Written by 10:00 ANALİZ / ANALYSEN

Demokratik seferberlik  

Anayasa’nın açık bir mesajı vardır. Bu mesaj şudur: “Bir daha asla”. Bu, Alman demokrasisinin içeriği ve özüdür. Bu nedenle insan onuru bu Anayasa’nın merkezinde yer almaktadır. Anayasa demokrasinin ve hukuk devletinin savunulması için gerekli silahları içermektedir. Bu nedenle gerektiğinde kullanılmalıdır. Demokrasi bir oylama sisteminden çok daha fazlasıdır, bir değerler sistemidir.

 

Heribert PRANTL / Süddeutsche Zeitung

Bu kez methiyeler yeterli değil; bu kez törenler yeterli değil. Anayasa’nın yaklaşan 75. yıl dönümü, eski kutlamaları yeni konuşmacılarla tekrarlamaktan ibaret olmamalıdır. Bu yıl dönümü daha fazlasını talep etmektedir. “Birlik, adalet ve özgürlük” bu kez sadece marş olarak söylenemez. Bunlar kararlılıkla savunulmalıdır: Almanya’da parlamenter demokrasiye yönelik tehdit daha önce hiç 2024’teki kadar büyük olmamıştı. Federal Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana hiçbir zaman Neonaziler bu kadar çok sayıda, bu kadar güçlü iktidar kapısında durmamıştı. Neonazi Björn Höcke’nin Almanya için Alternatif Partisi (AfD), Thüringen eyalet seçimleri için yapılan anketlerde neredeyse Adolf Hitler’in 1932’deki son Reichstag seçiminde elde ettiği kadar yüksek bir oy oranına ulaştı. AfD, eyalet parlamentosu başkanlığına, başbakanlığa uzanıyor; demokrasinin araçlarını onu yok etmek için kullanıyor. Bir baraj patlamak üzere. Şimdi savunmacı demokrasinin sadece böyle mi adlandırıldığını yoksa gerçekten öyle mi olduğunu göreceğiz.

 BİR DAHA ASLA!

Anayasa’nın açık bir mesajı vardır. Bu mesaj şudur: “Bir daha asla”. Bu, Alman demokrasisinin içeriği ve özüdür. Bu nedenle insan onuru bu Anayasa’nın merkezinde yer almaktadır. Anayasa demokrasinin ve hukuk devletinin savunulması için gerekli silahları içermektedir. Bu nedenle gerektiğinde kullanılmalıdır. Demokrasi bir oylama sisteminden çok daha fazlasıdır, bir değerler sistemidir. Eğer bir parti ve siyasetçileri bu değerlere kitlesel olarak karşı çıkıyorsa, o zaman demokratik seferberlik zamanı gelmiş demektir. Bu seferberlik, Anayasa karşıtı bir partinin yasaklanmasını da içerir. Böyle bir yasaklamayı 2024 seçimlerinden önce gerçekleştirmek için artık çok geç. Ancak iktidarı zorlayan Neonazileri seçme ve seçilme hakkından ve kamu görevinde bulunma imkanından mahrum bırakmak için çok geç değil. Bundan Federal Anayasa Mahkemesi sorumludur.

Bu olağanüstü bir tedbirdir, ancak Anayasa’nın 18. maddesinde açıkça öngörülmüştür. Neonazilerin parlamentoların başına geçmesini, okul müfredatlarını dikte etmesini, mahkemelere ve idareye kendi -ırkçı- personelini göndermesini ve Anayasayı Koruma Dairesini kendi isteklerine göre yeniden düzenlemesini kabullenemeyiz. Elbette Höcke ve ortaklarının seçilmesi yasaklanırsa aşırılık yanlısı tutumlar ortadan kalkmayacaktır. Ancak bu tutumlara tahammül edilmediği gösterilecektir. Bunu mümkün kılan Anayasa’nın 18. maddesi, küçük direniş olarak bilinen şeyin bir parçasıdır. Kaderci hoşgörünün saldırgan bir reddidir; Anayasa düşmanlarına karşı demokrasinin hoşgörüsüzlüğü için bir çağrıdır. Anayasa’nın fikir babalarından Carlo Schmid bir keresinde Parlamenter Konseyde bu hoşgörüsüzlük çağrısında bulunmuştu. Küçük ölçekli direniş, demokrasiyi fırtınalara karşı dayanıklı hale getirmek için eyalet parlamentosunun iç tüzüğündeki ve Thüringen Anayasa’sındaki belirsiz kuralların açıklığa kavuşturulmasını da içerir. Son olarak, küçük çaplı direniş sivil toplumun Neonazilere karşı ayaklanmasını da içermektedir.

