Almanya’nın Solingen kentinde araba jantı üreten Borbet’de işçiler hakları için mücadele ediyor. İşveren, IG Metall sendikasıyla pazarlık anlaşmasından çekildikten sonra şimdiden kazanılan hakları yok etmek istiyor. Ücretler üçte bir oranında düşürülmek istenirken, 250 işçi de işten çıkarılmak isteniyor. İşçiler sendika ile birlikte mücadelede kararlı.
YÜCEL ÖZDEMİR / SOLİNGEN
Almanya’da araba jantı üreten en önemli firmalar arasında yer alan Borbet’te işverenin daha fazla kar için işçiler üzerinde yaptığı baskılar devam ediyor. Daha önce işyeri işçi temsilciliğini zora sokmak için çeşitli oyunlara başvuran ve kısmen istediğini elde eden patronlar, şimdi hem 250 işçinin işine son vermek istiyor hem de yeni bir mesai sistemini hayata geçirmenin çabası içinde. Ayrıca geçtiğimiz yıl IG Metall sendikası ile TİS imzalamamamak için attığı adımdan da geri adım atmıyor. Üstelik fabrikada çalışan işçilerin yüzde 70’i IG Metall’e üye olduğu halde.
Sendikayla değil işyeri temsilciliğiyle işyerine özgün bir TİS anlaşması imzalamak isteyen patronlar, böylece işçilerin kazanılmış haklarını daha fazla yok edebileceklerini hesaplıyorlar.
Ancak sendika ve işçiler bütün bunlara sessiz kalmayarak sonuna kadar mücadele etmekte kararlı görünüyorlar.
Foto: Yeni Hayat
20 Mayıs günü sendikanın çağrısıyla Borbet’in arka kapısında toplanan 80’den fazla işçi, hem işten atmalara hem de vardiya sisteminin değiştirilmesine tepki gösterdi. IG Metall Remscheid-Solingen Başkanı Marko Röhrig eylem sırasında yaptığı konuşmada, işverenin hiç bir kural tanımadan işçilere ve sendikaya saldırdığını ifade etti ve buna karşı mücadele etmekte kararlı olduklarını söyledi.
İşverenin zarar ettikleri yönündeki açıklamalarının doğru olmadığını söyleyen Röhrig, “Gelip açık olarak ne kadar ve nasıl zarar ettiklerini bize kanıtlasınlar. Eğer bu gerçek ise biz işçiler olarak işten atılma planının iptal edilmesi şartıyla belli bir süreliğine feragat etmeye hazırız. Ancak işveren tarafı buna yanaşmayarak, hazırladığı planı hayata geçirmek istiyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu değil ve sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Verilen bilgilere göre, Borbet patronları Solingen’deki fabrikada çalışan yaklaşık 700 işçiden 250’sini işten çıkarmayı planlıyor. Bu konuda hazırlanan plan çerçevesinde tek tek işçilerle görüşmeler yapılarak, tazminat yoluyla işten ayrılmaları isteniyor. Tazminat için ise üst sınır olarak 75 bin Euro belirlenmiş durumda. Şimdilik hedeflerine ulaşmış değiller. Dolayısıyla baskıyı artıracakları tahmin ediliyor.
MAAŞLAR ÜÇTE BİR DÜŞÜRÜLMEK İSTENİYOR
Eylem sırasında konuştuğumuz işçiler, Borbet’in sendika ile TİS anlaşmasından çıkmaya karar vermesinden sonra baskıları artırdığına dikkat çekerek, maaşları düşürmeyi amaçladıklarını söylediler. 20 yıldır Borbet’te çalışan bir işçi durumu şu şekilde anlatıyor: “IG Metall ile yapılan görüşmelerin ardından işçilerin kazandığı haklar kısıtlanmak isteniyor. İzin günlerimiz 30 günden 25 güne düşürülmek isteniyor. Gececilik zammı, yüzde 10 prim, ek ödemeler kaldırılmak isteniyor. Bütün bunlar maaşımızın 1200-1300 euro azalması anlamına gelecek. Bu da net olarak maaşımızın üçte birine denk geliyor” dedi.
İşverenin kaldırmak istediği bir önemli hak da bir kaç yıl önce IG Metall öncülüğünde sürdürülen mücadelede elde edilen 8 günlük ek izin de yok edilmek isteniyor. Anlaşmada, yaşlı ve çocuk bakımı için zamana ihtiyaç duyan işçilerin kısa çalışmasına onay verilirken, buna ihtiyaç duymayan işçilere ise 8 gün fazla izin hakkı getirilmişti.
KARDAN ZARAR EDİNCE ZARAR ETTİK DİYORLAR
Bir başka işçi ise şunları söylüyor: “25 yıldır Borbet’te çalışıyorum. Tam 25 yıldır sürekli bizden para kesmeye çalışıyorlar. Sürekli zarar ettiklerini söylüyorlar. Bıktık usandık bunlardan. Huzurumuz kalmadı. Eskiden burası bizim evimiz gibiydi. Şimdi ise bu olanlardan ötürü istemeyerek gelip çalışıyoruz. Firmanın zarar ettiği şeklindeki açıklamalar kesinlikle yalan. Bunlar hedefledikleri karı tutturmayınca zarar ettiklerini söylüyorlar. Dokuz Borbet fabrikası da kar ediyor. Hem de çok” dedi.
Konuştuğumuz bir işyeri işçi temsilcisi de, yeni planın bütün işçiler arasında endişe ve huzursuzluğa yol açtığını ifade ederek, çarenin birlikte hareket etmekten geçtiğine dikkat çekiyor.
Eyleme 80 kişi katılırken, uygulamalar fabrikada çalışan bütün işçileri etkiliyor. Çoğunluğu Türkiye kökenli işçilerin çalıştığı fabrikanın personel müdürü de bir Türkiye kökenli. Bu nedenle, kısıtlama ve işten atmaların arkasında bu kişinin de olduğu işçiler tarafından ifade ediliyor. Özellikle işçiler arasındaki bölünmüşlük de bu kesimler tarafından körükleniyor. Ancak, şu anda gündemde olan işten atma, ücretlerin düşürülmesi, sosyal hakların kısıtlanması işletmedeki bütün işçilerin sorunu. Bu nedenle bütün işçilerin hep birlikte mücadele etmesi gerektiğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülüyor.
