Written by 13:54 ÇALIŞMA YAŞAMI

Hamburg Limanında sular durulmuyor

Hamburg Ver.di sendikası başına yaptığı bir açıklama ile MSC’nin Hamburg Limanında römorkör işine girişini duyurdu.

Dünyanın en büyük konteyner nakliye şirketi Mediterranean Shipping Company (MSC), MedTug adıyla faaliyet yürüten römorkör işletmesini mayıs sonuna kadar İspanyol römorkör şirketi Boluda ile birleşmeyi planlıyor. MedTug, 170 römorkörüyle Avrupa’nın ve Güneydoğu Asya’nın birçok limanında faaliyet gösteren en büyük İtalyan römorkör taşıma şirketi iken, Boluda’nın dünya çapında 100’den fazla limanda 400’den fazla römorkörü bulunuyor. MSC, gelecekte Boluda’nın hisselerinin yüzde 49’una sahip olacak ve halihazırda 456 gemiye sahip olan Maersk’in yan kuruluşu Svitzer’i geride bırakarak dünyanın en büyük römorkör taşıma şirketi olacak.

Ver.di, böyle bir birleşmenin Hamburg Limanı üzerinde etkileri olacağına dikkat çekiyor. Boluda, şu anda Fairplay Towage ile birlikte Hamburg’daki iki büyük römorkör taşıma şirketinden biri. MSC, çeşitli ülkelerdeki antitröst otoritelerinin anlaşmayı onaylaması halinde, HHLA hisselerinin neredeyse yarısını satın alarak Hamburg Limanındaki tekel benzeri konumunu daha da genişletecek. United Services Union bakıldığında ise bu anlaşma, gelecekte Hamburg Limanındaki tüm ticaretin tek bir nakliye şirketi olan MSC tarafından kontrol edilmesi riskini artırıyor; bu durumda çalışma koşulları, ücretler ve istihdam tek bir büyük tekele bağlı olacak. ver.di, sendikası bunun uzun vadede kuzey limanları ve vatandaşlar üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını, çünkü tekellerin fiyatları kontrol edebileceğini ve istihdamı düzenleyebileceğini ve işten atmaların gündeme geleceğine dikkat çekti.

Bu birleşmeyle birlikte MSC sadece konteyner taşımacılığıyla ilgilenmiyor, hizmet zincirinin tüm ilgili yönleriyle ilgileniyor. Son mali krizin de gösterdiği gibi, tekelci şirketler özellikle nakliye sektöründeki krizlere karşı daha savunmasızdır. Çalışanlar açısından tehlikeli bir süreç işliyor. MSC’nin gelecekte ekiplerini yeniden organize etmesi ve toplu sözleşmelerden çekilmesi olasılığıdır; tıpkı Senato’nun HHLA’nın MSC’ye kısmi satışı ile mümkün kılınmış olması gibi. Liman sektörü açısından, artan tekelleşmenin piyasayı yok edip etmediği ve eninde sonunda toplum için fiyatları artırıp artırmayacağı sorusu ortaya çıkıyor. ver.di Hamburg Liman sorumlusu André Kretschmar, yaptığı açıklamada “Özellikle Senato, liman yönetmeliklerine, ver.di’nin uzun zamandır talep ettiği, federal su yollarındaki römorkörlerin federal Alman bayrağının çekmesi gerekliliğini” söyledi.

ver.di Hamburg sendika sekreteri André Meyhoff da şunları ekledi. “Hamburg limanındaki römorkör sektöründeki çalışan arkadaşlarımız endişeli. 1990’lı yılların ortalarında yıkıcı deneyimlemişler, çalışma koşulları kasıtlı olarak saldırıya uğramış ve kötüleştirilmişti. Bir daha böyle bir şey olmamalı. Aynı zamanda tekeller her zaman kişinin kendi işinin varlığına yönelik saldırılarda bulunuyor. Römorkör şirketlerinin kamuda kalmasını savundu. Bu nedenle Senato’nun bunu Hamburg Limanında uygulamaya koyması gerekmektedir.”

ver.di Hamburg sendika sekreteri Lars Stubbe. “Nakliye sektöründe asıl güç sahibi olan şirketler, sundukları tüm hizmetleri tekeline alarak en yüksek karı elde etmeye çalışıyorlar. MSC, HHLA’yı satın alma sürecine başlayarak şimdi de Boluda’daki yüzde 49 hissesiyle tekelleşme ve hizmet zincirini kapatma yolunda önemli bir adım daha atıyor. Peki bunun sonu nereye varacak? Demirleme, kılavuzluk ve ayrıca nakliye hizmetleri bir sonraki hedef olabilir. ver.di bu nedenle anlaşmayı reddediyor ve Senato’nun harekete geçmesini istiyor.” (Yeni Hayat/Hamburg)

Close