Written by 15:35 Allgemein

Dilenmiyoruz! Talep ve mücadele ediyoruz!

85-hava-1

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti çapında çalışan 34 bin özel güvenlik emekçisi için başlayan TİS’ler çıkmaza girdi. Emekçilerin taleplerine olumlu yanıt vermeyen patronlar, güvenlik nedeniyle hükümetin veya mahkemelerin greve müdahale etmesini umuyorlar. Bu alanda çalışan emekçiler ise son derece kararlı ve mücadele yanlısı.

 

SİNAN TOKTAŞ

 

Ocak ayı içinde önce Hamburg Havaalanı’nda (18 Ocak) ardından ise 24-25 Ocak günlerinde Köln/Bonn ve Düsseldorf havaalanlarında yüzlerce uçak (toplam 600’den fazla) grev nedeniyle iniş veya kalkış yapamadı.

Hamburg ve Kuzey Ren Vestfalya (NRW/KRV) eyaletlerinde değişik branşların güvenlik bölümlerinde çalışan emekçilerin ücretlerin artması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için toplu sözleşme görüşmeleri Aralık başından bu yana devam ediyor.

Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin ileri sürdüğü yüzde 30’a varan ücret talebini anlayabilmek için geriye dönüp bakmakta fayda var. Geçtiğimiz 10-15 yıl içinde kamu alanında özelleştirme yoluyla güvenlikle ilgili bölümler taşerona devredilirken büyük tekellerde de “Outsourcing” adı altında taşerona devredildi. Buna gerekçe olarak ise söz konusu şirketlerin (ister kamu ister özel olsun) “asıl işlerine” yoğunlaşma istekleri gösterilmişti. Gerçekte ise kamu patronları olduğu gibi tekeller de, o güne kadar kamu TİS’leri veya büyük tekellerin bağlı olduğu TİS’leri üzerinden ücret alan ve çalışma koşulları belirlenen bu kesim işçinin ücretlerini (ve diğer ek ödemeleri) alabildiğince aşağı çekmeyi ve çalışma koşullarını alabildiğince esnekleştirmeyi hedefliyorlardı.

 

DÜŞÜK ÜCRETLERE HAYIR!

Gelinen yerde kamu patronları ve özel sermaye hedeflerine ulaştılar. Daha önce kamunun bir parçası olan veya büyük bir tekelin bölümü olan güvenlik işinde çalışan on binlerce emekçi bugün güvencesiz ve düşük ücretli işlerde çalışmaktalar. Almanya genelinde 170 bin emekçi taşeron firmalar üzerinden bu işlerde çalışmaktalar. Ayrıca bu taşeron firmalar binlerce kiralık işçi çalıştırıyorlar. Bunların aynı firmada çalışma süreleri çık kısa olduğu için (genelde üç ay civarında) somut bir rakam söylenemiyor.

Bu alandaki gelişmelerde sendikaların (Ver.di, IG BCE ve EVG) payının görmezden gelinmeyecek kadar yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Hiçbir direniş yaşanmadan güvenlik bölümleri özelleştirildi veya taşerona devredildi. İlk etapta özelleştirilen veya taşerona devredilen bölümler için bir süreliğine ücret ve işgüvencesi verilmişti. Fakat ilerleyen yıllarda, verilen güvencelerin sona ermesiyle birlikte ücretlerde yüzde 60-70 arası bir düşüş yaşandı. 2011 yılında imzalanan kademeli bir sözleşmeyle bugün işçilerin yüzde 80’i 8,23 Euro’ya çalışmakta. Federal Çalışma bakanlığının bu sözleşmeyi genel geçer kabul etmesinden dolayı da işverenler bu ücretin altında ücret ödeyemiyorlar.

Bu nedenle de Ver.di Sendikası şimdi TİS döneminde “Düşük ücretlere hayır – Yaşanabilecek bir ücret” talebini öne çıkartıyor. Ücretlerin yaşanabilmesi için bazı ücret grupları için yüzde 30’a varan ücret artışı talepleri gündemde.

 

SIRADA TEKELLER VAR

Hamburg, Köln/Bonn ve Düsseldorf havaalanlarından sonra sırada büyük tekellerin itfaiye ve güvenlik bölümleri var. Ver.di Sendikası’nın verdiği bilgiye göre; önümüzdeki günlerde özellikle kimya tekellerinde çalışan güvenlik birimleri uyarı grevlerine çağırılacak.

Ardından tren istasyonlarında ve büyük bankalarda güvenlik emekçilerinin uyarı grevlerine çıkması bekleniyor. Sendika diğer yandan süresiz grev için hazırlıklarını sürdürüyor. Ocak ayının ortasında 70 değişik güvenlik firmasının işyeri temsilcileriyle IG Metall’in eğitim merkezinde bir konferans düzenleyen Ver.di, çalışanlar arasındaki süresiz greve ilişkin eğilimi tespit etmeye çalışıyor. Nitekim böyle bir ön hazırlık olmadan yapılacak bir süresiz grev oylaması sendikanın işini zorlaştırabilir.

