Written by 13:00 ÇALIŞMA YAŞAMI

BVG işçileri sorun ve taleplerini anlattılar

Almanya’nın birçok kentinde geçtiğimiz günlerde otobüsler, tramvaylar bir veya iki gün boyunca çalışmadı. Kamuya bağlı toplu taşımacılık alanında süren TİS görüşmeleri kapsamında yapılan uyarı grevleri ile işçiler seslerini ve taleplerini duyurmak istediler. Berlin’de de BVG çalışanı otobüs ve tramvay sürücüleri üçüncü kez greve çıkarak 48 saat boyunca işi durdular. Arkadaşımız Sabahat Aslan grev ve eylem yerinde BVG çalışanlarını ziyaret ederek görüş ve taleplerini sordu.

Deniz Bauer: Almanya’da son yıllarda enflasyon yüzünden aldığımız ücretler artık yetmemeye başladı. Yetmediği için de üçüncü seferdir greve çıktık. İşverenimiz BVG ve Berlin Senatosu biz işçilerin taleplerini görmezden gelmeye devam ediyor. ‘4 yıl boyunca toplam yüzde 17,8 zam verebilirim’ diyor. Bu zam enflasyonu bile karşılamıyor, yani yaramıza merhem olacak gibi değil.

Ben bu işe başladığımda benzinin litresi 1.10’du, şimdi 1.83’e geldi dayandı. Devlet kendi işçisine ‘para yok’ diyor ama Ukrayna’daki savaşa para gönderiyor, ne bileyim silaha yatırıyor.

Berlin 7 gün 24 saat toplu taşımanın yoğun olduğu bir başkent ve otobüs, tramvay sürücüleri olmadan hiçbir şey demek. Eğer dördüncü görüşmede de talepler kabul edilmezse, 21 Mart’tan itibaren süresiz greve çıkılacak.

İlhan Sarıtaş:

20 yıldır Almanya’da yaşıyorum ve 7 yıldır da Berlin BVG’de otobüs sürücüsüyüm. Bugün burada grevdeyiz çünkü son yıllar da haklarımız giderek kısıtlandı. 4 yıl önce toplu sözleşme yapılmıştı. O zaman da ücretlere çok az bir artış yapılmıştı. Pandemi zamanına rastlayan o dönem fazla sesimiz çıkmadı ve gülünç bir ücret artışına razı olduk. 3,6 gibi çok cüzi bir rakamdı. Ama enflasyondu, savaştı derken çoktan eridi gitti. Arada içiler ve sendika olarak itiraz ettik ama ‘4 yıllık sözleşme bağlayıcıdır, bu süre bitmeden bir şey yapamayız’ diyerek, eriyen ücretlerimize zam yapmadılar. Yeni toplu sözleşme döneminde de işveren yine çok gülünç maaş artışı teklifiyle geldi. Enflasyonu bile karşılamıyor. Biz rakam olarak ücretlere brüt 750 euro zam istiyoruz. Ayrıca brüt 200 euro vardiya zammı ve yıpranma ödeneği olarak brüt 300 euro istiyoruz: Bütün hepsini toplayınca yaklaşık 412 euro net artışa karşılık geliyor. İşverense ilk yıl yüzde 7,5 ve 2026’dan itibaren yıllık yüzde 2,5 zam öneriyor. Bu kabul edilemez çünkü zaten enflasyonu bile karşılamaz bu artış.

Çalıştığımız bölümlerde, geçen yıl temsilcilerimizi seçtik. Eskiden oturmuş bir düzen vardı ve işçilerin yararına fazla birşey yapılmıyordu. Bütün hepsini yeniledik, yeni işçi temsilcileri seçtik. Ve en önemlisi yeni bir sistem getirdik; ‘artık her önemli karar işçilere sorulacak’ dedik. Bu sözleşme taleplerimiz belirlenirken de, uyarı grevlerine çıkarken de, bütün bölümlerde işçiler birlikte kararlar aldı ve talepler-kararlar yüzde yüze yakın oranda işçilerin tercihiyle belirlendi. İnsanlar artık doldu, yaşam şartları zor. Ama bir kamu kuruluşu olan işveren gülünç rakamlarla işçilerin karşısına çıkıyor.

İşçiler arasında bu eylemlere kadar sendikaya güvensizlik epey yüksekti. Özellikle genç arkadaşlar sendikanın bir işe yaramadığını, bir şey yapmadığını düşünüyorlardı. Ama geçen yıl temsilcilik seçimlerinde işçiler olarak inisiyatif gösterdikten sonra bu durum da tabandan yukarıya doğru değişmeye başladı. Eğer bu eylemler başarıyla sonuçlanırsa sendikanın üye sayısı da önemli oranda artacaktır.

Hüseyin Ak:

36 yıldır BVG’de çalışıyorum ve 40 yıldır da sendika üyesiyim. Ücret artışı ve çalışma koşullarımızın düzeltilmesi için toplu sözleşme kapsamında eylemlere başladık. Bugün de BVG dışındaki kamu işçilerinin katılımıyla birleşik bir yürüyüş yapıyoruz.

Aldığımız ücretlerle geçinmek zor. Ayrıca vardiyaların sürekli değişmesi ve yeterli dinlenme süreleri olmaması gibi sıkıntılarımız var. Hükümet ‘bütçe yok’ diyor ama, sosyal alanlara ve işçi ücretlerine vermek yerine savaşa, silahlanmaya para harcıyorlar.

Mehmet K.:

Ücretlerimiz yetersiz olduğu için eylem yapıyoruz. Korona döneminden sonra hayat pahalılığı bizleri bayağı etkiledi. Her şeye zam geldi ama işveren bizim aylıkları yükseltmeye yanaşmıyor. İstediğimiz zam aslında o kadar yüksek de değil ama işveren bunu bile vermek istemiyor. Otobüs şoförü olarak hem sorumluluğumuz fazla hem çalışma koşullarımız zor. Ama işveren böyle yapınca motivasyonumuz kalmıyor. Eğer emeğimizin karşılığını alamayacaksak, çalışmayalım daha iyi.

BVG yönetimi ‘para yok’ diyor. O zaman hükümet paraları Ukrayna’ya, silaha şuraya buraya harcamasın, işçinin hakkını versinler.

Hayat şartları zorlaştı, aldığımız 2400 euro ile geçinemiyoruz: Ev kirası olmuş bin euro, araba var elektrik var, telefon var, mutfak var… Önceden 4 liraya aldığın kıyma olmuş 9 lira, bir kahve 1 iken 2,50’ye çıkmış, nasıl olacak bu iş?

Bu grevler biz işçilerin inisiyatifiyle başladı. Sendikamız verdi bizlere sordu ve işçilerin yüzde yüzü, ‘evet mücadelede kararlıyız hakkımızı almak için greve varız’ dedi.

Otobüsler, tramvaylar çalışmadığı için vatandaşlar bize karşı bazen tepkili oluyorlar. Ama biz de hakkımızı arıyoruz, bu yüzden onlardan da destek istiyoruz.

Close