Almanya’nın en önemli otomobil tekellerinden Daimler’de saldırılar artıyor. 2013 ve 2014 yıllarında üretkenliği yüzde 20 artırmayı ve kâr marjını “çift haneli” düzeyde tutmayı hedefleyen tekel yönetimi çalışma koşullarını daha fazla esnekleştirmek istiyor.
Dünya genelinde otomobil piyasasında yaşanan durgunluk Sindelfingen’e yansıdı. Üretimi aşağı çekmek için bir dizi öneri sunan tekel yönetimi, işyeri temsilciliğinin geri adım atmaması üzerine mahkemeye başvurarak, “zorunlu uzlaşma komisyonu”nu gündeme getirdi. 1962’den bu yana Daimler’de ilk kez böyle bir durumun yaşandığını bildiren taraflar sonunda anlaştılar (kutuya bkz.).
IG Metall ve işyeri temsilciliği varılan anlaşmayı, “işverenin saldırıları geri püskürtüldü” diye yorumlarken Daimler yönetimi ise, “Bu sözleşmeyle esnek çalışmaya yönelik ciddi bir adım daha atıldı” diye yorumladı.
BREMEN’DE GREV
Sindelfingen’de sorunların üstü şimdilik kapanırken Bremen’de devam ediyor. Üretime yakın değişik bölümleri taşeron firmaya devretmek isteyen tekel yönetimine karşı tepkiler artıyor. Bir süre önce toplanan 5 bin imzayı şirket yönetimine veren işçiler, “Taşerona izin vermeyeceğiz” derlerken, şirket yönetimi “her şeye bu kadar bağlı olmamak lazım, bazen de bırakacaksınız her şey yoluna girer” diye imzaları sunun işçilerle adeta alay etmişti.
Bunun üzerine 1,5 saat işi bırakan 2500 işçi, “Taşeron istemiyoruz” sloganlarıyla fabrikanın dışına çıktılar. İşçilerin greve çıkması üzerine şirket yönetimi, “Taşeron nedeniyle hiçbir işçi işten çıkartılmayacak” açıklamasını yaptı. Önümüzdeki haftalarda işyeri temsilciliği ve şirket yönetimi tekrar bir araya gelerek taşeron sorununu görüşecekler. (YENİ HAYAT/SİNDELFİNGEN/BRMEN)
Anlaşmada taslak olarak belirlenen noktalar söyle:
– İki vardiya birleştirilerek tek vardiyaya dönüştürülecek ve işçiler hem sabah ve hem öğlen vardiyalarında çalışacaklar,
– S sınıfı araçların üretildiği bölümde vardiyanın tek vardiyaya dönmesi ile fazla işçiler C sınıfı araçların üretildiği bölümlere 12 Kasım 2012 tarihine kadar gelecekler,
– Bu bölümden (S sınıfı) gelecek işçi sayısına göre kiralık firma işçilerine çıkış verilecek.
– Zaman havuzları eksi de olan işçiler izin ihtiyaçları olduğunda belirli bir nedene dayandırmaları (ölüm vb. gibi) durumunda izin alabilecekler.
– Zaman havuzlarında biriken mesailer ayni şekilde ödenmeye devam edecek.
– İşverenin tek taraflı iptal ettiği çalışma saatleri işyeri sözleşmesi geri çekilecek.Bunun içinde haftalık çalışma saatlerinden molaların düzenlenmesine kadar birçok antlaşma var.
Sonbahardaki okul tatilinde de (S bölümü) Ekim ayı sonunda kapalı duracak ve işçiler daha çok zaman havuzları eksiğe inecekler. Ayrıca yine yılbaşı ve yeni yıl arasında da en az 3 haftalık bir bölümün kapatılması düşünülüyor.
İşyeri işçi temsilciliğinin önerdiği bu antlaşma özellikle sendika temsilcilerini de ikiye bölmüş gibi gözüküyor.Söyle ki, işçilerin işyeri toplantısında yaptığı eylem sonucu ,işveren çevresinin korktuğunu iddia edip bu antlaşmayı kabul etti diyenlerle, böylesi bir antlaşmanın işyeri işçi temsilciliğinden gelen öneri ile gerçekleştiğini eleştirenler arasındaki gizli bir çekişme burada da açığı çıkmış oldu.
İşçiler ne kadar sabah ve öğlen vardiyalarında çalışarak ücret yönünden kayıp yaşayamayacak olsalar da, bugüne kadar olduğu gibi üretime devam edip(iki vardiya)üretilen araç sayısı düşürülebilirdi. Zaman havuzlarında eksiye düşenlerin buradan çıkabilmeleri için en az 2 yıl aralıksız çalışmaları gerekmektedir. Kiralık firma işçileri ise, her zaman olduğu gibi ilk gözden çıkarılanlar olmaları da ayrı bir nokta..
