Written by 11:55 ÇALIŞMA YAŞAMI

Egetürk’te sular durulmuyor

Almanya’daki en büyük Türk salam, sucuk ve pastırma fabrikası olan Egetürk’te sendikaya karşı düşmanlık devam ederken, koronavirüsü fırsat bilen patron fiyatlara zam yaptı. Açıklamada hangi ürüne ne kadar zam yapıldığı yazılmadı. Kısa bir süre önce işçilerin haklarını savunan işyeri işçi temsilcisini işten atan Egetürk’e karşı NGG sendikası “Egetürk usulü iş bölümü” başlığıyla bir bildiri yayınladı.

İşçilerine toplu sözleşme hakkını çok gören, bu nedenle toplu sözleşme hakkı için mücadele eden işyeri işçi temsilciliği (Betribsrat) başkanını çeşitli bahaneler uydurarak işten çıkaran salam, sucuk ve pastırma üreticisi Egetürk, herkesin koronayla uğraştığı bir dönemde fiyatlara zam yaptı.

Egetürk yönetimi tarafından 21 martta esnaflara gönderilen yazıda zamma gerekçe olarak “hammadde fiyatlarındaki artış” gösterildi. Yazıda hangi ürüne ne kadar zam yapıldığı konusunda ise hiçbir bilgi yer almadı. Koronavirüsün yayıldığı dönemde insanların evden çıkmamak için alışverişe yöneldiği bir dönemde yapılan zammın, kısa zamanda çok fazla kar elde etmeye yönelik olduğu ileri sürülüyor. Aynı sektörde faaliyet yürüten firmalar zam yapmazken, sadece Egetürk’ün zam yapması da dikkat çekici. Bir çok müşterinin korona döneminde yapılan zamma tepki gösterdiği de değişik yayınlarda ve sosyal medyada yer aldı.

ÜCRET ZAMMI İÇİN TOPLU SÖZLEŞMEYE GEREKMİYOR MESAJI

Öte yandan Gıda Sendikası (NGG) ile masaya oturularak toplu sözleşme imzalanmasını savunan ve bu temelde iki kez uyarı grevi yapılmasına öncülük eden işyeri işçi temsilciliği başkanı Gülden İbakara’yı keyfi olarak işten atan Egetürk, yerine getirdiği Mustafa Bayansalduz’a işçiler arasında desteği artırmak için maaşlara mart ayından itibaren yüzde 3 zam yaptı. 25 Mart günü yapılan açıklamanın altına, “Bu zam muhtemel bir toplu sözleşmeden daha fazla” notunun düşülmesi ise dikkat çekti. Daha önce de Egetürk patronu, işçiler arasında sendikayla toplu sözleşme oturma isteğini bastırmak için yüzde 7 zam yapmıştı.

Buna rağmen bir grup işçi iki kez uyarı grevine giderek ücret artışının NGG ile masaya oturularak yapılmasını talep etmişti. BR, işyerinde sorunun sadece ücret artışı olmadığını, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini açıklamıştı. İşveren ise ücret artışıyla diğer sorunların üzerini kapatma yoluna gitmişti.

SENDİKA DÜŞMANLIĞI SINIR TANIMIYOR

Yaklaşık 180 işçinin yarısından fazlası sendika üyesi olduğu halde Egetürk’ün sendikayla masaya oturmamak için başvurduğu sayısız uygulama bulunuyor. Daha önce sendikayla masaya oturulması gerektiğini savunan bir işyeri işçi temsilciliği üyesine daha fazla maaş karşılığında yeni bir görev teklif edilerek adeta satın alınmıştı. Ardından işyeri işçi temsilciliği başkanı Gülden İbakara, “2018’de yapılan seçimlere hile karıştırıldığı” gerekçesiyle süresiz olarak işten atıldı. Seçimlerde yedek üye seçilen İbakara, işverenin de onayladığı kadın kotasından asıl üye olarak kabul edilmişti. Ardından da başkan seçilmiş ve işyerinde işçilerin haklarını gündeme getirmeye başlamıştı.

NGG: EGETÜRK USULÜ İŞ BÖLÜMÜ

Egetürk’te örgütlü NGG sendikası tarafından açıklamada, “Alman yasalarına göre, yanlış yapılmış bir işçi temsilciliği seçimi için iki hafta içinde iş mahkemesinde bir dava açılması gerekmektedir. Çünkü demokratik bir seçimin doğru yapılıp yapılmadığını ancak bir mahkeme belirleyebilir. Dava açılmadığı takdirde, o seçimde yapılan hatalar da kabul edilmiş olur. Egetürk bu seçime itiraz için mahkemeye başvurmamıştır. Bu nedenle, seçilmiş olan işçi temsilcileri kabul edilmelidir. Gerçek şu ki, Egetürk aslında 2018 yılı seçiminin doğru yapılıp yapılmadığı ile hiç ilgilenmiyor. Şirketin asıl ilgilendiği konu, başkanı Gülden olan bu işçi temsilciliğini devre dışı bırakmaktır. Çünkü Gülden, çalışma saatlerinin çalışanların lehine düzenlenmesini sağlamak için var gücüyle gayret etmiştir. Gülden bunu başarmak için Tahkim Kuruluna başvurmuştur. Bundan dolayı, Mustafa Bayansalduz’un 13 Mart 2020 Cuma günü temsilciliğin, Tahkim Kurulunu azlettiğine dair bir bildiriyi aceleyle imzalaması bir tesadüf değildir” denildi.

İşyerimde yaşananları “Egetürk usulü işbölümü” başlığıyla bir bildiriyle üyelerine duyuran sendika, sendikaya karşı asıl olarak dört kişinin seferber olduğunu resimleriyle ortaya koydu. Açıklamada, işletme Müdürü ve Egetürk’ü kuran Burhan Öngören’in yeğeni Ahmet Emre Eden genel olarak “Nazik davranan”, eşi Neşe Eden ise “işçilere korku salan birisi” olarak tanımlanarak, “işyerinde somut bir görevi olmamasına rağmen her işe karışan ve işçilere baskı uygulayan biri” olarak nitelendirildi.

Egetürk’ün “nazik” patronunun işçilere karşı bütün “kirli işlerini” ise satış müdürü Koray Dağlı ve İletişim Müdürü Ercan Türkoğlu aracılığıyla yaptığı da belirtildi. İki uyarı grevinden sonra işe alınan Türkoğlu’nun asıl görevinin işyeri temsilciliği başkanını işte atmak olduğu, maaşı da bunun için aldığı işçiler arasında yaz ayarından bu yana konuşuluyor. Koray Dağlı, ikinci uyarı grevi sırasında kapıya kadar gelerek işçileri tehdit etmiş ve derhal işe başlamalarını istemişti.

Daha önce Monheim’de “Deine Stimme” listesinden Entegrasyon Meclisi’nde seçilen Türkoğlu, ayrıca başkanlık yapmış, bir süre sonra gelen eleştiriler üzerine istifa etmek zorunda kalmıştı. (YH)

 

Close