Written by 11:00 AVRUPA

Brexit’e ne oldu?

Arif Bektaş

Birleşik Krallık’ın (BK) Avrupa Birliğinden ayrılışının ardından 5 yıl geçti. 5 yılın sonunda neler oldu ve etkileri nelerdir? Amaçlanan bu muydu?

23 Haziran 2016 tarihinde yapılan bir referandumla, halkın yüzde 52’sinin “evet” demesiyle Birleşik Krallık, Avrupa Birliğinden ayrılma kararı aldı. 2 yıl hedef kondu ve bu iki yıl sonunda ayrılık hala gerçekleşemedi. Çünkü, ne hükümet ne de AB nasıl bir ayrılığı pratiğe geçireceğine karar veremedi. Uzadıkça uzadı ve sonunda resmen 31 Ocak 2021 tarihinde ayrılık gerçekleşti.

Ayrılık olmasına rağmen, bir çok karar 11 ay hayata geçirilemedi. Ticari anlaşmalar, göçmen meselesi ve seyahat hakları gibi bir çok konuda anlaşmazlıklar devam etti. Birleşik Krallık’ın bir parçası olan Kuzey İrlanda için ise ayrı bir uygulama ve ticaret anlaşmaları yapıldı.

2015 seçimleri ve Brexit

Brexit söz konusu olduğunda 2015 genel seçimlerine giden ortama bakmak gerekiyor. Dönemin Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan David Cameron, seçimlerden başarılı çıkması beklenmiyordu. Partisi içinde daha sağcı ve ırkçı bir kanat ortaya çıkmış ve AB’den çıkma tartışmaları alevlenmişti. Bunun üzerine Cameron, seçimi kazanması durumunda Brexit referandumu yapacağının sözünü verdi. Bu söz, Cameron’ın seçimi birinci parti olarak tamamlamasına neden oldu. 650 milletvekilinin 311’ini kazandı ve 57 milletvekili kazanan Liberal Demokrat Parti ile koalisyon hükümeti kurdu. İşçi Partisi ise 232 milletvekili kazanabilmişti.

Bu üç parti, toplam 650 milletvekilinin 600’ünü kazanmış ve verilen referandum sözü 23 Haziran 2016’da hayata geçirilmesi için harekete geçti. Üç parti de ayrılığı karşısındaydı. Fakat, göçmen karşıtlığı, popüler “bağımsızlık” söylemleri ve uluslararası ilişkilerde Birleşik Krallık’ın giderek yok olan gücü gibi propagandalar halkta karşılık buldu.

Yaşam koşullarının ağırlaşması, sağlık, eğitim ve diğer bir çok sorun AB’ye ya da AB ile yapılan politikalara bağlanıyordu. Bu ırkçı kampanyayı ağırlıklı olarak, Muhafazakar Parti’nin önde gelen isimlerinden olan Boris Johnson ve ırkçı grupları temsil eden UKİP lideri Nigel Farage yönlendiriyordu.

5 yılın sonunda ne oldu?

5 yıl geçmiş olmasına rağmen, Johnson ve Farage’ın söylediklerinin çoğu gerçekleşmezken, o dönem, AB gibi emperyalist blokun dağılmasını savunan bazı sol örgütler ile bir kaç sendikanın da beklentilerinin gerçekleşmediği görülüyor. AB yasalarının işçi mücadeleleri önünde engel olduğunu savunan bir çok sendika ise, sendikal haklara yapılan yeni saldırıları bile püskürtme hattına da giremedi.

5 yılın sonunda, bir yıl dönümü nedeniyle belki de bir kutlama ya da böyle önemli tarihi bir ayrılıktan söz etmenin gerekliliği düşünülebilir. Fakat, İşçi Partisi hükümeti ve o dönem çok hararetli Brexit savunucuları bile sözünü etmekten ısrarla uzak duruyorlar.

Brexit’in etkileri, sadece ticaret ve göçmenlikle sınırlı olmadığı biliniyor. Bu etkiler olumlu ve olumsuz yanlar olarak ele alınıyor. Tarımdan balıkçılığa, savunmadan yerel yönetimlere kadar bir çok alanda irili ufaklı değişiklikler olsa da, İşçi Partisi hükümeti AB ile ilişkileri yeniden yapılandırmayı hedefliyor. Öyle görünüyor ki; Brexit yallarca tartışılmaya devam edecek.

Brexit’in üzerinden 5 yıl geçti ve bu konuda bir çok tartışma ve sonuçları üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Bunlardan biri, BBC’nin bazı araştırmalara dayandırdığı değerlendirmesidir. BBC, 5 yılın sonunda 5 maddede Brexit’in etkilerini şöyle özetliyor:

1-Ticaret

Ekonomistler, BK’nin 1 Ocak 2021’de AB tek pazarı ve gümrük birliğinden ayrılmasının ticaret açısından olumsuz etkileri olduğunu değerlendiriyor. BK, AB ile serbest ticaret anlaşması yaparak ithalat ve ihracatta vergilerden kaçınsa da, yeni bürokratik engeller (gümrük formları, ek prosedürler) ticareti zorlaştırdı.

Bazı araştırmalar, BK’nin AB’ye mal ihracatının Brexit olmasaydı yüzde 30 daha yüksek olabileceğini öne sürerken, bazıları bu kaybın yüzde 6 seviyesinde olduğunu belirtiyor. Küçük işletmeler, yeni sınır prosedürlerine büyük firmalara göre daha zor adapte oldu.

