyada sosyal hakların savunulması için uygun olan gerekli koşullar olmadan tüm nesillerin entegrasyonu, ilerlemesi ve yaşama şansı tehlikeye atılmakta. Bazı halk kesimlerinin ekonomik ilerlemeden, refahtan ve karar mekanizmalarından dışlanması orta vaade de Avrupa ekonomisine ve demokrasiye zarar verebilir.

Sosyal haklara yapılan yatırımın geleceğe yapılmış bir yatırım olduğunun vurgulandığı anlaşmada güçlü ve dayanıklı sosyoekonomik sistemlerin kurulması ve ayakta kalabilmesi için sosyal hakların korunması/ teminat altına alınması ve teşvik edilmesi gerekmektedir deniyor.

 

Anlaşmanın tam metnini https://andrej-hunko.de/europa/dokumente/2475-schutz-des-rechts-auf-kollektivverhandlungen-einschliesslich-des-streikrechts adresinden indirebilirsiniz.

Close