Daimler Bremen’de işçiler patrona geri adım attırdı. Firmanın Bremen yönetimi 2014 yılında kiralık işçiliğe ve bazı işlerin taşeron firmaya devredilmesine karşı yapılan eylemlere katılan 761 işçiye verilen uyarıların ‚firmada huzur sağlansın‘ diye dosyalardan silindiğini açıkladı. Yapılan açıklamada; ‚İşyeri yönetimi olarak uyarı alan işçilerin çoğunluğunun pişmanlığını dikkate alıp, karşılıklı güvene dayanan çalışmayı teşvik etmek için uyarıların sicil dosyalarından silinmesine karar verdik.‘ denildi. İşçiler ise bu geri adımı yetersiz buluyorlar.
İşçiler adına yapılan açıklamada, işverenin uyarılara karşı ülke içi ve dışı dayanışmanın güçlü olması, işçilerin politik ve hukuki savaşımının sürmesi ve fabrika içinde desteğin büyük olması nedeniyle uyarıları geri aldığı bildirildi. Daimler Bremen işyeri ve sendika temsilcileri adına çıkarılan bildiride bunlar dışında firma yönetiminin önümüzdeki dönemde yeni saldırılara hazırlanmak adına uyarılardan vazgeçtiği açıklandı. İşçileri bölüp kolayca yönetmek için, sanki bir grubun pişman olduğu görüntüsünün yayılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.
YENİ SALDIRILARA HAZIRLANIYORLAR
Gelişmelerle ilgili sorularımızı cevaplandıran Gerhard Kupfer, işverenin önümüzdeki dönemde çalışma temposunu arttırma başta olmak üzere bazı saldırılar planladığını, işçilerin planlarına onay vermesini sağlamak için küçük geri adımlar atmaya hazır olduğunu söyledi. Kupfer, kiralık işçiliğe karşı yapılan eylemler sonrası grevin yasadışı olduğunun belirtilip uyarı verilmesinin büyük tepki yarattığını, hedefin bir yandan işçileri korkutmak, mücadeleye katılacakların sayısını düşürmek olduğu diğer taraftan ise işçilerin en büyük silahı olan grev hakkının gasp edilmek istendiğini bildirdi. Uyarıların verilmesi sonrası hem hukuki hem politik mücadele sürdürüldüğünü belirten Kupfer, ‚mahkeme devam ediyor. Hedeflerimizden biri uyarıların geri alınmasıydı, bunu başardık. Ancak esas hedefimiz, işyerindeki olumsuz gelişmelere karşı grev hakkımızın meşruiyetinin de hukuki olarak kesinleşmesi.‘ dedi.
Uyarıların personel dosyalarından silinmesinin patronun iyiliğinden değil sürdürülen mücadeleden ve çevreden gelen dayanışmadan kaynaklandığını belirten Kupfer, işletme kapısı önünde uyarı alanların tümü ve mahkemeye veren 30 işçi ile dayanışma eylemi yapıldığını, kısa sürede 2 bin 800 Euro toplanmasının desteğinin boyutunu ortaya koyduğunu söyledi. Daimler’deki mücadeleci işçi ve sendika temsilcileri olarak hukuki mücadeleyi esas almadıklarını, grev ve diğer işçi eylemleri ve dayanışma sayesinde başarı elde edeceklerini kaydeden Kupfer, BMW Münih ve Regensburg, Ford Köln ve Daimler’e bağlı tüm işletmelerin işçilerine teşekkür etti.
DAYANIŞMA ZORUNLU
Daimler Bremen’deki işçilerin hukuki savaşımları da sürüyor. İşçilerin mücadelesine dayanışma mesajları göndererek, eylemler, toplantılar örgütleyerek ve bağış yaparak katkı sunabilirsiniz. Dayanışma mesajları için: gerwingoldstein@freenet.de, bağışlar için ise Sparda Bank Hannover BLZ 25090500, Konto Nr: 101637991 U. Müller, Stichwort: Flugblatt
KARARLI MÜCADELE
Daimler Bremen işçileri 2014 yılında İşçilerin kiralanmasına ve işlerin taşeron firmaya devredilmesine karşı iki ayda 5 bin 500 işçinin katılımıyla dört kez greve çıkan işçilerden 761’ine ihtar verildi. Daimler patronu, işçilerin haklı mücadelesini “politik içerikli” ve “illegal” olarak değerlendirirken, fabrikadaki “Fransız tarzı”ndan şikayetçi olan IG Metall Şube Başkanı ise ihtarlara karşı sessizliğini koruyor. İşçilerin 32’si uyarıların personel dosyalarından çıkarılması ve grev hakkının gasp edilmesine karşı dava açtılar. Şimdiye kadar yapılan duruşmalarda hakimler grevin yasadışı, uyarıların da haklı olarak verildiğine hükmettiler. İşçiler karara itiraz ettiler dava üst mahkemede görülecek.
Wörth Bremen’i örnek aldı
Wörth’deki Daimler işletmelerinde de işçiler kiralık işçilik, kiralık işçilerin sözleşmelerinin uzatılmaması ve firmanın işlerinin taşeron firmalara verilmesine karşı eylemler yaptılar. Yaklaşık 1000 işçinin katıldığı eylemler sonucu sözleşmelerin uzatılması sağlandı. Fabrikada yapılan eylemlerin yanı sıra, gazetelere gönderilen okuyucu mektupları, standlar ve değişik toplantılara katılarak yapılan konuşmalarla kiralık işçilik ve taşeronlaşma gündeme getirildi.