Diğer yandan Hamburg, Köln/Bonn ve Düsseldorf havaalanlarının sorumluları büyük uçak tekellerinin şefleriyle birlikte Federal İçişleri Bakanı’na gönderdikleri bir mektupta, “Havaalanlarının güvenliği ilk etapta Federal Polis aracılığıyla sağlanacağı yasada yerini korumaktadır” denildi. Bundan hareketle içişleri bakanının sendikaya baskı yapmasını veya kamu güvenliğini gerekçe göstererek grevlerin bir hafta önceden ilan edilmesini zorunlu hale getirilmesini talep ediyorlar.

Genel seçimlerin gündemde olduğu bir dönem içişleri bakanının bu taleplere hemen boyun eğmeyeceği ortada olduğu gibi tavırsız kalmayacağı da ortada. Muhtemelen bu sorunun çözülmesi için geçmişte olduğu gibi bu kez de mahkemelere başvurulacak.

Sermaye kesiminin tutumu açık ve net olduğu kadar işçi ve emekçilerin de tutumu açık ve net. Cuma günü (25 Ocak) Düselldorf’ta görüştüğümüz işçiler bir yanda sendikalarına olan güvenlerinin arttığını söylerken çalışma koşullarının düzeltilmesi ve insanca yaşanabilecek bir ücret için mücadeleye hazır olduklarını söylediler.

 

 

DÜSSELDORF HAVAALANI’NDA GÖRÜŞLER:

 

Kahraman Bülbül: (40 yaşında, Kötter işçisi)

İşimiz yolcuları kontrol etmek. Ver.di Sendikası’na üyeyim. Sendikanın çağrısı üzerine 2 gündür uyarı grevine çıkıyoruz. Biz işçiler mücadeleye hazırız; çünkü çalışma koşullarımız oldukça kötü. Şuanda Kötter firmasında çalışan arkadaşların bazıları aylık 120 saat, 160 saat ve 173 saatlik anlaşmaları var. Firma bizi günlük 4 saat ile 11 saat arasında planlayabiliyor ve bize haftalık plan verdiği gibi bunu 2 gün sonra da duruma göre değiştirebiliyor. Bu da bizim sosyal hayatımızı alt üst ediyor. Ailemizle herhangi bir plan yapamıyoruz. Biz ücret artışının yanı sıra çalışma koşullarının iyileştirilmesini aslında daha çok aylık bir plan ve günlük 8 saat çalışma koşulları istiyoruz.

Hıdır Uncu: (42 yaşında, Kötter işçisi)

Arkadaşım çalışma koşullarımızı anlattı; şuanda saat ücretimiz 12,36 Euro talebimiz 16 Euro belki bazıları için büyük bir miktar gibi geliyor oysaki çalışma koşullarımızı ve sosyal yaşantımızı bilseler, geçim durumumuzu göz önünde bulundururlarsa bu ücretin az olduğu o zaman daha iyi anlaşılır. Kötter Firması işçileri işe almadan önce onlara gerekli eğitimi yaptırıyor. Bundan dolayı da devletten kişi başına 4 bin Euro alıyor ve bu eğitimi başarı ile bitirenleri işe alıyor. Bu durumu Kötter kendi açısından değerlendiriyor aldığı işçilere süreli iş anlaşması (2 yıllık) veriyor ve süresi bitince işten çıkarıyor. Ardından tekrar devletten para alarak yeni başvuran işçilere eğitim vererek işe alıyor.

Fakat son aylarda işyeri temsilciliği bu konuda iyi bir tutum sergiledi, süreli işçilerin süresiz işe alınmalarını talep ediyor. Bundan dolayı da yeni işçilerin alınmasına izin vermediği için bugün bu uyarı grevine süreli işçiler bile katıldılar. Bu tutum da şunu gösteriyor; işçi temsilciliği ve sendika işçilere güven verirse işçiler mücadele etmeye hazırlar. Şuanda sendikamız ‘biz talep etmiyoruz, talebi birlikte belirliyoruz’ diyor, bu çok güzel bir şeydir.
Torsten Bogula: (Kötter İşyeri Temsilciliği (BR) başkanı)

İki günde yaklaşık 500 işçi greve çıktı. 24 Ocak günü Köln’deki arkadaşlar buraya geldiler, bu bize büyük bir moral verdi. 24 Ocak’ta 250 uçak uçamadı şuana kadar işveren tarafından ciddi bir öneri gelmedi, bizde bundan sonrada sendikamızın yapacağı süresiz greve hazırız.

 

 

 SENDİKANIN TALEPLERİ

 

1-16 ve 19. ücret grupları için saat ücretlerine 2,50 Euro zam*

Havaalanı kontrol bölümünde ücretlerin 16 Euro’ya çıkması

İşyeri itfaiye emekçilerinin ücretleri kamu itfaiyesi seviyesine yükseltilmesi

Çırak maaşlarına aylık 100 Euro zam

Maaşlara aylık 150 Euro zam

Ücret gruplarının belirlenmesi için şartların netleştirilmesi

Sözleşmelerin 12 ay süreli olması

 

* Bu zam talebi en alt ücret grubu için yüzde 30 zam anlamına geliyor. Bu ücret grubunda saat ücretleri 8,23 Euro düzeyinde.

Close