 FAŞİZME KARŞI TEMEL DİRENŞ HAKKI: MADDE 20/4

Bu küçük direniş, büyük ölçekli direnişin bir daha asla gerekli olmaması için gereklidir. Temel direniş hakkı Anayasa’nın 20. maddesinin 4. fıkrasında şu şekilde formüle edilmiştir: “Tüm Almanlar, başka bir çare mümkün olmadığı takdirde, bu düzeni ortadan kaldırmaya çalışan herkese karşı direnme hakkına sahiptir.” Bu cümle en başından beri Anayasa’da yer almıyordu; ancak 1968’de Olağanüstü Hal Anayasası’yla birlikte eklendi. Direnişle ilgili bu madde, işlerin büyük bir direniş gerektirecek noktaya gelmesine izin vermeme çağrısını içeriyor; dolayısıyla bu madde aynı zamanda küçük bir direniş çağrısıdır. Bu küçük direniş Anayasa’nın bir kutlamasıdır. Anayasa’nın 75. yıl dönümü için takvim tarihleri 8 Mayıs ve 23 Mayıs’tır: Meclis Konseyi Anayasa’yı 8 Mayıs 1949’da kabul etmiştir; 23 Mayıs 1949’da imzalanmış ve ilan edilmiştir. Bu kez ise gerçek tarihler farklı: 9 Haziran ile 1 ve 22 Eylül. Avrupa Parlamentosu 9 Haziran’da, Saksonya ve Thüringen Eyalet Parlamentoları 1 Eylül’de ve Brandenburg Eyalet Parlamentosu 22 Eylül’de seçilecektir. Bu günlerde Anayasa kendini kanıtlamalı; bu günlerde demokrasi ve Avrupa fikri savunulmalı; bu günlerde Neonazilerin devlet dairelerine girmesi engellenmeli; tehlike 1933’ten bu yana hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024’teki seçim günleri, Almanların Anayasa’nın yürürlükte olduğu 75 yılda neyi ve ne kadar öğrendiğini gösterecek.

 AŞIRI SAĞA GİDEN YOL TIKANMALI

Tüm iyi şeyler üçer üçer gelir: İlk Alman demokratik anayasası 1848/49’da Frankfurt’taki Paulskirche’de oluşturuldu; bu anayasa harikaydı ama kısa ömürlü oldu; krallar ve prensler tarafından kınandı ve yırtıldı. İkinci demokratik anayasa 1919’da, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıktı; zekiceydi ama uzun ömürlü olmadı; nasyonal sosyalistler tarafından ezildi ve yok edildi. Üçüncü demokratik anayasa, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1948/49’da yürürlüğe girdi. Bu anayasa sadece iyi değil, aynı zamanda inanılmaz derecede şanslıydı. Şansın ilk parçası, Federal Cumhuriyet’in daha iyi zamanları, ekonomik refahı, ekonomik mucizesiydi. İkinci şans, temel haklara renk veren Federal Anayasa Mahkemesiydi. Üçüncü şans ise vatandaşların demokratik arzusuydu. Bu arzu başlangıçta yoktu, giderek büyüdü. Ancak Höcke-AfD’nin seçim başarılarının da gösterdiği gibi, bu arzu son yıllarda yeniden azaldı. Demokratik toplumun iyi geleceği söz konusudur. Gelecek kolay gelmez; toplumun hangi yolu seçtiğine, insanların hangi kararları aldığına ve toplumun hangi yöne gittiğine bağlı olarak her an şekillenen tek bir gelecek vardır. Aşırı sağa giden yolu tıkamak önemlidir.

Süddeutsche Zeitung’dan çeviren Semra Çelik

 

Close