13 Mayıs Pazar günü NRW’de yapılacak seçimler için çalışmalar yoğunlaştı. DİDF, göçmen emekçileri eşit sosyal ve siyasal haklar için Sol Parti’nin desteklenmesi çağrısında bulundu.
13 Mayıs’ta Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde yapılacak olağanüstü seçimler öncesinde partiler seçim çalışmalarını hızlandırdı.
Toplam 20 partinin katılacağı seçimler öncesinde hangi partinin yüzde 5 barajını aşacağı hangisinin aşmayacağı merakla bekleniyor. Yaklaşan seçimler dolayısıyla bir açıklama yapan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), göçmenlerin Sol Parti’ye destek vermesi çağrısında bulundu. DİDF tarafından yapılan açıklamada, “Federasyonumuz Yönetim Kurulu üyesi Özlem Alev Demirel, Sol Parti eyalet listesinden yeniden parlamentoya aday. Geride bıraktığımız dönemde, işçilerin emekçilerin aleyhine olan hiç bir karara oy vermeyen, üniversite harçlarının kaldırılmasında aktif olan, milletvekili maaşlarının artırılmasına da karşı çıkan adayımız, yeniden seçilerek NRW parlamentosunda Türkiye kökenli işçi ve emekçilerin de sesi olmak istiyor. NRW’nin tümünde Sol Parti’ye verilecek her oy, emekten yana politikaları daha da güçlendirecektir” denildi.
‚ADAYLARIN KÖKENİ DEĞİL PARTİLERİN PROGRAMI ÖNEMLİ‘
DİDF tarafından yapılan açıklamada devamla, bu seçimlerde değişik partilerden Türkiye kökenli politikacıların listelerde yer aldığına da dikkat çekilerek, “Emekçilerin dini ve etnik kimliklerini suiistimal etmek, bunlar üzerinden politika yapmak ne kadar tehlikeli ise, etnik ve dini tercihler üzerinden oy vermek, oy istemek de o kadar tehlikelidir. Ve bu politikalar sadece ırkçı ve ayrımcılara yarar. Son dönemlerde Türkiyeliler içerisinde de etnik ve dini nedenlerden dolayı oy isteyenlerin sayısı artmakta. Bazı kurum ve kuruluşlar, SPD, CDU gibi partiler Türkiye kökenli insanları da aday gösterdiği için, bu partilere oy verilmesi çağrısı yapıyorlar. Türkiyeli emekçiler olarak bu yanılsamalara düşmemeliyiz. Aksi taktirde bu partilerin politikalarının sonucu olan işsizliği, yoksulluğu, ayrımcılığı onaylamış oluruz. Adayların dini ve etnik kimliklerine dayanarak oy istemek, emekçileri yerli ve göçmen olarak bölmek, en fazla göçmen emekçilere zarar verecektir. Her Türkiyeli seçmen, asıl senelerdir ırkçı-ayrımcı, emek düşmanı politikaları uygulayan partilerden aday olanlara, ‘ne işiniz var bu partilerde’ diye sormalıdır.
Bugün bütün emekçiler gibi Türkiye kökenli emekçilerin de en önemli sorunları işsizlik, yoksulluk, çocuğunun eğitimi ve ayrımcılıktır. Oylar da bu sorunlara gerçekten cevap arayan, bu talepler için mücadele eden partilere verilmelidir. DİDF olarak senelerdir, işçilerin emekçilerin hakları için, ayrımcılığa karşı yerli emekçilerle birlikte mücadele ediyoruz. Bu mücadelede, Sol Parti içinde yer alan birçok insan hep yanımızda oldu. Bunun için de herkesi, 13 Mayıs’ta emekçileri bölen, yaşam koşullarını kötüleştiren, sermayenin çıkarları için çalışan partileri değil, bugünkü koşullarda emekçilerin birliğinden ve daha iyi koşullarda yaşamasından yana olan Die Linke’yi (Sol Parti) desteklemeye çağırıyoruz” denildi.
Öte yandan Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu da Sol Parti’ye oy ver çağrısında bulundu. YEKKOM üyeleri Hamide Akbayır ve Ali Atalan da Sol Parti listesinden aday. Ayrıca, Sol Parti en çok göçmen adaya listesine yer veren parti oldu.
13 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesinde SPD vaatlerden çok Başbakan Hanneloer Kraf’ın fotoğrafının yer aldığı afişleri ve geçmiş iki yıl içinde yapılanları öne çıkararak eyaletin iyi yolda olduğu mesajını veriyor. Koalisyon ortağı Yeşiller de, SPD ile ortaklığın devam ettirilmesinden yana olduğunu ifade eden taleplerle bir seçim kampanyası yürütüyor. Federal Çevre Bakanı Norbert Röttgen ile katılan CDU ise sorumluluk, güven ve sözünde durmayı öne çıkarıyor. Sol Parti ise zenginlerden daha fazla vergi alınmasını, yoksullara 15 Euro’luk sosyal biletin verilmesini, göçmenlere eşit hakların sağlanmasını ve konut kiralarının düşürülmesini talep ediyor. (YH)