Hizmet sektörü ise beklenenden iyi performans gösterdi. Özellikle reklamcılık ve yönetim danışmanlığı gibi hizmet ihracatı arttı.

Hükümetin resmi tahminlerine göre Brexit, uzun vadede BK ekonomisini yüzde 4 küçültebilir (yaklaşık 100 milyar sterlin kayıp). BK, Brexit sonrası Avustralya ve Yeni Zelanda ile yeni ticaret anlaşmaları yaptı ve ABD ile Hindistan’la da müzakereler yürütüyor. Ancak bu anlaşmaların ekonomik katkısının AB ile ticaret kaybını telafi edemeyeceği belirtiliyor.

 2- Göçmenlik

 2016 referandumunun en önemli konularından biri göçmenlik idi. Brexit ile AB vatandaşlarının serbest dolaşımı sona erdi ve iş vizesi şartı getirildi. Bu nedenle AB’den göç azaldı, hatta net göç eksiye döndü (yani daha fazla AB vatandaşı BK’den ayrıldı).

Ancak, AB dışı ülkelerden gelen göç arttı. Özellikle sağlık ve bakım sektöründeki işçi açığını kapatmak için vize ile gelen göçmen sayısı yükseldi. Üniversiteler de finansal sorunları nedeniyle daha fazla uluslararası öğrenci kabul etti.

 Son yıllarda, hükümet göçmenlerin aile üyelerini getirme haklarını kısıtladı. İşçi Partisi iktidarı bu kısıtlamaları devam ettiriyor.

3- Seyahat

Brexit ile BK vatandaşlarının AB’de serbest dolaşımı sona erdi. Artık BK pasaportu sahipleri AB sınırlarında “AB/AEA/İsviçre vatandaşları” için ayrılan hızlı geçiş noktalarını kullanamıyor. BK vatandaşları, 180 gün içinde en fazla 90 gün AB ülkelerinde vizesiz kalabiliyor. AB vatandaşları ise BK’de 6 aya kadar vizesiz seyahat edebiliyor.

 2025’te AB, yeni bir Giriş-Çıkış Sistemi (EES) getirecek. Bu sistem, AB dışından gelen yolcuların biometrik verilerini (parmak izi ve yüz taraması) kaydedecek. EES, pasaport damgalamanın yerini alacak. Seyahat sektöründe bazı uzmanlar, bu sistemin sınır geçişlerinde gecikmelere neden olabileceğinden endişeli.

Bunun yanı sıra Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) da 2025’te yürürlüğe girecek. BK vatandaşlarının AB’ye gitmeden önce ETIAS onayı alması gerekecek. Başvuru ücreti 7 avro (yaklaşık 5,90 sterlin) olacak ve izin üç yıl boyunca geçerli olacak.

 BK de benzer bir uygulama getiriyor. 2 Nisan 2025’ten itibaren AB vatandaşları BK’ye seyahat etmek için Elektronik Seyahat Yetkilendirme (ETA) alacak. ETA’nın ücreti 16 sterlin olacak.

4- Yasalar

 Brexit ile BK, AB yasalarına tabi olmaktan çıktı. Ancak geçiş sürecinde binlerce AB yasası, “muhafaza edilen AB yasaları” olarak BK hukuk sistemine aktarıldı.

 İlk başta hükümet, 2023 sonuna kadar 6.901 AB yasasını yürürlükten kaldırmayı planladı. Ancak bu hedefe ulaşılamadı. Şimdiye kadar yalnızca 600 yasa kaldırıldı, 500’e yakını ise finans sektörüyle ilgili olduğu için bekletiliyor.

BK, AB’den ayrıldıktan sonra bazı düzenlemeleri değiştirdi. Örneğin: Hayvan refahı yasalarında değişiklik yapılarak canlı hayvan ihracatı yasaklandı. Gen düzenleme teknolojileriyle ilgili kurallar esnetildi. AB’nin engellediği vergi değişiklikleri uygulanabildi. (Örneğin özel okul ücretlerine KDV eklenmesi ve hijyen ürünlerinde KDV’nin sıfırlanması gibi).

5- Ekonomi ve Finans

 2016’daki Brexit kampanyasında, BK’nin AB’ye haftada 350 milyon sterlin ödediği iddiası gündeme gelmişti. 2019-2020 mali yılında BK’nin AB bütçesine yaptığı toplam ödeme 18,3 milyar sterlin (haftalık 352 milyon sterlin) oldu. Ancak bu paranın bir kısmı, çiftçi destekleri ve ekonomik yardımlar yoluyla BK’ye geri dönüyordu.

 AB’ye yapılan net ödeme, yaklaşık 9 milyar sterlin olarak hesaplanıyor. BK ayrıca, AB ile yaptığı Brexit Anlaşması gereği 2021-2023 arasında AB’ye 14,9 milyar sterlin ödeme yaptı ve 2024 sonrası 6,4 milyar sterlin daha ödemesi bekleniyor.

Ayrıca BK, Brexit sonrası bilimsel araştırmalara fon sağlayan Horizon Avrupa programından ayrıldı, ancak 2023’te yeniden katıldı. Bu programa yıllık yaklaşık 2 milyar sterlin ödeme yapacak, ancak BK üniversiteleri bu fondan daha fazla hibe kazanabilir.

Close