Fransa’nın Calais kentindeki mülteci kampında insanlık dışı uygulamalar devam ediyor. Calais yakınlarında da oluşan küçük kamplarla birlikte yaklaşık 6 bin kişinin kaldığı bölgede, çocuklar ve kadınlar da dahil tüm mülteciler soğuğa rağmen çadırlarda kalmaya devam ediyor. Bazı vakıfların yanı sıra, çeşitli yardım kuruluşlarının yaptığı yardımlarla hayatlarını sürdürmeye çalışan mülteciler, bazı çetelerin, insan tacirlerinin de hedefi oluyorlar. Fransız hükümetinin de kamp alanını boşaltmaya çalışması ve çadırları yıkması da her şeyin tuzu biberi olmuş durumda. Öte yandan, İngiltere’den Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER) ve Fransa’dan Demokratik İşçi Dernekleri Federesyonu’nun (DİDF) koordineli olarak yaptıkları yardım kampanyasında topladıkları yardımları da mültecilere ulaştırdı.
‘FRANSA İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR’
Bir hafta önce başlayan ve kampı boşaltmaya çalışan Fransa, mültecilere kalacakları herhangi bir yer göstermeden söküp atmaya çalışıyor. Daha önceki ziyaretlerimizde gördüğümüz bir çok çadır ortadan kaldırılmış ve mülteciler ormanlık alana terk edilmiş durumda. Sadece vakıflar ve yardım kuruluşlarının çabaları ile barınak ve beslenme sorunlarını çözmeye çalışan mültecilerin bazıları, Calais’deki kamp alanını terk ederek sahile yakın boş yerlere çadır açmaya başlamış. Yani artık sadece Calais’de değil, etrafında da çadır kamplar oluşmuş. Calais’deki kampın ihtiyaçlarının dağıtımını yapan “Care4Calais” isimli yardım kuruluşunun kurucusu Clare Moseley, gazetemize yaptığı açıklamada mültecilerin sorunlarının hiç biri çözülmeden çadırlarının dağıtılması ve insanları doğaya bırakmanın insanlık dışı bir uygulama olduğunu söyledi. Moseley, bu soruna derhal bir çözüm bulunması gerektiğini belirtiyor.
‘TEK SORUMLU EMPERYALİST DEVLETLER’
DAY-MER ve DİDF’in topladığı 4 kamyon dolusu giyecek, battaniye, çadır ve yiyecek, kamp alanına ulaştırılarak dağıtımı da sağlandı. Toplam 60 kişilik DAY-MER ve DİDF üyeleri, önce götürdükleri yardımları, mülteciler için oluşturulan Care4Calais’e ait depoda ayıkladı ve daha sonra da kamp alanına götürerek dağıtımını gerçekleştirdi. Gün boyu çalışan 60 kişi daha sonra bölgelerine döndü.
Fransa DİDF Başkanı Özgür Çolak Evrensel’e bir açıklama yaparak, kamplarda yaşamak zorunda kalan insanların büyük bir çoğunluğunun savaş bölgelerinden geldiğini ve bu savaşlarda, başta İngiltere ve Fransa olmak üzere batılı emperyalistlerin sorumlu olduğunu belirterek, mültecilerin sorunlarına derhal çözüm bulunması gerektiğini söyledi. DAY-MER Sekreteri Oktay Şahbaz da, kamp alanında artık çeteleşmelerin de olduğuna dikkat çekerek yer yer kavgaların yaşandığını ifade etti. Şahbaz, İngiltere’ye gitmek isteyen bu insanlar için kapıların açılmasını ve mültecilerin İngiltere’ye alınmasını istedi.
DENİZİ GEÇMEK 8 BİN STERLİN!
Başta Calais olmak üzere, Gravelines ve Dunkirk’de de kamplar oluşmaya başladı. Buralarda boş buldukları yerlere çadır kuran mülteciler, bir fırsat kollayıp İngiltere’ye geçmeye çalışıyor. İsmini vermek istemeyen bir mülteci, 8 bin sterline kadar ödeyenlerin olduğunu ve bunun karşılığında İngiltere’ye şebekeler aracılığıyla geçenlerin olduğunu belirtti. Bazı şebekelerin sahte pasaport bile çıkarttığını ve bazılarının da kamyon ve tırlarla geçirmeye çalıştıklarını söyledi.
Bir başka mülteci ise, bir kaç şebekenin ve insan tacirlerinin olduğunu ve bu kamplarda hakimiyet kurmak için yer yer ciddi kavgaların yaşandığını ve yaralanmaların olduğunu söyledi. Konu ile ilgili görüştüğümüz vakıf yetkilileri de çeteleşmelerin ve şebekelerin oluştuğunu doğruladı. Bu çeteleşme ve şebekelerin giderek daha tehlikeli boyutlara geldiğini söyleyen DAY-MER Sekreteri Oktay Şahbaz, “Bu sorun giderek mülteciler arasında kutuplaşmalar ve çatışmalara da neden oluyor” diyerek soruna kalıcı çözümler bulunmasını istedi. Şahbaz, İngiltere’ye döndüklerinde bir rapor hazılayacaklarını ve yetkililerle paylaşacaklarını söyledi. Şahbaz, parlamenterlerle de meseleyi masaya yatıracaklarını da sözlerine ekledi.
CALAIS NEREDE?
Calais, Fransa’nın kuzeyinde, “Pas-de-Calais” ilinde, bir liman ve sanayi kenti. Dover Boğazı kıyısında yer alıyor. İngiltere’ye en kestirme denizyolunun karşı noktasını oluşturan Dover’a 34 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu nedenle İngiltere’ye gitmek isteyen mülteciler burala geliyor.
Arif Bektaş
